Bugün, 30 Nisan 2024 Salı

Seyfi GÜNAÇTI


Kur’an sana ne diyor?

Kur’an sana ne diyor?


Veli Tahir Erdoğan, bir Kuran-ı Kerim Meali yazmış. Adını da “İniş sırasına göre KUR’AN BANA NE DİYOR?” koymuş. Bilgeoğuz yayınları tarafından yayınlanmış. Eserin kapağında “9. Baskı” yazıyor. Kitap dokuz defa basılmış ve ben bu eseri tesadüfen duyuyorum, görüyorum.

Eser 845 sayfa. Yani sadece Kuran-ı Kerim’in sayfa sayısı ile sınırlı değil. Ayetlere, kendince farklı bir açıdan mana vermiş. Yanlıştır-doğrudur demiyorum. Çünkü o kadar inceleyemedim.

Örnek: Nahl 93;

“O, istediğini saptırır, istediğini doğru yola eriştirir.”

Tahir Erdoğan bu ayete şöyle mana vermiş:

“Allah, dileyeni sapıklığa yöneltir, dileyeni (de) doğru yola yöneltir.”

Bu manalardan acaba hangisi daha doğru? Soruyu cevaplayacak kadar derin bilgiye sahip değilim. Lâkin ikincisi, daha uygun görünüyor. Çünkü bir başka ayette Allah (CC) şöyle buyuruyor:

“Allah hiçbir şekilde insanlara zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler.” (Yunus, 44)

Yani Allah-haşa- kullarından önüne geleni saptırıp, önüne geleni hidayete erdirmez. Sapıtan da, kurtuluşa eren de kendi iradesi ile bunu yapmıştır. Sorumluluk, insana aittir.

Veli Tahir Erdoğan’ın kitabından hareketle soralım; Kur’an bize ne diyor?

Onun dediklerini tam olarak anlayabiliyor muyuz?

Orada istenenleri yapabiliyor, söylenenlere uyuyor muyuz?

Aslında Kur’an bizden çok şey istemiyor. Bize gücümüzün yetmeyeceği bir yük yüklemiyor.

“Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez.” (Bakara; 286)

Bir soru; “Efendim, ben yolculukta namazlarımı tam kılamıyorum!”

Sorun değil. Senin gücün ne kadarına yetiyorsa o kadarını kılacaksın. Allah (CC), seferilere (şartları taşıyan yolculara) dört rekatlı farz namazları iki rekat olarak kılma hakkı tanımıştır. Kişinin vakti yoksa sünnetleri kılmayabilir.

Bir diğer sorun;

“Efendim, Ramazan ayı geldi ama benim rahatsızlığım oruç tutmama izin vermiyor.”

Tasa etme; Ramazan ayında tutamadığın günlerin orucunu sağlığına kavuşunca tutarsın. Rahatsızlığın sürekli ise fidye verirsin.

Aradığın her şeyi Kuran’da bulabilir, sorularına cevap alabilirsin.

Sahabeden birisi, “Ayakkabımın bağı kaybolsa onu Kuran’da ararım” demiş.

Olur mu öyle şey canım! Kur’an kaybolan malın yerini mi söyleyecek?

Olur, olur. Kuran’a kulak verelim: “Eğer bilmiyorsanız bilenlere sorunuz.” (Nahl; 43)

Kuran-ı Kerim’de bir annenin çocuğunu ne kadar süre ile emzirmesi gerektiğine bile yer verilmiştir. Doğrusu; şu kadar yıl dini eğitim aldım, hocaların vaazını dinledim. Kuran’da böyle bir ayet olduğunu duymamıştım. Otuz yıl kadar önce yeğenlerimden birinin bu yöndeki sorusu üzerine araştırma gereği duydum. Bakara Suresi 233. Ayet bu konuya açıklık getiriyor:

“Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) için, anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler.”

Kısacası Kuran’da her şey vardır, yeter ki aramasını bilmeli ve art niyetli olmamalı.

Ramazan ayının son günlerindeyiz. Birisi Ramazanı şöyle tanıtmış:

“Ramazan yokluğu anlamak, varlığı paylaşmak ve iyilikte yarışmaktır.”

Sadece bu cümle, Ramazanı anlatmaya yetiyor. Bu sözün gereklerini yerine getir, görevini yapmış olursun. Huzur bulursun.

Bugün itibariyle Ramazan ayının 26’ıncı günü ve bu akşam mübarek Kadir Gecesi. Rabbim tuttuğunuz oruçları ve yapmış olduğunuz ibadetleri, hayır ve hasenatı kabul eylesin. Bizleri Ramazan’ın feyzinden ve bereketinden nasibini alan kullarından eylesin.

Ramazan Bayramınızı kutluyor; aileniz ve sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir bayram yaşamanızı diliyorum.