Kurbandan sonraki ikinci haftadayız. Geçmiş Kurban bayramınızı kutluyor, bir dahaki bayrama sağlıkla ve huzurla ulaşmayı diliyorum.
Önce hikâyeyi okuyun, yukarıdaki sorunun cevabını sonra verirsiniz.
Bir emekli öğretmen arkadaşımız (E.E. ), ’65 Yaş Üstü Dayanışma Grubu’nun aşağıdaki yazısını paylaşmış:
“Bir arkadaşımla telefonda bayramlaştık. Hayvan kesmiş. Yorgunluğunu anlatıyordu:
-Yedi kişi bir danaya girdik. Sen ne yaptın?
-Biz beş kişi bir insana girdik.
-Nasıl ya? Anlamadım.
-5 kişi diyorum, bir araya geldik. İki aydır çalışmayan birinin evine gittik. İki aylık ev kirasını, birikmiş faturalarını ödedik. Mutfağına ne lazımsa kolilerle bıraktık. Son olarak da müjdeyi verdik: Bayramdan sonra yeni açılan Zorlu Center’de 2.000 TL maaş + SGK + yemek ücreti, işe başlıyorsun. Hadi hayırlı olsun, dedik.
-Çok güzel yapmışsınız da kurban yerine geçer mi?
-Senin et dağıttığın insanlar bu adam kadar sevindi mi?
-Hayır, sanmıyorum.
-Öyleyse geçti! Amaç paylaşmak ise, biz paylaştık. Bu huzur ve vicdan rahatlığı, bizim için bayram oldu.
-Doğrusunu söylemek gerekirse kesim esnasında isyan edesim geldi. Babama bir daha gelmeyeceğimi söyledim. Gelecek sene beni de aranıza alsanıza!
-Seve seve dostum. Aslında herkes bu bilinçle gruplar kurup, 7 kişi bir dana yerine bir insana girse ortalık cennet çığlıklarıyla dolar. Bizler de bir şeyler yapmış olmanın mutluluğunu yaşarız.”
Hikâye bu. Yazının devamını okumadan cevabınızı alabilir miyim?
Siz bu görüşe katılıyor musunuz? Kurban kesmek yerine o para ile bir fakirin ihtiyacını gidermekle kurban ibadeti yapılmış sayılır mı? Cevabınızı belirlediyseniz okumaya devam edebilirsiniz.
Takipçilerden E.Ç. olaya şu yorumu yapmış:
“Bunun adı ‘Kurban Farizası ortadan kalksın’ olmalıydı. (Yani; kurban ibadeti kalksın deseniz yazıya daha uygun düşerdi demek istemiş.) Yardım yapan kişi her türlü yapabilir. Bunu kurban ibadetiyle kıyaslamak dinî değerlerimize saygısızlıktır. Bizler kurban etlerimizi paylaşmaya devam edeceğiz inşallah. Bir kişinin bir eve yardım etmesi için kurbanı beklemesine gerek yoktur.”
Nasıl, cevabı beğendiniz mi?
Bu yorum bir hanıma ait. Siz de E.Ç.’nin görüşüne katılıyor musunuz? Eğer katılmıyorsanız benim görüşümü de beğenmeyeceksiniz demektir.
Ben de şu yorumu yaptım:
“E.Ç. kardeşimiz güzel yorumlamış. Bunlar yardım ile kurban ibadetini karıştırmışlar. Yardım yapan bu arkadaşlar, başka zamanlarda yardım etmek istediler de onlara engel olan mı çıktı? Bunların amacı, kurban ibadetini anlamsız göstermektir. Acaba namazın yerine de bir uygulama icat etmişler midir?”
Bütün bunlardan sonra bir karara varabildiniz mi? Hala kararsız iseniz Tahsin Özkan’ın yorumunu okuyunuz:
“Bu kafa her dönemde ortaya çıkar ve Müslümanların kafasını karıştırmaya çalışır!”
Aslında böyle senaryolar üretenler, inananlar değildir. Bazen hiç ilgileri olmayan dinî konularda Müslümanlara nasihat etmeye kalkarlar. “Biz Türkçe konuşuyoruz. Neden ezan Türkçe olmasın? O zaman ezanı daha iyi anlarız” diyenler çıkar.
Sanırsınız ki namaz vaktini dört gözle bekliyorlar da ezanı anlamadıkları için namazı kaçırmışlar! Allah aşkına söyler misiniz; hangi Müslüman ezanın ne olduğunu anlamaz! On yaşındaki çocuğa “Bu ses nedir?” diye sorsanız, “Ezan okunuyor amca, ezan!” diyecektir.
Bir ihtiyaç sahibine yardım etmekle de kurban ibadeti yapılmış sayılmaz. Kaldı ki muhtaçlara yardım etmek, İslâm’ın prensipleri arasında vardır ve her zaman yardım yapılabilir.
