On bir ay önce büyük bir hüzünle uğurladığımız ve tekrar kavuşma bahtiyarlığına eriştiğimiz ramazan ayının son dilimine yaklaştık. Bunun için rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun. 11 Nisan Salı günü ise 2021 Ramazan Ayının son teravih namazını kılacağız. 12 Nisan 2021 Çarşamba günü de Ramazan Ayının son günü olacak. 13 Nisan Perşembe günü bayramla bitecek olan Ramazan ayı Müslümanlar için son derece önemlidir. Bu yılda geçtiğimiz yılda olduğu gibi paandeminin etkileriyle yaşanılan Ramazan ayının kurtuluş dönemi içindeyiz.
Hicretin ikinci yılında farz kılınan oruç, tanyerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar olan zamanda sadece Allah’ın rızasına kavuşmak için sağlıklı kişinin kendisini yeme-içme ve ailevi münasebetten uzak tutması, nefsine hakim olmasıdır. İlahi rahmetin coştuğu, müminlerin gönüllerinin merhametle dolduğu, sosyal yardımlaşma ve paylaşmanın arttığı, birlik ve beraberlik ruhunun güçlendiği müstesna bir aydır.
Yüce Allah bir ayet-i keriminde: “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” buyurarak, bu ibadetin sadece ümmet-i Muhammed’e has bir ibadet olmadığını, geçmiş ümmetlere de farz kılınmış bir ibadet olduğunu bizlere açıkça ifade etmiştir.
Peygamberimiz (s.a.v) de: “Kim farziyetine inanarak ve karşılığını yalnız Allahtan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları affolunur.” hadisi ile bizlere Ramazan orucunun ne denli önemli bir ibadet olduğunu bildirmiştir.
Bu mübarek ayın en önemli özelliği, İslam dininin beş şartından biri olan ve bu ayda tutulan oruçtur. Bu ay; nefislerin terbiye edildiği, zekât ve sadakalarla fakirlerin ihtiyaçlarının giderildiği, en önemlisi aç insanların veya açlığın nasıl bir durum olduğunun bizlere bizzat yaşatarak hatırlatıldığı bir aydır.
Ramazan ayı insanlığı karanlıklardan çıkarıp aydınlığa kavuşturan ve Rabbimizin son mesajı olan Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim’in nazil olduğu, böylece insanlık için yeni bir dönemin başladığı mübarek bir aydır. Bu ay; okunan mukabelelerle, kılınan teravih namazı ve gecenin tenha bir zamanında yenilen sahur yemeğiyle, ardından kişinin gün boyu tuttuğu oruçla, neşe ve coşkuyla açılan iftarla bir feyz, rahmet ve bereket ayıdır.
Kur’an-ı Kerim’de,“Bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen ve müminlere Allah’ın en büyük lütuf ve ikramlarından biri olan Kadir Gecesi de bu ayın içindedir. Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş olan bu ay inananlar ve inancını yaşayanlar için paha biçilemez bir hazinedir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bu ayla ilgili olarak şöyle buyuruyor: “Ramazan ayı girince Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.” Öyle ise bizler cehennem ateşinden kurtuluş dönemine girdiğimiz bu son dilimde geçmişimizin muhasebesini yaparak, işlemiş olduğumuz günahlara tövbe edelim, huzurlu ve mutlu bir ibadetin peşinde olalım. Dilimizi yalandan, ellerimizi haramdan, midemizi haram lokmadan, gözlerimizi harama bakmaktan, kulaklarımızı yalan ve günah olan şeyleri dinlemekten koruyalım. Ramazanda camilerimizde olduğu gibi evlerimizde de Kuran okuyarak ihya edelim.
Yüce Rabbimiz cümlemizi, bu ayda gündüzleri saim, geceleri kaim olan, Ramazan’ın engin feyiz, bereket ve rahmetinden nasibini alan kullar arasına dâhil eylesin. (Âmin.) Bir kez daha kavuşup kavuşamayacağımızın garantisi olmayan bu ayı layıkıyla değerlendirmeyi hepimize nasip etsin. Sağlıcakla ve afiyetle kalın..
