Samsun´da ´´Kuş Cenneti´´ diye çok harika bir yer var.
Bu zamana kadar gerek basından, gerekse gezip gören arkadaşlardan buranın ismini ve methini duymuştum. Şu ana kadar gidip görmek nasip olmamıştı.
Geçen hafta öğretmen arkadaş Mehmet Bakır´ın ısrarlı daveti üzerine gidip görmek nasip oldu.
Denildiğinden de fazlaymış. Burası bir tabiat harikası. Allah´ın biz insanlara bir lütfu ve ihsanı.
Burası sadece kuşlar için değil, bütün canlılar için bir cennet.
Kuş Cenneti´ne 19 Mayıs ilçesinden giriş yaptık, Bafra´dan çıktık. Kızılırmak nehrinin oluşturduğu binlerce dönüm sulak , sazlık ve düz araziden oluşuyor. İrili ?ufaklı, zaman zaman denizle irtibatlı olan, zaman zaman da denizle irtibatını kesilen göller var. Bu tür denizden ayrılan göllere ´´lagün´´ adı veriliyormuş.
Buralar , tamamen deniz seviyesinde olan yerler. Kış mevsimi olduğundan karlar erimeye başlamış ve su seviyesi bir hayli yükselmişdi. Sular o kadar yükselmiş ki, ´´subasar ormanları´´ ortaya çıkmış. Yani ormanları sular basmış. Ormanlar kışın adeta sular içinde yüzüyor. Dev gibi asırlık çınar ağaçlarının kökleri ve gövdeleri yer yer bir metre kadar sular içerisinde. Ufak kayıklarla gezinti bile yapılabilir.
Samsun Büyükşehir Belediyesi , yeni yerel yönetim yasasından sonra 30-40 km uzunluğunda çok güzel , kaymak gibi asfalt ve beton yol yapmış. Kuş Cenneti bölgesi ise tamamen beton yol. Bunu bilerek böyle yapmışlar. Çünkü asfalt yol, yazın eriyerek sulara karışıyor; bu suyu içen kuşlar ya hastalanıyor, ya da ölüyormuş.
İster istemez ilçemiz sahillerinde yapılan ve yapılmak istenen termik santraller aklıma geldi. Bunların zamanla ekolojik dengeye vereceği tahribat , canlıların yok olması, hastalıkların artması? gibi hususlar verilen mücadelenin ne kadar haklı olunduğunu ortaya koyuyor. Kuş Cenneti´ne gösterilen bu hassasiyet ilçemiz için de gösterilmeli.
Burada kuşlar alabildiğine hür. Denildiği gibi kuşlar için bir cennet. Girişte ve çıkışta jandarmalar bekliyor. İzinsiz avlanmaya asla izin vermiyorlar. Öyle olmasa burası kuşlar için cennet değil, cehennem olur. Kuş katliamı gırla giderdi.
Bu emniyet ortamı kuşlara da sirayet etmiş. Sayısız kuş serbestçe dolaşıyor ve uçuyor.
Hiç bilmediğim kuş türlerini gördüm. Burada sayısız kuş çeşidi yaşıyormuş.
Belediye yer yer gözetleme kuleleri yapmış. Buralara çıkarak kuşlar gözetleniyor, fotoğrafları çekilebiliyor, hatta belgeselleri bile yapılabiliyormuş.
Her yıl, en güzel fotoğraf çekme yarışması yapılıyor, dereceye girenler sosyal tesislerde sergileniyor. Bu fotoğraflardan bir kısmını görme imkanımız oldu.
Kuş Cenneti´nin sakinleri sadece kuşlar değil. Yılkı atları ve mandalar da vaz geçilmez sahipleri.
Sosyal tesislerde manda yoğurdu, kaymağı ve tereyağıyla yapılan organik kahvaltı uzun süre hafızalardan silinmiyor.
İlçemizde Gölyazı´da millli park ilan edilen ´´Amazon Ormanları´´ Kuş Cenneti örnek alınarak çok güzel bir turizm alanı haline dönüştürülebilir. Deniz var, göl var, sulak alan var, orman var ve her türlü kuş var , canlı var. Yani yok yok. Tek eksik alt yapı ve tanıtım. İnanın bunlar yapıldığı zaman ´´Amazon Milli Parkı´´ ilçemizin en iyi tanıtım aracı olur. Ben her ikisini de gördüm. Bizim ´´ Amazon Milli Parkı´´nın Kuş Cenneti´nden fazlası var, eksiği yok.
Asıl cennet bizde.
Umarım en kısa zamanda kendi cennetimize de gitmek nasip olur.