Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

B.Rahmi ÖZEN


KÂİNAT BAŞTANBAŞA

KÂİNAT BAŞTANBAŞA


Kâinat, baştanbaşa seni yazan bir kitaptır, Rabbim! Hangi çiçeğin yaprağına baksam, hangi varlığın ilk harfini yoklasam manası sensin! Cihanın her zerresinde sen varsın!
Tabiat kitabına dizilmiş sayısız çiçekler, gönül dolusu naz ile Seni över. Kara toprağın üstü; yaprak yaprak, desen desen, renk renk Sen`in güzelliğini yansıtır. Sen`in yüce katına her çiçeğin sinesinden ince bir niyaz yükselir. Varlığın aşk ile tutuşan sinesi hiçbir dem zikirden kopmuyor.

Kuşlar, damla kadar yüreklerine yüklenen seda ile âlemler Padişahını övgüyle mutlu. Bütün bu seslenişler; anlayan bir gönle, gören bir göze, duyan bir kulağa hakkıyla yetip artar, hay ulu rabbim!
Hay ulu Rabbim, göğü nasıl da direksiz tuttururmuşsun!? Rahatlamamız için geceleri; üstümüze siyah kadifeden bir örtü çekmişsin. Senin gündüzlerin süt beyaz bir ipektir, yüce Rabbim! Yarattıklarında hiçbir eksiklik bulunmuyor!
Bir bülbül, görülmemiş şakrak bir sesle dört bir yanı inletiyor. Ve bülbül, çiçeğin niyazını duymayanları; şakrak sesiyle tınlıyor. Onun da yüreği hasret ateşiyle yanmış.

“Sordum sarıçiçeğe; benzin neden sarıdır?
Çiçek eydür ey derviş; ahım dağlar eritir.

Yine sordum çiçeğe; sizde ölüm var mıdır?
Çiçek eydür ey derviş; ölümsüz yer var mıdır?

Yine sordum çiçeğe; kışın nerde olursuz?
Çiçek eydür ey derviş; kışın toprak oluruz

Sordum sarı çiçeğe; tamuya girer misiz?
Çiçek eydür ey derviş; ol münkirler yeridir.

Yine sordum çiçeğe; uçmağa girer misiz?
Çiçek eydür ey derviş; uçmak âdem şehridir.

Yine sordum çiçeğe; gül, sizin neniz olur?
Çiçek eydür ey derviş; gül Muhammed teridir.

Yine sordum çiçeğe; boynun neden eğridir?
Çiçek eydür ey derviş; özüm Hakk`a doğrudur.

Yine sordum çiçeğe; bahçene girsem n`oladur?
Çiçek eydür ey derviş; kokla beni geri dur.

Sordum sarı çiçeğe gözün neden yaşlıdır?
Çiçek eydür ey derviş; bağırcığım başlıdır.

Yine sordum çiçeğe; Yunus`u bilir misiz?
Çiçek eydür ey derviş; Yunus kırklar yâridir.”