Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Ahmet SEZGİN


?LÛGAT, BİR İSİM VER BANA HALİMDEN?


Nurettin Topçu: ?Hakk´a götüren yol diye kendini hakikate adamak, gerçek mektebin yoludur.? diyor. Ama biz, yıllardır bu hakikat mektebinden ne kadar da uzaklaştık.

?İnsanlar, hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır.? diyor İsmet Özel. İnsanların çoğu, hakikatin bütününden mahrum olarak hayatı, hadiseleri değerlendiriyor. Meselelere, hayata bütüncül bakamayan bir sistem ve toplum içinde çırpınıyoruz; kör döğüşü içinde debeleniyoruz.

İmam-ı Gazâlî Hazretleri, yüzyıllar öncesinde ?Sen gerçekten Hakk´ın peşinde isen Hakk´ı bil. Hakk´a göre adam seç! Adama göre Hak seçersen sapıklık çölünden çıkamazsın.? diyerek bizlere hakikat ölçüsünü söylüyor ve bizleri uyarıyor.

Bu milletin çoğu; sözde dini, sağlığı, eğitimi, siyaseti ve sanatı çok iyi biliyor. Ama en sıkıntılı, ağrılı yerlerimiz de buralar maalesef! Keşke en çok kendimizi ve haddimizi bilseydik! O zaman hakikati bilme imkân ve ihtimalimiz de artardı.

?İslam´ın bütününe inanan, Hakk´ı ve sabrı tavsiye eden ahlaklı Müslüman olalım.? dedim.?Siz dinci misiniz?? dediler. Adalet hususunda hassas davranılması için ?Kurunun yanında yaş da yanmasın.? dedim. ?Yoksa sen, o hainlere merhamet mi ediyorsun?? dediler. ?Bütün tarikat ve cemaatleri aynı kefeye koyup saldırmayın.? dedim. ?Siz, tarikatçı, cemaatçi misiniz?? dediler.

Müslümanlar, cahil ve ahlaktan uzak, dedim. Siz, İslam´a zarar veriyorsunuz, dediler.

?Hz. Ali´yi sevmek, Peygamber Efendimizin ehlibeytine muhabbet edip onların yolundan gitmek, Alevilik ise ben de Aleviyim.? dedim. ?Siz, Kızılbaş mısınız?? dediler. ?Peygamber Efendimiz (sav)´in yolundan gitmek, onun sünnetine bağlı olmak Sünnilik ise ben de Sünniyim.? dedim. ?Sen de mezhepçi ve Yezid misin?? dediler.

?Sahip olduğum dil ve kültüre bağlı olarak Türk´üm.Türkçeyi, türküleri, Müslüman ecdadımı seviyorum.? dedim. ?Yapmayın hocam, siz de mi Türkçüsünüz?? dediler. Allah´ın ?Bütün müminler kardeştir.? buyruğunu hatırlattım. ?Araplara düşman olmayalım.Türk-İslam Birliğini kuralım.? dedim. ?Siz Arapçı mısınız?? dediler. ?Ben şehit kardeşiyim. PKK´nın düşmanı, vatansever

Kürtlerin dostuyum.? dedim.?Sen bölücüleri mi savunuyorsun?? dediler. ?Hayır, ben ülkemin bölünmez bütünlüğünden yanayım. Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak.? dedim. ?Siz ulusçu, milliyetçi misiniz?? dediler.

Osmanlı´nın güzel, iyi yönlerini yazdım. ?Siz, saltanatçı, padişahçı mısınız?? dediler. ?Osmanlı´nın yanlışları da vardı. Her şeyi doğru olsaydı yıkılmazdı zaten.? dedim. ?Siz Osmanlı düşmanı mısınız?? dediler. Atatürk´ün yanlış anlatıldığını, onun istismar edildiğini söyledim. ?Siz, Atatürk düşmanı mısınız?? dediler.

Nazım Hikmet´ten, Rıfat Ilgaz´dan, Turgut Uyar´dan bahsedip şiirlerinden okudum. Siz solcu musunuz, dediler. Sosyal adaletten söz edip kapitalizme, emperyalizme karşı olduğumu söyledim. ?Siz komünist misiniz?? dediler. Bütün darbelere karşı olduğum gibi 15 Temmuz darbe girişimine de karşıyım, dedim. ?Siz, AKP´li misiniz?? dediler.

Bu kadar önyargı, bağnazlık, cehalet, bu kadar ayrışma ve tahammülsüzlükle nasıl büyük millet ve ülke olacağız? Necip Fazıl´ın ifade ettiği gibi: ?Bu nasıl bir dünyâ, hikâyesi zor.? Üstad, pür melal halimize tercüman oluyor: ?Lûgat, bir isim ver bana halimden;/ Herkesin bildiği dilden bir isim!?