Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Ahmet SEZGİN


M. AKİF´İN OĞLU EMİN BEY´İN HAZİN ÖYKÜSÜ


İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif, niçin çok sevdiği ülkesini terk edip Mısır´da 10 yıl hicret hayatı yaşamıştır? Mehmet Akif, nerde vefat etmiş ve cenazesinde neler olmuştur?

Mehmet Akif Ersoy´un çocukları nasıl yaşamış ve ölmüştür, merak eden var mı bu ülkede? M.Akif´in oğlu Emin Ersoy´un babasını anlattığı kitaptan haberiniz var mı? Mankurtlaştırıcı kültür ve yoz medya sistemi; futbolculara, popçu ve mankenlere gösterdiği ilginin ne kadarını Mehmet Akif gibi önemli şahsiyetlerimize göstermektedir?

Gazeteci-Yazar Çetin Altan, Mehmet Akif´in oğluyla ilgili yaşadığı o gözleri yaşartan anları ve oğlunun akıbetini 2006 yılı başlarında SkyTürk´te şöyle anlatıyor:

?İstiklal Marşı´nın şairi Mehmed Akif Ersoy´u hepimiz tanırız. Çok ünlü bir vatan şairi olarak biliriz. Çünkü İstiklal Marşı´nı yazmıştır. Yarışmayı kazandığı halde, para ödülünü almayı reddetmiştir. Ama biyografi okumayı bilmediğimiz için mesela yoksulluk içinde geçen bir hayat sürdüğünü pek bilmeyiz.

Size bir anımı anlatayım: 1966 sonları, bir öğle sonrası odamdayım. ´Sizi biri görmek istiyor´ dediler. ´Buyursun´ dedim. İçeri tıraşı uzamış, üstü başı bakımsız, yaşlıca, çelimsiz bir adam girdi. Hazır olu andıran bir duruş ve hafif bükük bir boyunla; ´Bendeniz Mehmet Akif´in oğluyum.´ dedi.

Bir anda ne olduğumu şaşırdım. Nasıl şaşırdım bilemezsiniz. Eski bir dostluk havası yaratmak istercesine; ´Oooo buyurun buyurun, nasılsınız?´ türünden bir yakınlık göstermeye çalıştım. O, tavrını bozmadı; ´Rahatsız etmeyeyim, sizden ufak bir yardım rica etmeye gelmiştim.´ dedi. Gökler mi tepeme yıkıldı, yer mi yarıldı da, ben mi yerin dibine geçtim; doğrusu fena, allak bullak oldum. Ve tek yapabileceğim şeyi yaptım, cüzdanımı çıkartıp uzattım. O, bükük boynuyla: ´Siz ne münasip görürseniz.´ dedi.

Cinnet cehennemlerinin tüm yıldırımları düşüyordu yüreğime. ´Durun bakalım neyimiz varmış´ gibilerden cüzdanı açtım; içinde ne varsa çıkardım, fazla bir şey de yoktu, elimde tuttum. Bir iki adım attı. Sanırım sadece bir 10, yahut 20 lira aldı. ´Çok çok teşekkür ederim, rahatsız ettim.´ dedi ve çıktı.

Aradan bir ay geçti geçmedi; gazetelerde küçük bir haber ilişti gözüme: Beşiktaş´taki çöp bidonlarından birinde Mehmet Akif´in oğlunun ölüsü bulunmuştu!"

Evet, M.Akif´in oğlu Emin Akif Ersoy, ?1967´de Tophane´de terk edilmiş bir kamyonetin karoseri içinde ölü bulundu.? Bu ülkenin ve milletin İstiklal Marşı´nı yazmış, yazdığı gibi dostdoğru ve namuslu olarak yaşamış Mehmet Akif´in oğlu Emin Bey´in mezarı dahi bilinmiyor bu ülkede.

Mehmet Akif´in Safahat´ını, vaazlarını, tefsirlerini, kısmî Kur´an Meali´ni, mektuplarını, makalelerini, hakkında yazılanları okuma ve anlama çabası içinde olmamız gerekmez mi?

?Asım´ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek./ İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!? mısralarını ruhumuza ve hayatımıza hâkim kılmaya ne dersiniz dostlar?

Mehmet Akif gibi abide şahsiyetleri yalnızca "anmak" değil; "anlamak" ve "Asım´ın nesli"ni yetiştirebilmek dileğiyle ?