Sivas/ Madımak Otelinde 2 Temmuz 1993´te gerçekleştirilen kahpe provokasyon sonucu 37 kişi yanarak ve dumandan zehirlenerek öldürüldü. Aynı şekilde bu olayı bahane ederek bu olayın hemen ardından -5 Temmuz 1993´te- Erzincan/ Başbağlar´da 33 kişi, çoğu kurşuna dizilerek katledildi. Her iki katliamın gerçek failleri aynı güçlerdi aslında. Daha önce Çorum ve Kahramanmaraş´ta yaptıklarını (Alevi- Sünni kavgasını) buralarda da yapmak istediler.
Bu iki olayın birincisinde Alevi vatandaşlarımız, ikincisinde de Sünni vatandaşlarımız kurban seçildi. Aslında her iki vahşetin merkezinde ne Aleviler vardır ne Sünniler. Ama asıl provokatörler, failler, derin güçler görülmek istenmedi.
Son 50 yıllık dönemin en karanlık senesi olan 1993´te Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, Diyarbakır JİTEM Grup Komutanı emekli Binbaşı Ahmet Cem Ersever´in öldürülmesi; Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis Paşa, Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Maliye Bakanı Adnan Kahveci´nin kaza süsü verilerek ortadan kaldırılması bir tesadüf müdür???
Haçlılar ile Siyonistler, Türk ve İslam düşmanlığında ortak hareket etmektedirler. Emperyalistler, yıllardır sömürdükleri İslam dünyasını kaybetmemek için Türkiye´yi sürekli olarak sağcı-solcu, Türkçü-Kürtçü, Alevi-Sünni, laik-dindar şeklinde bölüp parçalama peşinde olmuşlardır.
Sağcı-solcu kavgasını, Kürt-Türk, Alevi-Sünni çatışmasını, 12 Eylül öncesi Maraş, Çorum, Taksim olaylarını tezgâhlayanlar da, 1993 Sivas/Madımak´ta 37 aydını öldürenler de, halkı provoke edenler de, 33 yıl memleketi yöneten
2.Abdülhamit´i devirenler de, bütün darbelerin (27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971,12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 15 Temmuz 2016) ve 35 yıldır ülkemize bela olan taşeron PKK´nın arkasındakiler de, faili meçhul denen cinayetleri işleyenler de, Muhsin Yazıcıoğlu başta olmak üzere kaza süsü verilerek önemli şahsiyetleri ortadan kaldıranlar da aynı zihniyet ve güçlerdir.
Siyonist, Mason zihniyetlilerin çoğu, aramızda "Türk", ?Müslüman?, ?Atatürkçü?, ?demokrat? kimliğiyle dolaşıyor. Çift kimlikli (kripto) ajan ve hain çok. Bir de bunların her gruptan taşeronları mevcut. Bu yapının içinde samimi vatanseverler de vardır ama bilmeden oraya hizmet ediyorlar.
Artık geçmişin sağlıklı muhasebesi yapılıp bir daha oyuna gelinmemelidir. Bütün katliamlara, zulümlere, darbelere nereden gelirse gelsin ve kime karşı yapılarsa yapılsın karşı çıkılmalıdır. Meselelere nefret dili ve tahrik edici bir üslupla değil; tarih şuuruyla sağduyu, hak ve adalet ölçüleriyle yaklaşmalıyız.
Birçok karanlık olay ve suikastin olduğu 1993 yılında Sivas ve Erzincan´daki bu korkunç katliamları 3 gün arayla gerçekleştiren PKK ve arkasındaki emperyalist güçleri, bu vahşi katliamlara destek verenleri, gerçek faillere gerekli cezaları vermeyenleri lanetliyorum.
Buralarda hunharca katledilen vatandaşlarımıza Allah´tan rahmet, sevenlerine sabırlar diliyorum. Sağduyu, basiret ve şuurla ile kalın.
Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi
