Dünyanın en güzide şehri İstanbul`un en güzel yeri, şüphesiz Eyüp Sultan`dır.
Yurt içinden ve yurt dışından akın akın herkes Eyüp Sultan Hazretleri`ne koşuyor. Eyüp Sultan, bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor.
Bahsettiğimim Eyüp Sultan, Samsun Tanıtım Günleri`nin yapıldığı Feshane`ye yaklaşık bir km mesafede. Eyüp Sultan`da okunan ezan sesi Feshane`den, Feshane`de çalınan davul sesi Eyüp Sultan`dan duyuluyor.
Tanıtım günlerinin üçüncü akşamı iç mekende sanatçı Mustafa Ceceli`nin konseri vardı. Kapalı mekan gelen seyirciyi almaz, bu bakımdan konseri dışarıya, açık alana alalım diyorlardı. Yetkililer bunun için ilgililerle görüştüler. Bir netice alamadılar. Konserin açık alanda yapılmasına müsaade edilmedi. Sebebi de Eyüp Sultan Hazretleri`ne hürmeten hiçbir zaman açık mekanda konserlere izin verilmiyormuş.
Aynı hassasiyeti bir akşam önce sahne alan sanatçı İsmail Türüt de gösterdi. “ Ben burada kendimi Eyüp Sultan Hazretleri`nin huzurunda hissediyorum. Asla saygısızlık yapamam, saygısızlık yapmaktan Allah`a sığınırım, benden uçuk saçık parçalar beklemeyin.” diye duygularını dile getirdi.
Eyüp Sultan`ın restorasyonu hala bitirilememiş. Çalışmalar devam ediyor. Ne zaman bitirileceği hususunda kesin bir bilgisi olan yok. Ziyaretçiler bu konuda mustarip.
Eyüp Sultan`da sabah namazı bir başka oluyor. Daha sabah ezanı okunmadan uzaktan yakından herkes camiye doluyor. Güneşin doğmasına daha bir saat kala, ezan bitmeden cami doluyor. Özellikle iç mekanda yer bulabilmek için erkenden yollara düşmek gerekiyor.
Camiye girerken, sizi, ruhunuzu okşayan davudi bir ses karşılıyor. Dünyanın en güzel sesli müezzin ve imamları burada. Etkilenmemeniz mümkün değil. Burası her çeşit müslümanın buluşma yeri. Genci ihtiyarı, kotlusu kotsuzu, uzun sakallısı top sakallısı, küpelisi küpesizi, yerlisi yabancısı, … hasılı her tonda müslüman var. Ortak yönleri, hepsinin aynı kıbleye yönelmeleri. Kimsenin kimseyi kınadığı yok. Kimsenin kimseyle uğraştığı yok. Herkes aciz ve günahkar bir kul olduğunu biliyor. Bütün cemaat, mahviyet içerisinde Allah`a yalvarıyor. Ne hoş bir manzara.
Caminin duvarında Osmanlıca bir ibare var..” Ey İstanbul şehri içinde Peygamberimizin mihmandarı Eyüp Sultan Hazretleri yatıyor. Bu şeref sana yetmez mi.? “ Hakikaten de Eyüp Sultan, İstanbul`a büyük bir şeref kazandırmış.
Herkes bunun farkında. Kimse saygısızlık etmiyor. Kimse asık suratlı değil. Kimse kimsenin hakkına tecavüz etmiyor. Herkes birbirine saygılı. Tanıyan tanımayan birbirine selam veriyor. En ufak bir kavga gürültü, itiş kakış yok. Herkes birbirine dua ediyor. Bütün müslümanlar kardeştir düşüncesi burada hayat bulmuş. Hoşgörü zirve yapmış. Farklılıklar değil, müşterekler ön plana çıkarılmış. Eyüp Sultan Hazretleri`nin manevi irşadı elan devam ediyor.
Namaz çıkışı imam efendi, yaklaşık kırk beş dakika süren bir dua yapıyor. Duada bütün Müslümanların isteklerini ihtiva eden niyazlar yer alıyor. Amin sesleri gökkubbede yankılanıyor. Duaların burada kabul olacağına inanılıyor.
Bunun canlı şahidi kaptanımız Mahmut Abi`dir. “Allahım, bize gelecek sene de buralara gelmeyi tekrar nasip eyle” diye dua eder. Bu sene emekli olmasına ve hiç ümidi olmamasına rağmen ettiği dualar esrarını gösterdi ve tekrar bizimleydi. Bundan daha büyük tecelli olur mu. Dualarının kabul olduğuna bizzat ben şahitim.
Eyüp Sultan bir başka.
Dualarım kabul olsun diyen herkes Eyüp Sultan`a koşsun. AMİN…
Sağlıcakla kalın.
Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe
