M.AKİF´İ VE İSTİKLAL MARŞI´MIZI ANLAMAK

İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy; şair-yazar olmanın yanında fikir ve dava adamı, aydın, veteriner, vaiz, hatip, mütercim, üniversite hocası, Türkçe öğretmeni ve milletvekilidir.
Mehmet Akif´in Arapça, Farsça ve Fransızcayı mükemmel konuşup yazabildiğini; Kur´an meali yazacak kadar İslamî ilimlere haiz bir hafız olduğunu, İstanbul Boğazı´nı yüzerek geçecek kadar yüzme bildiğini, güreş şampiyonluklarının bulunduğunu; gülle atma, atlama, koşu gibi sporlarla da ilgilendiğini; musikişinas olduğunu, ney üflediğini biliyor muydunuz?
Mehmet Akif, çok vefalı ve yardımsever bir insandı. Vefat eden dostunun 3 çocuğuna bakan, fakir ama gönlü zengin bir şahsiyetti. Kışın giyecek paltosu olmadığı halde İstiklal Marşı için kendisine verilen büyük maddi ödülü şehit ailelerine bağışlayan, haksızlık karşısında eğilmeyen, yazdığı gibi dosdoğru ve namuslu olarak yaşamış örnek bir ?karakter abidesi?dir o.
Mehmet Akif, çok yönlü bir şahsiyetti. Hem İslam ve Doğu klasiklerini hem de Batı klasiklerini okuyan bir büyük aydındı o. Ülkesinin ve İslam dünyasının dertleriyle dertlenen; Müslümanların ayrılık, ırkçılık, tassasup, cehalet, ilimden uzaklaşma, tembellik, ümitsizlik, edepsizlik, yanlış tevekkül, fakirlik gibi meselelerini şiirlerinde işleyen, bunlara çözümler üreten, hak ve hakikati haykıran bir millet ve İslam şairiydi o.
Mehmet Akif, şu özelliklerden nefret ederdi: Gurur, kibir, makam hırsı, cimrilik, maddi pislik, çok yüzlülük, cehalet, edepsizlik, tembellik, ümitsizlik, kutsala hürmetsizlik, sözünde durmamak, korkaklık?
Kurtuluş Savaşı´na hem şair, yazar, vaiz, hatip ve milletvekili olarak destek vermiş hem de bizzat oğluyla birlikte itfaiye eri olarak katılmış vatansever bir şair, fikir ve gönül adamıdır M.Akif.
Son 11 yılını Mısır´da Kahire Üniversitesinde Türk dili ve edebiyatı hocası olarak geçiren; ölümüne az bir zaman kala Mısır´dan ülkesine dönen, Beyoğlu´nda Mısır Apartmanında 27 Aralık 1936´da ?çok sevdiği Peygamber Efendimizin vefat ettiği 63 yaşında- Hakk´ın rahmetine kavuşan Mehmet Akif´in cenazesinde bir tek devlet yetkilisi bulunmamıştır. Cenazesine sahip çıkan üniversite gençliği ile onu seven aydın ve vatandaşlar; Mehmet Akif´i tekbirlerle, İstiklal Marşını okuyarak Edirnekapı mezarlığına defnetmiştir.
Millî Şair Mehmet Akif´in idealindeki ?Asım´ın nesli?ni yetiştirebilmek, istiklal ve ?Çanakkale ruhu?nu yaşatabilmek, yarınki büyük Türkiye´yi inşa edebilmek için onun hayatı, şahsiyeti, mücadelesi, fikir ve sanatı, özellikle de Safahat isimli muhteşem eseri, istiklal Marşı´mızın anlam ve ruhu her yönüyle yeni nesillere anlatılmalı ve onlara ideal bir millî şahsiyet kazandırılmalı.Her okulda bir Mehmet Akif köşesi ve kitaplığı olmalıdır.
Ayrıca Mehmet Akif´in vaazlarını, tefsirlerini, yıllar sonra ortaya çıkıp basılan kısmî Kur´an Meali´ni, mektuplarını, makalelerini, tercümelerini, hakkında yazılanları okuma, okutma ve anlama çabası içinde olunmalıdır. Onun hayatı, mücadelesi, çilesi ve eserleriyle ilgili bir sinema filmi ve TV dizisi çekilmeli; hatıralarına sahip çıkılmalıdır mutlaka.