Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Manilerle Kastamonu

Manilerle Kastamonu


Şansımız mı şanssızlığımız mı bilmiyorum, saatlerin bir saat geri alındığı uygulama, Çankırı- Safranbolu- Kastamonu gezimizin Kastamonu ayağında, Kastamonu`da konakladığımız gece başladı. Eskiye göre bir saat fazla uyumuştuk ama gün ışığından da bir saat kaybetmiştik.

Göl Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü İsmail Küçükkahveci nezaket göstermiş, görevlilere talimat vermiş, sabahleyin bizi de kahvaltıya çağırdılar. Pansiyonda 150 öğrenci kalıyor ama bunların sadece 65`i bu okulun öğrencisi. Geri kalanlar farklı okullardan geliyormuş.

Artık Milli Eğitimde böyle bir uygulama var. Eğer kapasitesi yeterli ise, bir okulun devlete ait yurdunda başka okulların öğrencileri de kalabiliyor. Başta disiplin olmak üzere, bunun birtakım sorunları da beraberinde getirdiği bir gerçek. 2006 yılında konakladığımız Edirne İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı, bu uygulamadan hayli şikâyetçi olmuştu. Diğer okulların öğrencilerinden yurtta alkol alanı mı ararsın, gece yoklamadan sonra pencereden atlayıp sokaklarda dolaşanları mı?.. Bu yüzden yurttan sorumlu okullar bu uygulamaya sıcak bakmıyor. Aslında yurdu olmayan okulların öğrencileri için bu bir imkandır, bir kolaylıktır. Fakat ne yazık ki, kötü niyetliler yüzünden kurunun yanında yaş da yanmaktadır.

Kastamonu`da ilk ziyaret yerimiz, El Sanatları Müzesi. Üst geçit çalışması sebebiyle yine ana yoldan sapmak zorunda kalıyoruz. Dün akşam güneye yönelmiştik. Bu sefer kuzeye dönüyoruz. Terminali geçtikten sonra tekrar güneye dönüp ana yola kavuşuyoruz ve El Sanatları Müzesine geliyoruz.

Burada dokumadan ahşap el işçiliğine kadar geçmişe ait pek çok eser var. Benim en çok dikkatimi çekenlerden biri de ahşap üzerine yazılmış yöre manileri oldu. Çoğu sevda üzerine. Aşk demediğim için şaşırmayın. Çünkü artık günümüzde haftalık birlikteliklere de aşk diyorlar, seviyesiz birlikteliklere de!.. Bu yüzden ben, temiz sevgileri onlarla karıştırmak istemedim.
Şimdi o manilerden bazılarını sizinle de paylaşmak istiyorum. Bir hatırlatmada bulunacağım, maniler panolara aynen yörede söylendiği gibi yazılmış. Ben de öyle yazacağım.

Aşamın aşıynan,
Göz eder gaşıynan,
Yarim bostan sulayo,
Gözlerinin yaşıynan.

Garanfil deste deste,
Beni bubamdan iste,
Bubam beni vermezse,
Gıratı iyi besle.

Gül açmış yaylasında,
Bal da vadu tasında,
Araç`da gız sevenin,
Saç galmaz gafasında.

Bir de atasözünün uyarlamasını gördüm:
“Sakla samanı, gelü zamanı,
Sakladım samanı, geldü zamanı.
Bi garış gar yağdı kirez zamanı,
Sattım samanı, yapdudum bu hanı.”

Bu dörtlüğün, Gölköy`de bulunan `Asker Hasan Hanı`nın sahibi için söylendiği rivayet olunur. Atasözüne biraz da uymuş hani.
İyi haftalar.