Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet TÜRKAN


MARİFETİN TECELLİSİ

MARİFETİN TECELLİSİ


Marifet iltifata tâbîdir
Müşterisiz metâ zâyîdir
                             Muallim Nâcî

 

“Marifet (arayıp bulmak, üretmek, kabiliyetli, yetenekli olduğunu) göstermek övülmeye, ödüllendirilmeye, takdir edilmeye bağlıdır; (diğer taraftan, kabiliyetini gereksiz yere harcayarak) ihtiyaç olmayan mal veya hizmet üretmek de boşunadır.”

Başarılar övgüyle birlikte gelir. Ne kadar başarılı olursanız olun, ne kadar marifetiniz olursa olsun onun kıymetini anlayan biri olmaz ise ne marifetinizin ne de ürettiğiniz malın bir hükmü yoktur.

Bazen öyle şairler yazarlar ilim adamları vardır ki ömrü süresince kıymeti anlaşılmamış ve çoğu zaman sefil bir hayat yaşayarak bu dünyadan çekilip gitmişlerdir.. İkinci mısrada ifade edilen ise sizin malınızı ne kadar kaliteli, temiz ürettiğinizin önemli olmadığı eğer onun bir müşterisi var ise kıymetinin olacağı ifade edilmiştir.

Her iş, özellikle bir kariyer ve kabiliyet gerektiren işler takdir edilmeyi, ödüllendirilmeyi gerektirir. Güzel şeylerin değeri bilinmezse onu yapanların şevki kırılır, o işleri yapamazlar, toplum da o hizmetler ve eserlerden mahrum kalır. İnsanların üretmesi, eser vermesi toplumdaki ödül-ceza kültürü ile yakından ilgilidir.

Eserlerin takdir görmediği, hatta ceza gördüğü toplumlarda, kabiliyeti olanların eser vermeleri beklenemez. Bu bakımdan böyle toplumlar keşif, buluş, yenilik, patent bakımından diğerlerine göre çok daha geridedirler.

Ne kadar güzel ürettiğinizi düşünürseniz düşünün insanların beğenisini kazanmayan ve alıcısı olmayan bir meta (mal, fikir ve sanat eseri) üretmek de boşunadır. Bu gün beğeniyi kazanmak için reklamlar yapılıyor. Belki de kalitesi daha az olan mal daha fazla fiyata daha fazla ilgi görebiliyor.

Muallim Nâcî, o engin zekâsı ve güzel Türkçesi ile belki kendi zamanında henüz bilinmeyen bir iktisat kuralını ortaya koymuş burada. Şair, bu Beytinde hem üretene, hem de ürünün alıcısına/müşterisine tavsiyede bulunuyor: Alıcıya, kabiliyet sahibinin ve onun ürettiğinin değerini bilmeyi tavsiye ederken; kabiliyet sahibine de kabiliyetini boş yere harcamamasını, ancak alıcısı olan mal, hizmet, sanat eseri vs. üretmesini tavsiye etmektedir. Beytin ilk mısraı pozitif değer yüklü çok güzel bir özdeyiştir: Marifet iltifata tâbîdir. Müşterisiz meta’ zayi’dir.[1]

Kısaca başarının sırrı iltifat beğenilme, malın pazarlanmasının sırrı ise müşterisinin olmasıdır. Zamanını, vaktini ve arz talep dengesini iyi gözetmek, kaliteli mal ile birlikte gerçekten ihtiyaç olanı tespit edip üretebilmek önemlidir.

 

[1] AKGÜN, İbrahim, Söz İncileri (Osmanlı Düşüncesinden seçmeler), Kurtuba Yay., Ankara 2010