Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Zeki ORDU


MASAL BİTİNCE

MASAL BİTİNCE


Herkesin bir hikâyesi vardır. Ancak hikâyesi yazılanlar ve anlatılanlar kalır kulaklarda… Diğerleri koca âlemde kaybolur sessiz sedasız.

Aslına bakılırsa, hikâye son bulmadan önceki sesleri duymaz bazıları. Hikâyeye konu olanlar da duyuramaz. Ve biz bazen duyduğumuz veya okuduğumuz hikâyeler karşısında “vay be!” gibi hayret nidalarından başka ince bir sızı hissederiz çok zaman.

Bu gün size bir kişi hikâyesi anlatacak değilim. Bir kitabın hikâyesi bu. İçerisinde bazı hayatların olduğu bir kitabın…

Maksadım ne bir kitap özeti, ne de bir kitabın tahlili. Sadece ele aldığı konular yani hayatlar. Yazarı ise bir vali. Ahmet, Mehmet fark etmez. Sadece bir vali…

Valiler ve kaymakamlar ne iş yapar diye düşünürdüm çocukken. Sonra çok bir şey yapmadıklarını düşünmeye başladım nedense. Veya öyle düşünmeme neler sebep oldu? Bunları şimdilik geçeceğiz mecburen. Yoksa kitaba yer kalmayacak.

Dedik ya yazarı vali. Daha doğrusu emekli bir vali. Madem bir vali yazmış mühim şeyler vardır diye düşündüm. Haksız da sayılmam. Mühim şeyler vardı. Romanlara, filmlere konu olan hikâyeler vardı içinde kitabın. Bu hikâyeleri okurken valilerin de ne işe yaradıklarına dair bilgiler yer etmeye başladı zihnimde. Her ne kadar yarım asır sonra öğrensem de bir valinin görevlerini olsun. Hiç bilememekten daha ehven yani.

Valimiz, yani yazarımızın adı Kadir Çalışıcı. Stajını tamamladıktan sonra 1976 yılında Adilcevaz ilçesinde kaymakamlığa başlar ve devam eder yöneticilik işi. Kitabımızın adını da başlıkta olduğu gibi “Masal Bitince” diye koymuş valimiz. Ötüken Neşriyat tarafından basılan kitap 187 sayfadan
ibaret.

Valimiz başından geçen hadiseleri en akıcı ve yakıcı şekilde kaleme almış. Bu arada böyle bir üsluba sahip olan bir kalemin başka eseri olmamasını da esefle karşıladım. Her ne kadar “Valilerin de Öyküleri Vardır” adlı bir kitabı daha olsa da yeterli değil bence. Neyse biz yine kitabımıza dönelim.

Kitap altı başlık altında toplanmış hatıralardan teşekkül ediyor. Bazen o can yakan töre, bazen geçmişin acı hatıraları, bazen vefa, bazen cefa ve bazen de gönle dair hikâyeler. İşte bir valinin yaşadığı bu hadiseler karşısındaki duruşu ve yaptıkları…

Masal Bitince yani kitap bitince şöyle bir düşündüm. Demek vali olmak böyle bir şey. Vali olmak veya olabilmek… Kadir Çalışıcı gibi valileri düşündüm. Son zamanlarda rahmetli Recep Yazıcı geldi aklıma. Daha da kimse gelmedi. Şayet Kadir Çalışıcı gibi 15 vali aynı anda görev yapsa; ülkede çok şey çözülür diye düşündüm. Umutlandım. Sevindim. Sonra kitaptan başımı alıp, sokakta yürüyünce karamsarlığa kapıldım. Üzüldüm.

Bir şeyler eksikti ülkede. Neydi o eksik? Senelerce anlatıldı sebepleri. Dert bir değil ki…

Eğer fırsatı ve merakı olan bu kitabı okumalı bence. Özellikle valiler ve kaymakamlar. Hatta öğrenciler. Öğrenciler bu tür hikâyeleri okurken vatandaşa nasıl muamele edileceği malumatları ile yoğrulur zihinleri ve bırakılan yerden devam ederler.

Bir masal biter diğeri başlar. Önemli olan tarihe kayıt düşmek.