Bu ülkenin İstiklal Marşı´nı yazmış, Kurtuluş Savaşı´na katılmış, yazdığı gibi dosdoğru yaşamış karakter abidesi, millî şairimiz Üstad Mehmet Akif´ Ersoy´un hayatını ne kadar biliyoruz? Mankurtlaştırıcı kültür ve medya sistemi; futbolculara, sinema oyuncusu, popçu ve mankenlere gösterdiği ilginin ne kadarını Mehmet Akif gibi önemli şahsiyetlerimize göstermektedir?
Onun Arapça, Farsça ve Fransızcayı mükemmel konuşup yazabildiğini; Kur´an meali yazacak kadar İslam âlimi bir hafız olduğunu, İstanbul Boğazını yüzerek geçecek kadar yüzme bildiğini, güreş şampiyonluklarının bulunduğunu, ney çaldığını biliyor muydunuz?
Büyük vatan ve İstiklal şairi M. Akif´in "vatan haini" muamelesi görmesi ve peşinde her gün bir "polis hafiyesi"nin dolaşmasının nedeni neydi? Yazı yazdığı "Sebilürreşat" dergisi neden kapatılmıştır? Kendisine neden maaş bağlanmamış ve iş verilmemiştir? Bu onurlu adam, Mısır´a hicret etmeseydi İstiklal Mahkemeleri´nde yargılanacak mıydı?
?Cânı, canânı bütün varımı alsın da Hudâ/ Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda!? diyerek Allah´tan vatanından ayrı kalmamayı dileyen bu büyük şair ve mütefekkirimiz, ömrünün son 10 yılını neden Mısır´da perişan halde, kahrolarak geçirmek zorunda kalmıştır? Mehmet Akif, yıllarca emek vererek yazdığı Kur´an-ı Kerim Meali´nin yakılması için Ekmeleddin İhsanoğlu´nun babasına niçin vasiyet etmiştir?
Ölümüne az bir zaman kala Mısır´dan ülkesine dönen millî şairimiz Mehmet Akif´in cenazesinde neden bir tek devlet yetkilisi bulunmamıştır? Cenazesine katılıp Kur´an ve İstiklal Marşını okuyarak son vazifelerini yapan üniversiteli gençlerin bir kısmının o gün tutuklandığını duymuş muydunuz?
Yakın zamana kadar İstiklal şairimiz Mehmet Akif´in ismi üniversite, lise ve ilkokullara neden verilmiyordu? İstiklal Marşı´mızın anlam ve ruhu okullarımızda yeterince verilebildi mi? İstiklal Marşı´mızın değiştirilmesi için bir zamanlar Türkiye Büyük Millet Meclisi´ne önerge verilmiş midir?
Mehmet Akif Ersoy´un çocukları nasıl yaşamış ve ölmüştür? İstiklal şairimizin büyük oğlu Emin´in Beşiktaş´taki çöp bidonlarından birinde ölüsünün bulunduğunu, mezarının dahi bilinmediğini biliyor musunuz?
Mehmet Akif´in idealindeki ?Asım´ın nesli?ni yetiştirebilmek, istiklal ve ?Çanakkale ruhu?nu yaşatabilmek, tarihteki büyük ve ulvi misyonumuzu yeniden kuşanıp "diriliş medeniyeti"ni yeniden inşa edebilmek için Mehmet Akif´in hayatı, şahsiyeti, mücadelesi, fikir ve sanatı, her yönüyle doğru usul ve yöntemlerle yeni nesillere anlatılmalı ve onlara ideal bir millî şahsiyet kazandırılmalıdır.
Sadece ?Nerdesin ey vefa, ey insanlık?? diye haykırmak ve "Yazıklar olsun!" diye lanet etmekle mi yetinelim? Mehmet Akif´in Safahat´ını, vaazlarını, tefsirlerini, yıllar sonra ortaya çıkıp basılan kısmî Kur´an Meali´ni, mektuplarını, makalelerini, tercümelerini, hakkında yazılanları okuma, okutma ve anlama çabası içinde olmamız gerekmez mi?
?Asım´ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek./İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!? mısralarını ruhumuza ve hayatımıza hâkim kılmaya ne dersiniz dostlar? ?Safahat? isimli kitabını alıp okusak ve yeni nesillere de okutsak ne güzel olurdu değil mi? Bugünkü meselelerimizin çoğunun teşhis ve tedavileriyle birlikte Mehmet Akif tarafından manzum olarak ifade edildiğini görüp anlamış olurduk. Mehmet Akif gibi zirve şahsiyetleri yalnızca "anmak" değil, "bilmek ve anlamak" gerekir.
27 Aralık 1936´da -çok sevdiği Peygamber Efendimizin vefat ettiği 63 yaşında- Hakk´a kavuşan Mehmet Akif´e Allah´tan rahmet dileğiyle?
