Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Mendilimin dört ucu


Mendil, hayatımızın vazgeçilmezlerinden.


İtiraz etmeyin; herkesin hayatında bir mendil olmuştur. İlkokula giderken iki mendil taşımamız mecburiydi. Biri burun temizliği için, diğeri elimizi yüzümüzü kurulamak için. Şimdi de herkesin cebinde bir mendili vardır. Bez mendil yoksa kâğıt mendil vardır.


İlkokuldayken haftanın ilk günü temizlik kontrolü olurdu. Sınıfa girince herkes mendillerini masanın üzerine koyardı. Mendillerin üstüne de ellerini. ?Mendili anladık da mendilin üzerinde ellerin ne işi var?? diye soranlarınız olacaktır. O da tırnak temizliğinin kontrolü içindir. Tırnakları kesmek, bir temizlik göstergesidir. Tırnaklarını kesmeyenin temizliği eksik sayılırdı. Şimdi bazı bayanlar tırnak uzatmayı marifet sayıyor. O günden bu güne tırnak temizliği konusunda anlayış değişikliği mi oldu acaba?


Mendil deyip de geçmeyin.


Eskiden büyüklerin mendili bizimkinden farklı olurdu. Yarım metrekare desem, abartmış mı olurum? Büyükler ona mendilden ziyade ´ya:lık´ derlerdi. Yumuşak g´li söylenişi ile değil, a´nın uzatılması ile telaffuz edilirdi.
O, sadece bir mendil değildi.


Namaz kılacağın zaman takke bulunmadığında, takke yerine başa bağlanırdı.


Çarşıya giderken fileni mi unuttun, ya:lık imdadına yetişir, file-çanta görevi görürdü. Ekmek, çay, şeker? içine neler sığmaz ki?


Bahçeye gittin. ?Gelmişken biraz fasulye toplasam iyi olurdu emme çanta da almamışım? mı dedin? Endişe etme, aç mendili, topla istediğin kadar fasulyeyi. Koy mendile!


Ve nihayet abdest aldığında mendil asli görevine döner, bir havlu olur. Onunla elini yüzünü kurularsın.


Bir de ´mendil serenler´ var. Kuruması için çamaşır ipine serilen mendillerden söz etmiyorum. Köşe başına mendil serenleri kast ediyorum. Aslına bakarsanız, buna daha çok ?mendil açmak? denir. Bir sokağın kenarında, bir köşe başında mendili serer.
Mendil sokağa niye serilir?


Gelen geçen para atsın, bugünkü harçlığım çıksın, diye.


Mendilin işlevi bu kadarla sınırlı değildir.


Çoğu kere mendil, sevginin göstergesi olur. Bir delikanlıya mendil veren kız, aslında ona sevdiğini söylemektedir. Bugünküler gibi ?seni seviyorum aşkım!? demeye, erkeğin elini kızın beline dolamasına gerek yoktur! Bir küçük mendil, en içten sevgiyi anlatmaya yeter de artar bile. Hele bir de işlemeli olursa? Alan kişi onu kalbinin üstünde ya da kimsenin göremeyeceği, bulamayacağı bir yerde saklar. Sevgiliden gelen işlemeli mendil o kadar kıymetlidir.


Nice şarkılar söylenmiş, türküler yakılmıştır mendil üzerine.


?Mendili eline, Mendil verdim geline??


?Mendil bağladım yandan, Seni severim candan.?


Bu şarkıyı bilmeyeniniz yoktur:


?Üsküdar´a gider iken bir mendil buldum,


Mendilimin içine lokum doldurdum.?


Siz bu günkü kağıt mendillere lokum doldurabilir misiniz?


Mendil üzerine söylenmiş hayli mani vardır:


?Mendilimin dört ucu, Turuncudur turuncu.


O yardan mektup gelmiş, Almak boynumun borcu.?


İster kağıt, ister bez; mendiliniz eksik olmasın.


Gözyaşını silmek için de mendile ihtiyaç vardır.