Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Merhaba coach!


Bundan yaklaşık üç yıl önce oynanan Beşiktaş-G. Saray derbisinin yankıları uzun süre devam etti. Maç 3-3 bitmişti ama sonuçtan çok G. Saraylı Selçuk İnan´ın hakeme tepkisi konuşulmuştu.

Maçın ikinci yarısında BJK´lı Batuhan, aldığı bir darbe ile yere düşer. Futbolcunun önemli bir şeyi olmadığına hükmeden hakem Bülent Yıldırım oyunu devam ettirir. Bu durum, zaman geçirmek için çoğu futbolcunun başvurduğu bir yöntemdir.

Bir süre sonra Batuhan´ın yerde kıvrandığını gören takım arkadaşları hakemi uyarırlar. Hakem de düdüğünü çalar ve oyunu durdurur. Bunun üzerine G. Saraylı Selçuk İnan, ?Hoca! Sen Beşiktaşlı mısın? Niye böyle yapıyorsun?? diyerek hakeme tepki gösterir (Vatan, 29.08.2012).

Benim üzerinde durmak istediğim konu futbolcunun tepkisi değil, hakeme hitap ederken kullandığı ifadedir. Futbolcu, ?Hakem Bey? demiyor, Bazılarının yaptığı gibi ?Koç (coach)? da demiyor.

-Ya ne diyor?

-Hoca, diyor.

Hatırlayacaksınız; geçmişte bir kanalda ´Hayat Bilgisi´ adıyla bir dizi yayınlanmıştı. Dizinin, sözüm ona anlayışlı ve gerçeği savunan(!) öğretmeni, kendisine ?Hocam? diye hitap eden öğrencilerini tersler ve her seferinde onlara ?Hoca camide! Hoca camide!? diye çıkışırdı. Öğretmen niçin öğrencilerin hoca kelimesini kullanmasını istemez ve bu kelimeden niçin rahatsız olurdu? Hoca, kötü bir anlama mı geliyordu? Hayır. Daha çok imamlara ´hoca´ deniyordu ve imam da İslâmî bir değeri hatırlatıyordu!..

Dizideki rahatsızlıklar bununla sınırlı değildi. Gençlere kötü örnek olacak kurgulardan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey bile rahatsız olmuş ve ?Böyle argo kelimeler kullanmaya ve kötü örneklemelere devam ederseniz çekim için size okulları veremeyiz? uyarısında bulunma ihtiyacı hissetmişti.

Televizyonun tek kanal olduğu yıllarda ´Beyaz Gölge´ isimli bir basketbol dizisi vardı. Orada oyuncular hocalarına ?koç?? diye hitap ediyorlardı. Bu bir Amerikan dizisiydi. Bütün kelimeler Türkçeye çevrilmiş, bir tek ?coach?u çevirmemişlerdi. Acaba neden? Yoksa kültür erozyonu denilen şey böyle mi başlıyor?

Biz de batı özentisi yaygındır. Bu özenti, bilim ve teknoloji alımı üzerine değil daha çok gösteriş odaklıdır. Bazıları konuşmalarında yabancı kelime kullanmayı bir gelişmişlik ve üstünlük göstergesi sayarlar. Concept, lansman, plates, draft etmek? gibi, çoğu kullanıcının bile manasını tam olarak bilmediği kelimeler son zamanlarda yaygınlaştı. Bunlardan biri de coach, yani Türkçe söylenişi ile ?koç?. Bazıları bu kelimeyi özel öğretmen anlamında da kullanıyorlarmış. ?Bizim çocuğun koçu??

Ne günlere kaldık?

Malumunuz, Türkçemizde koç, küçükbaş hayvanlardan koyunun erkeğine denir. İngilizcede ise, ?eğitmek, yetiştirmek, özel ders vermek, antrenman yaptırmak?? manalarına gelir. Biz de -çok şükür- iyi derecede İngilizce bildiğimize göre ´koç´ kelimesini kullanabiliriz! Hangi anlamda kullanacağız?

Bir spor takımını çalıştıran kişi için.

İyi de o anlamda bizim kullandığımız kelimeler var. Antrenör var, teknik direktör var. Ve de bunların Türkçesi var; hoca, çalıştırıcı.

Sahi, hoca kelimesini niye kullanmıyoruz? Bırakın takım çalıştıran kişi için hoca demeyi, sahada maçın havasına kendini kaptıran futbolcu bile hakeme ?hoca? diyorsa, bunun üzerinde durmak gerekir. ?Hoca?nın saygınlığını görmek gerekir.

Bırakın teknik direktör demeyi, söylenmesi bize zor gelen antrenör demeyi. Bizim öz malımız olan ´hoca´ya dönelim. ?Teknik direktör Şenol Güneş, yönetimden bir kaleci istedi? demek yerine, ?Şenol Hoca yönetimden kaleci istedi? desek ne olur?

Teklif bizden, karar sizden.