Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Merhamet


Geçen hafta emekli bankacı Bülent Erkoç ile Emekli Öğretmen Nurgül Erkoç´un kızları Nurbanu Demir vefat etti. Merhumeye Allah´tan rahmet, yakınlarına da sabır diliyorum.

Cenaze namazı Hz. Hamza Camisi´nde(önceki adı; Garaj Camisi) kılındı. Öğle namazından önce vaaz eden hoca bir örnek olay anlattı.

Vatandaşın birinin eski tip televizyonu bozulmuş. Adam televizyonu tamirciye götürmüş. Usta, televizyonun arka kapağını açınca görenler hayretler içinde kalmış. Televizyonun içi ekmek kırıntıları ve yiyeceklerle dolu imiş. Adam düşünmüş. ?Bunu ben yapmadım, eşim de yapmış olamaz. Liseye giden çocuğumuzun yapacağını da düşünmüyorum. Olsa olsa bunu küçük kızımız yapmıştır? der ve 5 yaşındaki kızına sorar. Çocuğun cevabı ilginçtir:


?Baba, televizyonda açlıktan çok zayıflamış siyah tenli çocukları görünce üzüldüm. Aç kalmasınlar diye onlara ekmek attım.?


Hocamız bunu, çocuğun merhamet duygusu ile açıkladı ve cemaate sordu:


-Bizim merhamet duygumuz ne kadar ve ihtiyaç sahipleri için biz ne yapıyoruz?


Merhamet nedir?


Merhamet kısaca ´acıma duygusu´dur.


Sözlüklerde ?Bir kimsenin veya bir canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma? olarak tanımlanmış.


İslâm bilginleri de merhameti, ?Allah´ın ihsan ettiği nimetlerden, mahrum olanlara ikram ederek onların eksiğini gidermektir? diye tarif etmişler. Bunu da, ?Allah´ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsanda bulun? (Kasas 77) ayetine dayandırmışlar.


Bir bayan sosyal medyada bu konuda bir paylaşımda bulunmuş:


?Merhamet acımak değil, acıtmamaktır? demiş.


Bu görüş tartışılabilir. Ancak yine de sözde bir hakikat payı olduğunu düşünüyorum.


Dursun Ali Akınet de ´Yolun Sonu Görünüyor´ isimli şiirinde merhamete yer vermiş:


?Bu dünyanın direği yok,


Merhametin yüreği yok,


Kılavuzun gereği yok,


Yolun sonu görünüyor.?


Acaba gerçekten merhametin yüreği yok mudur? Şair böyle derken ne kast etmiştir? Bu ifade de tartışmaya açık.


İslâm, bir medeniyet dinidir. Her medeniyet, kendi insan tipini yetiştirir. İslâm Medeniyeti de insanı hak, adalet, şefkat, merhamet ve nezaketle dolu olarak inşa eder. Mümin, merhamet sahibidir.


Diğer taraftan İslâm, ahlâk dinidir de. Nitekim Peygamber Efendimiz (SAS) de, ?Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim? diye buyurmuştur (Muvatta, Hüsnül Hak:8 ve Müsned 2/381). İslâm dininin müminlere en çok telkin ettiği ahlâkî özelliklerden ikisi şefkat ve merhamettir.


Merhametin olmadığı insan yoktur. Bazı insanlarda çeşitli sebeplerle bu duygunun zayıfladığı görülmektedir. Ancak tamamen merhametsiz insan yoktur. En acımasız kişinin bile merhamet duygusunu öne çıkaran durumlar olabilir.


Merhamet duygusu, bir insanın sahip olduğu en değerli özelliklerdendir. Her mümin merhamet sahibi olmalıdır. Allah Resulü (SAS) ailesine, ashabına, bütün insanlara ve de canlılara karşı son derece merhametliydi. O, bir hadisinde; ?Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir? buyurmuştur.


Allahu Teâlâ ise, merhametlilerin en merhametlisidir. O insana, ana babasından daha merhametlidir. Nitekim bir dua bu ifade ile sona erer: ?Birahmetike Ya Erhame´r Rahimîn.?


Onun Rahman ve Rahim sıfatı Besmeleye nakşedilmiştir. Her işe, ?Rahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla? diyerek başlarız. Bu iki sıfat Fatiha Suresini de süslemiştir:


?Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah´a mahsustur. O, Rahmandır ve Rahîmdir.?


Ey Rabbimiz! Bizden merhametini esirgeme. Bizi de merhametlilerden eyle.