Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


MEVSİMİ YOK AYRILIKLARIN




Belki de geç kalmış bir ayrılık şarkısıydı bu.
Bütün vedalar erkendir, dememiş miydin oysa?
Yalan mı söylediler hayatımdan çekip gidenler?
Galiba dost bildiklerim hayallerime kurmuş pusu?

Zamansızdır ayrılıklar, mevsimsiz rüzgârlar gibi
Kapatsan da kapıları, önce kalbine vurur sızı
Gidenlerin ayak sesine karışır kalp atışların
Çaresiz gözlerle seyredersin kayan yıldızı?

Düşlerimin coğrafyasında dalgalı bir denizdir zaman
Hayallerimden bir parça daha koparır her an.
Deniz bittiğinde anlarız ki hayaller de bitmiş
Dünya sahnesindeki oyun işte bu kadar basitmiş.

İçimi yakan bir alev topu olur her veda sözü
Gözyaşım değdikçe alevlere, ruhumu sarar yangın
Ateşi öper bahar yağmurları serseri bir aşık gibi
Hangi yönden esse rüzgâr söndüremez içimdeki közü

Haydi, ayrılmadan söyleyelim ayrılık şarkımızı
Paramparça bulutlar, yürekten eşlik etsin bize
Son kez çevirelim yüreğimize gül damıtan çarkımızı
Giderken de gülelim, fark etsinler bizim farkımızı

Şimdi putlaşmış bir kayadır yüreğimdeki dağlar
Dağları aşıp dönemezsin kalbini unuttuğun yere.
Mevsimi yok ayrılıkların, zamansız yalnızlıklar gibi
Kurudu sevda pınarlarım, gözlerim beyhude ağlar?