Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


MİLLET KAZANDI


Demokrasilerde çare millettir, çare sandıktır.

Gidersin sandığa, millet neyi tercih etmişse ona saygı duyarsın. Velevki beğenmesen bile bu böyledir.

Beğenmediğin fikirlere medeni ölçüler içerisinde muhalefet edersin; neticede kararı yine millet verir, kamuoyu verir.


Milli irade böyle tecelli eder.


Herkes aynı düşünmek zorunda değil. Bu mümkün de değil. Biz böyle öğrendik ve böyle de öğretiyoruz.


Silah zoruyla milli iradeyi ortadan kaldırmak barbarlıktır, caniliktir.


Hele hele kardeşi kardeşe kırdırmak vatan hainliğidir. Bu, millete yapılabilecek en büyük kötülüktür.


Sağanak altında ağlayanla gülen pek fark olunmaz.


İnşallah en kısa zamanda sular durulacak ve gerçekler ortaya çıkacaktır.


Darbe kalkışmasında Samsun merkezdeydim. Bütün haber kanalları ne olduğunu anlamadan farklı farklı haberler
veriyordu. Çok değişik yorumlar yapanlar vardı. Herkes birbirine telefon ediyordu memlekette neler oluyor diye.


Eve geldim.


Korsan bildiriyi TRT´den bizzat dinledim.


Diğer kanallar teyakkuz halindeydi.


Ortalıkta büyük bir panik havası vardı.


Olanları komşum İbrahim Meral´le birlikte takip ediyorduk.


Kısa bir zaman sonra Samsun´da büyük bir hareketlilik başladı.


Halk kendiliğinden hareketliliğe başladı.


Etrafı yoğun bir korna sesi kapladı.


İnsanlar yapılan çağrı üzerine meydana toplanıyordu.


Biz de harekete geçtik.


Bütün meydan tıklım tıklım doluydu. Genci -yaşlısı, kadını- erkeği her yaştan ve her görüşten insan ´´ darbeye
hayır, milli iradeye evet´´ diye slogan atıyordu.


Kürsüde Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç vardı. Ses düzeninin azizliğinden ne söyledikleri anlaşılamasa da tahmin edilebiliyordu.


Minarelerden salalar okunmaya başlandı. Kimse okunan salalara o an pek anlam veremedi. Sonradan öğrendim.

Cuma ve cenazenin dışında sala okunması birlik çağrısıymış.


Önceden darbelerle ezanlar susturulurdu , çok şükür şimdi ezanlarla , salalarla darbeler susturuluyordu.


Kalabalığın içinde bir kadın: ´´ Ben oğlumu askere vatanı beklesin , düşmanla savaşsın diye gönderdim; bu millete ateş açsın diye göndermedim,´´ diye haykırıyordu. Kadının bu feryadı büyük alkış aldı,

İşin özeti buradaydı.

Bu milleti birbirine kırdırmak kimin işine yarar?


Tabii ki bu milleti , bu memleketi sevmeyenlerin işine yarar. Dış güçlerin, düşmanların, dost gibi görünenlerin işine yarar. Bizi sömürmek isteyenlerin işine yarar.


Bizi Ortadoğu bataklığına sürüklemek istiyorlar. Üçüncü dünya ülkesi olmamızı istiyorlar. Kalkınmamızı, gelişmemizi, kardeşçe huzur ve refah içerisinde yaşamamızı istemiyorlar.


Bu sefer bu asil ve necip millet oyuna gelmedi.


Top yekun sahnelenmek istenen oyunu bozdu.

Hainler elbet hak ettikleri cezayı bulacak.

Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle hadiseler yaşatmasın.