Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Selim EROĞLU


MİLLİ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY

MİLLİ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY


27 Aralık, İstiklal Marşımızın müellifi, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un aramızdan ayrıldığı gün . Milli şairimiz bundan tam 86 yıl önce 27 Aralık 1936 yılında ebediyete irtihal etti.

Mehmet Akif, 20 Aralık 1873’te Fatih’in Sarıgüzel Mahallesi’nde dünyaya geldi. Babası, Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi oğluna ebcet hesabıyla doğum tarihini ifade eden ‘Ragif’ ismini verse de söylenişi zor olduğundan Akif olarak anıldı ve kendisi de bu ismi benimsedi.

Geleneğe uygun olarak 4 yıl 4 aylıkken Fatih’te bulunan Emir Buhari Mektebi’ne başladı. Burada iki sene eğitim aldıktan sonra Fatih İptidai Mektebi’ne yazıldı ve babasından Arapça dersleri almaya başladı. Üç yıl sonra Fatih Merkez Rüşdiyesi’ne başladı. 1885’te mezun olan Akif babası meslek seçimi için kendisini serbest bırakınca Mülkiye İdadisi’ni seçti. Rüştiye eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerinde en başarılı öğrenci oldu.

1888 yılında babası veremden vefat etti. Aynı yıl evleri yandı. 14 yaşında yetim kalan Akif, maddi sıkıntıları da düşünerek hem yatılı okuyacağı hem de mezun olduktan sonra iş bulabileceği Baytar Mektebi’ne geçmeye karar verdi. 1893 yılında Halkalı Baytar ve Ziraat Mektebi’nin birincisi olarak mezun oldu. Dört sene boyunca Rumeli, Anadolu ve Arabistan’ın çeşitli bölgelerinde görev yaptı.

Çocukken başladığı hafızlık çalışmalarını kendi kendine tamamladı. İlk şiir ve yazılarını çocukluğundan beri çeşitli dergi ve gazetelerde yayınladı. 1912 yılında Sebilürreşat dergisinin başyazarı oldu. Safahat’ın ilk bölümünü 1911 yılında yayınladı.

İşgalin karşısında direniş hareketlerini destekleyen Akif, 24 Nisan 1920’de Ankara’ya ulaştı. Hacı Bayram Camiinde ilk Milli Mücadele vaazını vererek halkı cihada çağırdı.

Akif tarafından yazılan İstilklal Marşı Hamdullah Suphi tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921’de resmen kabul edildi. 500 lira para ödülü olan bu yarışmaya katılmayacağını en baştan şart koştuğu halde Meclis kararı olduğu için kazanana verilmesi kaçınılmaz olan parayı ‘’ Darül- Mesai’’ adlı vakfa bağışladı.

Milli Mücadelenin manevi önderi olan Akif, 1923 yılının mayıs ayında ailesiyle birlikte İstanbul’a döndü. Ekim ayında Abbas Halim Paşa’nın davetlisi olarak Mısır’a gitti ve 1925 yılında buraya yerleşti.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kendisine sunulan Kuran meali teklifini ilk önce kabul etmedi. Bir zaman sonra teklifi kabul etti ve Kuran meali hazırladı. 1932 yılında meali teslim etmekten vaz geçti ve aldığı 1000 lirayı iade etti.

Hastalığının ilerlemesi üzerine1936 Haziran’ında doğup büyüdüğü İstanbul’a doğru yola çıktı. Bir süre Şişli Sıhhat Yurdu’na yatırıldı. Burada 20 gün kaldıktan sonra Sait Halim Paşa’nın oğlu Halim Bey’e ait olan Mısır Apartmanındaki kendisine tahsis edilen daireye yerleşti. Burada eski dostları, okurları ve İstanbul halkıyla hasret gideren Akif 27 Aralık 1936 Pazar günü vefat etti. Naaşı ertesi günü Beyazıt Camiine getirildi.

Kılınan cenaze namazından sonra arabaya verilmeyen tabut öğrencilerin ve sevenlerinin ellerinde Edirnekapı’ya kadar taşındı. 1936 yılında yani vefatının ellinci senesinde kabir taşları düzenlenerek bir lahit eklendi.

Milli şairimizi vefatının 86. sene-i devriyesinde rahmetle anıyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun…