Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

M. Yetkin KARAMOLLAOĞLU


MİRASIMIZA SAHİP ÇIKALIM

MİRASIMIZA SAHİP ÇIKALIM


Yıllarca yazarım, çizerim şu tarihi mirasımızı bir türlü Terme’ye kabul ettiremedim.

AMAZONLAR

Onlar bizim mitolojik, tarihçilerin eserlerine kaynak olmuş efsanelerimiz.

Terme`ye gelen her turist ekibi, onların yaşadığı haritaların logosu haline geldiği Simenit Gölü Amazonları, bu batık şehirde yaşadılar. Doğa harikası olan Simenit Gölü’ne yıllardır hiçbir kuruluş tarafından sahip çıkılmamış. Karanlıkta kalan bir tarih bu harika göller ve tarihi yaşayan insanlar, dünyanın başka bir ülkesinde olsaydı dünya harikası ilan edilirdi. Roma`da iki binanın arasındaki aşk çeşmesi, gelen turistlerin odak noktası olmuş. Böyle birçok ilgi odağı olan yere, tabiatın her tonunun işlendiği bu harika yer, cennet harikası olarak tanınır onlara göre çok çok güzeldi.

İlçemizde bazı kesimler hâlâ buranın Amazonların kenti olduğunu kabullenemiyor. Samsun`da yaşayan Belediye Başkanlarının bazıları, üniversite akademisyenlerinin bazıları, gazeteciyim diye geçinen ve araştırmacılıkla alakası olmayan kişilerdir.

Amazonların bu bölgede yaşadığını kabullenemiyorlar. Ben Remzi Kozal gibi tarihçi Refik Baskın gibi MÖ önce 850 yıllarında yaşamış gözleri görmeyen şair Homeros, İlyada destanını yazan tarihçiler gibi yine MÖ 484-820 yıllarında yaşayan ve bölgemizden Amazonlarla ilgili olarak Herodot tarihinden sitayişle bahseden bu insanlara teşekkür ediyorum. İyi ki yaşamışlar iyi ki varlar.

Yunanlılar bile kültür kaynaklarında Amazonların gerçek anayurdunun Terme olduğunu söylediği halde biz göğsümüze vura vura bizdedir diyemiyoruz.

Van ilinin bir vali muavini orada kaldığı sürece “Ben bu ili nasıl cazip hale getirebilirim diye düşünürken, başka bir vali muavini gölün kenarında bir akşam derin derin göle bakmış, oradan aldığı ilhamlarla sahte canavar maketleriyle kamuoyu oluşturmuş, gerçek canavar varmış gibi herkesi o harika gölü seyretmeye odaklamış. Bugün Van gölü turistlik bir göl oldu ve turistlerin cazibesi haline geldi.

Yine Balıkesir Çandarlı ilçesinde kaymakamlık yapan gönül aşığı bir muhterem bölgesinin cazibe haline gelmesi için yaptığı toplantılarla bölgeyi nasıl hareketlendirebiliriz ve herkesin gelip görebileceği bir ilçe haline getirebiliriz diye düşünmüş. O bölgenin kısa bir tarihini inceledikten sonra, tutmuş dışarıda olan ne kadar Çandarlı bürokrat varsa hepsini davet etmiş. Düzenlediği toplantılarda ilçeyi antik şehir nasıl yaparız diyerek birlikte proje üretmişler. Kaymakam, azminden hiçbir şey yitirmeden gece gündüz çalışarak bölgesini `Aigai Antik Kent` haline getirmiş. Bugün Çandarlı o bölgenin turizme en çok açılan kapılarından biri olmuş.

Victor Hugo diyor ki: “Tarihte efsane, efsanede de tarih vardır.”

Biz ilçemizin yıllardan beri saklı kalan tarihine, mirasına ve kültürüne sahip çıkamıyoruz. Amazonlar bizim tarihi mirasımızdır. Bir zamanlar Gölyazı bölgesinde festival halinde düzenlenen şenliklerin ilçemize ne gibi hareket getirdiğini, `kısa yanan ateş` gibi gördük. Bunların birlikte getireceği hizmetleri de göz önünde bulundurmak gerekir.

İlçemizin Cumhuriyet Meydanı konulan ucube bir saat kulesi yerine Amazon heykeli dikilse daha iyi olmaz mıydı? O kuleye konulan saatler bile bizi buraya yanlış koydunuz diye çalışmıyor.

Termelilerin yılların özlemi olan AMAZON FESTİVALİNİ geleneksel hale getirelim. Tüm içerde ve dışarıda ne kadar Termeli varsa davet edelim, birliğimizi beraberliğimizi sağlayarak sevgi yumağı oluşturalım.

Belediye Başkanlığı seçimleri bitti. Ama öyle oldu ama böyle oldu. Hukuki çalışmalar devam ediyor ve etsin.

Ama Belediye Başkanımız artık sahaya inmeli. Beş yıl içinde yapacak olduğu projelerini halka bir toplantı ile açıklamalı. Halkın gözleri yollarda.

Turizmin bilgini olarak Belediye Başkanımızın Amazonlara mutlaka el atması, duran şehrin harekete getirilmesi için ne gerekli ise yapılması diye düşünüyorum. Biz hiç olmazsa Samsunlu tarihçilerin efsaneden gerçeğe konulu konferansında konuşan Refik Baskın kadar cesaretli olalım.

Söylemesi benden.

Yarınınız bu gününüzden güzel olsun.