İslâm, son ilâhî dindir. Bütün insanlığa gönderilmiştir.
İslâm’ın temel özelliklerinden biri de ‘Barış dini’ olmasıdır.
Dünyanın neresinde Müslüman adı taşıyan ya da kimliğinde İslâm ülkelerinden birine mensup olduğu yazılan kişiler terör eylemlerinde bulunsa hemen üzerlerine ‘İslâmî terör örgütü’ yaftası yapıştırılır. Ama Hıristiyanların yaptığı katliamlar için asla ‘Hıristiyan Terör Örgütü’ ifadesi kullanılmaz.
Müslüman terörist olamaz. Çünkü İslâm, barış dini olmasının yanı sıra aynı zamanda ‘Adalet dinidir’ de. Müslüman hem barış yanlısı hem de âdil olmalıdır. Üzerinde Müslüman kimliği olanların yaptıklarında hata varsa, günah varsa; suç İslâm dininde değil, onu yapanlardadır.
Ülkeleri işgal etmek ve insanlarının hürriyetini elinden almak için halkı acımasızca öldürenler ve ‘Üzerinde güneş batmayan imparatorluk’ kuranlar Müslümanlar değildi.
Bugün Gazze’de; kadın, çocuk demeden masum insanları bombalayanlar Müslümanlar değildir. Tarihte Müslümanların böyle bir vahşeti görülmemiştir.
Bunu sadece biz söylemiyoruz. İsrail’in, beş aydan beri yaptığı acımasız katliam ve soykırım hareketi, vicdan sahibi Batı insanını bile isyan ettirmiş, bir itirafta bulunmalarına vesile olmuştur.
Sosyal medyada siz de görmüş ve dinlemiş olmalısınız. Bir Alman Politikacı olan Jürgen Todenhöfer anlatıyor (Koyu harflerle yazılanlar Todenhofer’e ait olup, açıklama tarafımdan yapılmıştır):
“İnanıyorum ki biz Batılılar, dünyayı fikirlerimizin, değerlerimizin ve dinimizin mükemmelliği ile fethetmedik. Yalnızca ve yalnızca başkalarından daha acımasızca zor kullandık. Daha ciddi (bence; gerçekçi) olmam gerekirse;
1) Altı milyon Yahudi’yi katledenler Müslümanlar değildi.
Hitler’in liderliğindeki Nazi Almanya’sı döneminde, Himmler’in önderliğindeki SS güçleri tarafından yapılan Yahudi soykırımına Holokost denir. Bu insanlık dışı uygulamada bir milyon Yahudi çocuk, iki milyon Yahudi kadın ve 3 milyon Yahudi erkek olmak üzere 6 (altı) milyon Yahudi katledilmiştir. Bu uygulamada; Yahudileri toplamak, hapsetmek ve öldürmek için ülke genelinde 40 bin tesis kullanılmıştır.
Holokost; 1941-1945 yılları arasında uygulandı. Hedef kitle; Yahudiler, Romanlar, Slavlar, eşcinseller, engelli siviller, esirler ve siyasi muhaliflerdi. Toplananlar trenlerle toplama kamplarına götürüldü. Bazıları yolda öldü. Ölmeyenler ölene kadar çalıştırıldı. Gaz odalarında öldürüldü.
Nazilik, Yahudilerin ve istenmeyen grupların Alman toplumundan temizlenmesi olan bir ideolojiydi. Bunun herhangi bir temeli veya mantığı yoktu. Nazilerin (yahut Antisemitistlerin) iki iddiası vardı: a)Alman Yahudilerinin 1. Dünya savaşında Almanlara ihanet ettiği ve yenilgiden sorumlu olduğu, b)Almanların 1920’lerin sonunda ve 1930’ların başında yaşadığı ekonomik buhrandan Yahudilerin sorumlu olduğu.
2)Sömürgecilikte 50 milyon insanı öldürenler Müslümanlar değildi.
İngiltere’nin, Portekiz’in, İspanya’nın, Hollanda’nın sömürgeleri varken, Müslümanların böyle bir sömürgesi hiç olmamıştır. Sadece İngiltere’nin, zenginlik kaynaklarına ulaşmak için Hindistan’da katlettiği insanların sayısı bir milyonu aşar. Katledilenlerin çoğunluğu da Müslümanlardır.
3)Haçlı Seferlerinde 4 (dört) milyon insanı katledenler Müslümanlar değildi.
Papa’nın önderliğinde Hıristiyanlar, Müslümanların elinde bulunan kutsal saydıkları toprakları ele geçirmek için Müslümanlar (ve o bölgenin hakimi olan Türkler) üzerine 1096’dan 1272’ye kadar dokuz büyük sefer düzenlemişlerdir. Bu saldırılarda ölen Müslümanların sayısı, Todenhöfer’e aittir.
4) Yetmiş milyon insanın öldüğü 1. ve 2. Dünya savaşını başlatanlar Müslümanlar değildi.
1914-1918 yılları arasında meydana gelen Birinci Dünya Savaşı’nın ve 1939-1945 yılları arasında yapılan ve Todenhöfer’in ifadesiyle ‘Yetmiş Milyon’ insanın hayatına malolan İkinci Dünya Savaşı’nın sorumlusu da Müslümanlar değildi.
Başka söze gerek var mı?
