MUTLULUĞUN ANAHTARI, DENGE

Yaratılmışların en üstünü ve en şereflisi olan insanın iyi tanınması gerekir. İnsan ruhsuz ve akılsız bir beden ve candan ibaret değildir. İnsan; ruh, akıl ve bedenden ibaretse, insanın ruhî, aklî ve bedenî ihtiyaçları olacaktır. Bu ihtiyaçlar, vahyin ışığında ?akleden bir kalbin? rehberliğinde dengeli bir biçimde giderilmelidir.

Yaratan, insanı başıboş yaratmamıştır. Başta akıl olmak üzere, insana sunulan binlerce nimet ve emanetlerin karşılığında, insana sorumluluklar da verilmiştir. İnsan dünyada ve maverada mutlu olabilmek için kendisine verilen sorumlulukları idrak etmek zorundadır. İnsan; her şeyden önce yaratana, sonra kendine, ailesine, akrabasına, komşularına, işine, arkadaşlarına, topluma, devlete, hayvanlara, bitkilere karşı sorumludur. Bu sorumluluğu yerine getirdiği kadar insan ve dünya huzurlu olabilir. Haz ve hızda huzur arayanlar, ?ruhun yolu?nu tıkayan huzursuz zavallılardır.

İslam´ın asıl amacı insandır; insanın mutluluğudur. Yani ?maddi-manevi sıhhat dengesi?nin sağlanmasıdır. Asıl meselemiz, insanın beden ve ruh dengesini sağlayarak sağlıklı ve şahsiyetli insan yetiştirmektir. İnsanı ve toplumu her iki dünyada mutlu kılmaktır.

İslam, denge ve itidal nizamıdır. Bu sebeple insan, gerçek mutluluğu, İslam´ı hakiki anlamda yaşamakta bulabilir.
Yüce Mevla, "Kalpler, ancak Allah´ı anmakla huzur bulur." buyuruyor.

Cenab-ı Allah´ın koyduğu tabiat kanunlarına yani sünnetullaha aykırı hareket ederek kozmik dengeyi, fıtratı bozan insanlığın gerçek huzur ve mutluluğu yakalaması mümkün değildir.

Olayların içinden değil de daha yukarıdan bütünü gören bir anlayışla, ?bütüncül ve dengeli düşünerek? hareket etmek, asıl unsurların atlanmasını ve mükemmel ahengin bozulmasını engeller.

İnsan, ihtiyaçlarını karşılarken ve sorumluluklarını yerine getirirken ifrat ve tefrit tuzağına düşmemelidir. ?İrade-şuur-akıl-inanç-ahengi?sağlanmadıkça, insan sadece ?istismar ve sapma teknikleriyle uğraşan bir robot? haline dönüşür.

Sevgi-nefret dengesini, madde-mana dengesini, akıl-ruh dengesini, hak-sorumluluk dengesini, sabır-şükür dengesini, tevekkül-azim dengesini, korku-ümit dengesini, savaş-barış dengesini, söz-sükût dengesini, müsriflik-cimrilik dengesini, fert-toplum dengesini korumak; insanın dünya ve maverada mutlu olabilmesi için hayat memat meselesidir.

İslam, edep ve adalettir. Edep ve adalet ise hudutları, dengeyi korumaktır. ?Denge? ise insan ve toplumun fıtrata uygun yaşamasının ve mutluluğunun anahtarıdır.

İki cihan saadeti dileğiyle?.