Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Ahmet SEZGİN


NAİLE ÖĞRETMENİMLE 42 YIL SONRA TERME´DE

1972-73 yıllarında Terme/ Ecvci-Miliç İlkokuluna kayıtsız, önlüksüz ve velisiz olarak bir buçuk ay da geç gittiğim halde beni kabul eden; bana okuma ve yazmayı öğreten, yüreğimize cemreler düşüren çok sevgili ve kıymetli Naile Binatlı öğretmenim, 20 Ağust


1972-73 yıllarında Terme/ Ecvci-Miliç İlkokuluna kayıtsız, önlüksüz ve velisiz olarak bir buçuk ay da geç gittiğim halde beni kabul eden; bana okuma ve yazmayı öğreten, yüreğimize cemreler düşüren çok sevgili ve kıymetli Naile Binatlı öğretmenim, 20 Ağustos 2018´de çok anlamlı ve büyük bir sürpriz yaparak 4 akrabasıyla birlikte ziyaretimize Terme´ye geldi İstanbul´dan.
Naile Öğretmenimi 34 yıl sonra -2010 yılında- internetten araştırıp bulmuştum. Öğretmenimle özlem ve sevinç gözyaşları dökmüş, telefonda çok anlamlı, duygulu, unutulmaz sohbetler etmiştik. 24 Kasım 2011 yılında Öğretmenler Günü´nde bir TV kanalında eğitimci-şair olarak katıldığım bir şiir programında kendisinden sevgi, saygı ve minnetle söz edip Beşiktaş´ta özel bir anaokulunda öğretmenimle biraz olsun hasret gidermiştik.
Bayram öncesi Naile Öğretmenimle değerli yakınlarını evimizde ağırlamak bizi çok onurlandırdı. Sevgili eşimle ve Furkan oğlum ile tanıştılar, kaynaştılar. Terme´mizin meşhur pidesinden, böreğinden, kıvratmasından ikram ettik misafirlerimize. Unutmamış bu lezzeti öğretmenim. Annemle görüştüler, kucaklaştılar.
Naile Öğretmenim, kitaplarıma merakla bakıp kütüphanemin zenginliğiyle gurur duydu. Yeğenleri Mustafa ve Gökhan Beylerle kuzenlerine kitaplarımdan imzalayıp hediye ettim. Naile Öğretmenim, bana bir not defteriyle bir ?Ayetel Kürsi? yazılı porselen tabak hediye etti. Öğretmenim, hediye ettiği not defterinin ilk sayfasına ?Sevgili Ahmet´e´? diyerek kendisine ait çok anlamlı bir şiir yazıp imzasını atmış: ?Aydınlattın karanlık maziyi./ Hatırlattın hiç eksilmemiş sevgiyi./ Muhabbetinle bir gün düştün yollara?/ Ey, gönlü sevgi dolu insan!/ Tutam tutam sevgi çiçeklerin, şimdi sunulur sana.? Sevgili öğretmenime ben de ismimin olduğu bir kalemle bir kitap imzalayıp hediye ettim.Çok mutlu oldu öğretmenim.
Sevgili Naile Öğretmenim, 5 yıl yaşadıkları Terme´ye 42 yıl sonra ilk defa gelmiş. 21 yaşında gelip 26 yaşında ayrıldığı Terme´nin çok değişmiş olduğunu söyledi. Terme Lisesi Müdürlüğü de yapan ağabeyi Hikmet Binatlı, yeğenleri Öznur ve Özcan Binatlı, kardeşi Zehra ile birlikte 4 yıl kirada kaldıkları evin Yüksel Ekmekçi Bey´e ait olduğunu unutmamış. Eğitimci ağabeyi Hikmet Binatlı´nın eşinin (yengesinin) bu evde aniden kalp krizi geçirerek vefat ettiğinden hüzünle söz etti öğretmenim. Yüksel Ekmekçi amcanın yeri hiç değişmeyen hırdavat mekanıyla Muharrem amcanın ilk beyaz eşya dükkânını hatırladı. Terme köprüsünün üzerinden geçerken çok heyecanlandı, hatıralarının canlandığını söyledi.Merhum Hikmet Binatlı ağabeyinin 1972-76 yılları arasında görev yaptığı eski Terme Lisesi binasını (şimdiki Terme Ortaokulunu) gösterdiğimde hüzünlendi yine sevgili öğretmenim.
Samsun-Ordu yolu üzerindeki Terme köprüsünden geçerken ?Her sabah okula gitmek üzere minibüslere buradan binerdik.? dedi Naile Öğretmenim. Çok yoğun karın yağdığı, arabaların pek geçmediği karlı bir kış sabahında öğrencilerine ve mesleğine olan aşkından dolayı yeğeni Öznur Öğretmenle birlikte 8 kilometrelik yolu yürüyerek Miliç İlkokuluna gittiklerini anlattı. Çok etkilendim idealist öğretmenimin öğrencileri için yaptığı fedakârlıktan.
Miliç´e yaklaştığımızda önce Miliç Karakolu binasını fark etti öğretmenim.Meşhur Miliç Köprüsünden geçerken bu asma köprüyü çok sevdiğini, çok heyecanlandığını söyledi. Köprünün sağ tarafındaki kahvenin yanındaki sokakta bir evde bir yıl oturduklarından söz etti. ?O ev duruyor mu acaba?? diyerek o sokağa girdik. Yıkılmıştı bu ev de zamana yenik düşerek.Karşımızda eski öğrencisi, sınıf arkadaşım Dursun Aslan çıktı. Durduk, ayaküstü görüştük.
(Devam edecek.)