Nerelisiniz?

Bu soruyu, bireysel olarak değil toplum olarak, millet olarak soruyorum.
Soruyu bir de şöyle soralım; Müslüman mısınız, Batılı mısınız?
?Ben hem Müslüman´ım hem de Batılıyım? mı diyorsunuz? Siz kendinizi öyle tanımlayabilirsiniz ama Batı sizi bu şekilde kabul etmez ve etmiyor da.
Eğer Batılı olmak istiyorsanız ´Müslüman´ etiketini çıkaracaksınız. Sizler ´Batılı olma´ hayaliyle bir asırdır koşuyorsunuz. Peki, kendinizi Batı´ya kabul ettirebildiniz mi? Avrupa Birliği´ne (AB) girmek için başvuralı tam atmış yıl oldu. Sonuç ne oldu?
Hâlâ oyalanıyoruz.
Daha dün kurulan avuç içi kadar ülkeler AB´ne alınırken yüz yıllık TC Devleti, neden kabul görmedi, hiç düşündünüz mü?
Osmanlı 1356 yılında Rumeli´ye ayak basmış. Avrupa´nın içlerine kadar ilerlemiş. Yaklaşık beş asır bölgede hükümran olmuş. Türkler, fethettikleri yerlerde halkın dini inancına karışmamışlar. Kimseye, ?Ana diliniz Türkçe olacak? diye baskı yapmamışlar. Osmanlı´nın egemen olduğu coğrafyada bugün 10´dan fazla devlet var. Bunların hiç birinin ana dili Türkçe değil. Arnavutluk (%75) ve Bosna Hersek (% 51) dışında çoğunluğu Müslüman olan başka ülke de yok.
Ya Batılılar? Güney Afrika Cumhuriyeti´nde bugün hangi dil konuşuluyor? Çoğunluğun dini inancı nedir?
Resmi dil bölümünde başta İngilizce geçiyor. İngiltere nire, Güney Afrika nire? Ya dini inancı? Kayıtlar, % 79,7´sinin Hıristiyan olduğunu yazıyor. Fransızlar Cezayir´de kaç sene kaldılar? Cezayirlinin dinini değiştiremediler ama bugün medyada gördüğümüz Cezayirlilerin Fransızca konuştuğunu duyuyoruz.
Bunlar kendiliğinden mi oldu yoksa baskı ile mi? Cevabı size bırakıyorum.
Bir Afrikalı özdeyişi bunu açıklıyor:
?Beyaz adam geldiğinde; bizim topraklarımız, onların ellerinde ise İncil vardı. Dua edelim dediler; İncil´i verip bizi uyuttular. Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde İncil, onların ellerinde topraklarımız vardı.? (Jomo Kenyatta, Kenya´nın Kurucu Devlet Başkanı)
Son örnek.
İzlandalıların, Türk Milli Futbol Takımı´na yaptığı aşağılayıcı davranışı sanırım hepiniz duydunuz. Son Dünya Şampiyonu Fransa´yı Konya´da 2-0 yendikten sonra bu ülkeye giden Türk Milli Futbol Takımı kafilesi, pasaport kontrolü bahanesiyle havaalanında iki saat bekletildi. Futbolcuların valizleri, bir teröristin çantası gibi didik didik arandı. Sebebini anlayamadım ama bazı futbolcuların kremlerine el konulduğunu söylediler. Bunları, rutin bir işlem olarak sayamazsınız. Seksen milyonluk Türk Milleti, bu aşağılayıcı muameleye uğramak için İzlanda´ya hangi kötülüğü yapmıştır?
Ya, mikrofon yerine Emre Belözoğlu´nun ağzına temizlik fırçası uzatılmasına ne demeli? Daha sonra o kişiye, bunu neden yaptığı sorulduğunda, ?Bu, planlanmış bir durum değil. O anda aklıma geldi ve yaptım? demiş. Önceden planlamış olsaydı bu kadar kötü olmazdım. Hiç olmazsa, ?Bir yerlerden Türklere gıcığı varmış? derdim. Demek onlar için Türkler, basit ve değersiz insanlarmış. Bilinçaltında böyle bir algı varmış. Türkleri nerede görseler, aşağılanmayı hak edecek varlıklar olarak görüyorlarmış. Acaba bunun sebebi nedir?
Bu kişinin İzlandalı olmadığını, Belçikalı olduğunu söylemişler. Bu, neticeyi değiştirmez, bizi rahatlatmaz. Demek Belçikalılar da, İzlandalılar gibi Türklere aynı aşağılayıcı gözle bakıyorlar.
Siz ne kadar Batılı olmaya çalışsanız da, İslâm´ı terk etmedikçe onlar sizi Batılı saymayacaktır. Batılı gibi giyinseniz de, büyük AVM´lerde ve mezuniyet törenlerinde batı müziği çalsanız da, İslâmî inancınızdan vazgeçmedikçe Batı sizi Avrupalı saymayacaktır.
Hem Müslüman olup hem de Hıristiyan gibi yaşayamazsınız.
Hem Müslüman olup hem de Hıristiyan gibi giyinemezsiniz.
Artık bir karar verme zamanı gelmiştir. Ya Müslüman olacaksın ya da Batılı. İkisinin bir arada olamayacağı görülmüştür. Biz bunu kıyafet ve hayat tarzı açısından söylüyoruz. Yoksa Batının ilmini ve Batının teknolojisini reddetmiyoruz.
Öyleyse biz artık kendimiz olalım.