Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Selim EROĞLU


O BİR EFSANEYDİ


Tam Ramazan´a girerken efsane boksör-kahraman Muhammet Ali, Hakk´ın rahmetine kavuştu. Muhammet Ali, bizim çocukluğumuzun efsane kahramanıydı. Maçları, saat farkından dolayı sabaha karşı yayınlanırdı. Bütün ülke bokstan anlasın anlamasın uykusundan fedakarlık yaparak Muhammet Ali´nin maçlarını seyrederdi.

Aslında boks sporu bizim kültürümüze tersti, buna rağmen Muhammet Ali´nin her yumruğu bizim için yeni bir zafer olurdu. Attığı her yumruk, zalime indirilmiş bir darbeydi. O; ezilmişlerin sesiydi, mazlumların nefesiydi, gençliğin hevesiydi,gönüllerin fatihiydi.

Cesurdu. Hakk´ın sesini haykırmaktan çekinmezdi. ?Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım? diyerek cesaretini ortaya koyuyordu.

Kendisi bir siyahiydi. Siyahi olduğu için birçok kısıtlamalara maruz kalmıştı. Dünya şampiyonu olmasına rağmen ülkesinde sadece beyazlara servis yapılan bir lokantada kendisine servis yapılmamasını protesto için altın madalyasını nehre fırlatıp atmıştır. ?Yere batsın sizin ırkçılığınız? demiştir. 22 yaşında dünya şampiyonu olduktan sonra Müslümanlığı seçmesi ve Muhammet

Ali ismini alması emperyalistlerce hiçbir zaman kabullenilmemiştir.

Sadece Müslüman bir siyahi olduğu için ırkçılarca ve İslam düşmanlarınca asla kabul görmemiştir. Nerede medeni Avrupa, nerede medeni Amerika? Bunlar lafa gelince Hz. Ömer gibi, icraata gelince Turist Ömer gibi. Bunu, son olaylarda Almanya´nın tavrında bir kez daha gördük. Kendimizi kandırmayalım, İslam düşmanlığı olunca bunlar yek-vücut olurlar. Çünkü küfür tek millettir.

Muhammet Ali, sadece bir boksör değildi. O bütün ezilmişlerin ve inanmışların sembolüydü. Mesela; ?Ben sigara içmem ama bir kibrit paketi taşırım cebimde. Ne zaman bir günah işlemeye kalksam, bir kibrit yakarım. Elime tutarım ve kendi kendime derim ki, Ali sen bu ateşe dayanamıyorsun, cehennem ateşine nasıl dayanacaksın? diyecek kadar müslümanca bir tavır geliştirmişti.

Mesela; Hollywood Bulvarı´na yıldızı konulmak istendiğinde ?Ben Peygamberimin ismini taşıyorum, O´nun ismini ayaklar altına yazdırtmam? diyerek reddetmişti. Mesela: ?Bir hayatımız var, yakında geçmişte kalacak, yalnızca Allah için yaptıklarımız sonsuza dek bâki kalacak? diyecek kadar teslim olmuştu İslam´a. ?Vietnamlılar bana kötülük yapmadı ki onlara karşı savaşayım? diyerek bugün de devam eden anlamsız savaşlara karşı koydu. Bu tavrından dolayı unvanları elinden alındı. Toplumdan tecrit edildi.

O hiçbir zaman hak ve hakikati kendi üslubunca haykırmaktan geri durmadı. İşte tam bu yüzden sevildi, gönüllere taht kurdu. O yüzden bütün ezilmişlerin ilham kaynağı ve kahramanı oldu.

Bizim de Muhammet Ali´yi sevmemiz sadece boksör olduğu için değil, tam da bu özelliklerinden dolayıdır. Evet bu dünyadan bir efsane geçti. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.