Gerek ülkemizde ve gerekse bütün dünyada toplumların kalkınmasında en önemli rolü öğretmenler oynamaktadır. Öğretmenlik toplum bilimi mühendisliği olarak düşünüldüğü için asıl işi insan yetiştirmektir. İnsanı yetiştiren, hayata kazandıran ve ona katacağı kaliteyle geleceğe sahip olmak isteyen devletler öğretmenlik sanatını ayrı olarak ele almalıdır. Kalkınmak ve eğitimde istenilen hedefe ulaşmak istiyorsak birinci önceliğimiz öğretmen olmalıdır.
İşe nereden başlamalı derseniz herkes gibi bende öğretmenin yetiştirilmesinden işe başlamalı derim. Öğretmen yetiştiren okulların sayısı azaltılmalı veya kurulması sık sık gündeme gelip bir türlü hayata geçirilemeyen öğretmen akademileri açılmalıdır. Bu akademiden mezun olan kişiler ise okullarda kendilerine verilen eğitimi aldıktan sonra sınıf veya branş öğretmenleri olarak göreve başlayabilmelidirler.
Öğretmen yetiştiren kurumlara öğrenci alımlarında ise çok titizlik gösterilmelidir. Öyle her önüne gelen veya belli bir başarı puanını tutturan öğretmen olmamalıdır. Üniversiteye başladığım zaman birçok öğrencinin kısa yoldan bir meslek sahibi olmak için geldiklerini, aslında öğretmenlik mesleğini sevmediklerini söylediklerinde nasılda üzülüyordum. Bu tavırları da her halinden belli oluyordu. Bazı zamanlar dersleri sabote ettikleri dahi oluyordu. İster istemez bazen mademki sevmiyorsun, bu işi severek ve isteyerek yapmayacaksın neden bu sıraları meşgul ediyorsun diye serzenişte bulunuyor, tartışıyorduk.
Bunun için öğretmen olacak kişilerin birinci özelliği her türlü şatta işini çok severek yapacak ve her türlü fedakarlıkta bulunabilecek yapıda olmalıdır. Daha ilkokul yıllarında öğrencilere ileride hangi mesleği seçeceğine dair görüşler sorulmalı ve bununla ilgili yıllara dayalı raporla düzenlenmelidir. İlkokul öğretmeninin öğrencisini ortaokula gönderirken eğer öğrencisi sürekli öğretmen olacağım diyorsa özellikle belirtilmeli, bu görüşü ilerleyen yıllarda dikkate alınmalı. Ortaokul ve lise yıllarında sürekli öğretmen olmayı istediğini tekrarlayan ve bu mesleği çok sevdiğini söyleyen öğrenciye akademi veya eğitim fakültesine girişte kolaylık sağlanmalı.
Bu insanların eğitimlerinde de son derece dikkatli davranılmalı. Öğrenimlerinin her aşamasında yakından takip edilerek dönemler halinde raporlar düzenlenmeli. Meslek sevgisinden. Özverisinden kayıplar olup olmadığı araştırılmalı. Değişiklikler ve olumsuzluklar var ise okula devamı konusu gündeme gelebilmeli. Genel ve özel yaşantısındaki değişme, gelişme olumsuz olduğu anda okulla ilişkisinin kesilmesi söz konusu olabilmeli. Burada akademik başarının yanında kişilik gelişimindeki unsurlar dikkate alınmalı. Eğitim süresince mesleğini icraya yönelik staj çalışmaları her türlü şartlarda çalışmayı gösterecek ölçüde fırsat sağlanmalı. Eğitimle staj yüzde elliye yüzde elli olacak şekilde yürütülmeli. ( DEVAMI HAFTAYA )
Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma
