Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Nazmi KILIÇ


ÖĞRETMEN İN YETİŞTİRİLMESİ ( 2 )

ÖĞRETMEN İN YETİŞTİRİLMESİ ( 2 )


    Öğrencide yüksek meslek sevgisi ile okula başlayan, okulunda buna uygun yeterli eğitimi alan kişilere öğretmenlik unvanıyla mezun edilmeli. Öğretmenlik yapma hakkını kazanan bu yetişmiş insanları KPPS veya Yeterlilik adı altında sınavlara tabii tutarak bekletilmemeli. İhtiyaç olan yerlere ataması yapılarak, taze bilgilerinden, meslek sevgisinden ve gençliğinin vermiş olduğu enerjisinden faydalanılmalıdır. Nice insan tanırım ki öğretmen olarak mezun olduktan on yıl sonra göreve başlamıştır. Bu zaman zarfında da ne kendisinin nede aldığı eğitimin bir hükmü kalmamıştır. Bu insan ancak meslekte on yıl sonra istenilen safhaya gelebilmektedir. Verimliliği bitmeden, bilgileri ve meslek sevgisi yok olmadan bu insanları değerlendirmek ve mesleğe başlatmak gerekir.  
    Öğretmeni gerekli şartlarda yetiştirip mesleğini icraya başlamasını sağlamak yeterli gelmez. Önemli olan yıllardır bin bir emek vererek yetiştirdiğimiz insanı, insan yetiştirecek konumda son derece donanımlı olmasını sağlamaktır. Günümüzde yapılan yanlışların en önemlisi öğretmeni diğer devlet memuruyla bir tutmaktır. Yaptığı işin önemine binaen öğretmen bazı ülkelerde olduğu gibi ekonomik ve sosyal haklar bakımından ayrı tutulmalıdır. Bilhassa sınıf öğretmenlerinin işin temelini oluşturacağı için görev zorlukları dikkate alınarak ücretleri farklı olmalıdır.
    Sadece sosyal ve ekonomik bakımından hakların verilmesiyle sınırlı kalmamalı. Öğretmen her yönüyle öğrencisine, veline ve çevresindeki insanlara rehberlik yapabilecek donanıma sahip olması sağlanmalıdır. Öğrencisine her yönüyle örnek, ideal insan görünümünde olabilmelidir.
Çocukların eğitiminde en büyük pay, hiç kuşkusuz öğretmenin omuzlarındadır. Öğretmen ne denli kişilik sahibi ve işinin ustasıysa, eğitim öğretim görevini o denli başarıyla yürütür. Çocukları tanıma, öğretime yön verme, eğitim araçlarından yararlanma, eğitim olayları karşısında gereken tavrı alma, öğrenci karşısında eğitimin bilgileriyle donanmış davranış koyma işidir. Bu davranışlar, öğretmenin meslek hayatı boyunca gelişir ve yıllara göre olgunlaşır.
    Eğitimin insan hayatındaki öneminin hepimiz farkındayız. Ülkemiz, ekonomik, toplumsal ve sosyal açıdan, bilgi çağından bilişim çağına doğru hızlı bir dönüşüm geçiriyor. Bilgi, dünya üzerinde her geçen gün daha büyük bir hızla hareket ediyor.     Daha ucuz ve kolay yoldan elde edilebilen bilgi havuzu genişlerken, doğru bilgiye ulaşmanın önemi artıyor. Yüksek donanımlı, sorgulayan ve araştıran nesiller yetiştirmek için bu dönüşümü doğru anlayıp yorumlayacak, dönüşüme ayak uydurarak Türkiye'yi daha da ileriye taşıyacak öğretmenlere ihtiyacımız var. Kurtuluş Savaşı'nın en zorlu günlerinde dahi, eğitim seferberliğinin önemini vurgulayan Mustafa Kemal Atatürk; bir ülkenin gelişmesi ve ileri uygarlık düzeyine erişebilmesi, geleceğinin güvence altına alınabilmesi için, sağlam temellere dayalı bir eğitime ve iyi yetişmiş, kendinden emin öğretmenlere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekmiştir.    
    ( DEVAMI HAFTAYA )