Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


ÖĞRETMENİN GÜNLÜĞÜ


O gün okulda bahçe nöbetçisiydim. Okulun açıldığının ikinci günüydü. Herkeste ve özellikle öğrencilerde yeni bir şevk ve heyecan vardı.

Nöbetimi tutmak üzere bahçeye indim. Bahçe dedimse öyle ağaçlık ve yeşillik bir yer değil. Alabildiğine beton yığını. Koskoca zemin bile baştan ayağa parke taşla döşeli. Öğrenciler bu şartlar altında top oynayarak, volta atarak enerjilerini atmaya çalışıyorlar. Anlayacağınız toprakla ve çimenle hiç temas yok. Bu vaziyette gençler biriken enerjilerini nasıl atabilirler? Nasıl rahatlamış vaziyette derslere iştirak edebilirler? Doğrusu beni düşündürmüyor değil.


Sessiz ve aheste aheste gezerken yanıma güleç yüzlü bir öğrenci yaklaştı. Kendinden emin bir vaziyette, ?siz ne öğretmenisiniz hocam? diye sordu. Daha önce tanıdığım bir sima değildi. Yeni gelen öğrencilerden biri olmalı. ?Edebiyat öğretmeniyim? diye cevap verdim. Kızmadan ve gülerek cevap vermem çocuğu cesaretlendirmiş olmalı.


?Çok memnun oldum hocam? dedi. ?Asıl sormak istediğim şu? diye ilave etti. ?Ben adını vererek, ünlü siyasetçilerimiz gibi hatip olmak, güzel konuşmak, kalabalıkları coşturmak istiyorum. Bu okula da bunun için geldim. Bunun için ne yapabilirim. Bana ne önerirsiniz hocam? dedi.


Hayret etmiştim. Çocuk bu okula ne doktor, ne öğretmen, ne hakim, ne imam? olmak için gelmişti. Çok farklı bir gaye için gelmişti. Bunu da açık açık dillendiriyordu. Meslek hayatım boyunca aykırı düşünen öğrenciler hep dikkatimi çekmiştir. Onları imkanlarım ölçüsünde öğrencilik hayatları dışında da izlemişimdir. Hangi mesleği icra ederlerse etsinler hep başarılı olmuşlar hep isimlerinden söz ettirmişlerdir.


Yeterli destek verilmeyenler, hevesleri törpülenenler ise meslek sahibi olsalar da mutsuz olmuşlardır. Bizim görevimiz, bilhassa bu tarz öğrencilere imkan sağlamak ve onlara yön vermektir.


Adını sordum. ?Furkan İmdat? dedi.


Furkan´a , bunca yıllık mesleki tecrübeme dayanarak ünlü bir hatip olması için kendimce bir şeyler söyledim. Bol bol kitap okumasını, güzel ve etkili konuşanları taklit etmesini, şiir ezberlemesini ve cesur olması gerektiğini tavsiye ettim.


Furkan bir memnun oldu, bir memnun oldu, görmeliydiniz. Adeta kendini gelecekte kürsülerin hakimi addederek teşekkür etti ve yanımdan ayrıldı. Furkan´ı şu ana kadar bir daha görmedim. Fakat ismi aklımda. Dersine girmediğim halde yakından takip etme kararı aldım. Yolun açık olsun Furkan. Bu toplumun senin gibi orijinal düşünen gençlere ihtiyacı var.


Sağlıcakla kalın.