Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Ömür Cansu ŞAHİN


OKULA ALIŞMA SÜRECİNDE SABIRLI OLUNMALI´


Uzun bir yaz tatili sonrası yeniden ders zili çaldı, milyonlarca çocuk okuluna ve öğretmenlerine kavuştu. Ancak özellikle yaz tatili gibi uzun süren tatillerden sonra çocuklarda okula ve ders dönemine adaptasyon sorunları görülebilmektedir. Okula karşı isteksizlik, gevşeme, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınma ve derslerine odaklanma sorunlarının görülmesi çok doğal bir durumdur.

Bu konuda çocuğa karşı anlayışlı olmalı, sabırlı davranılmalı ve biraz zaman verilmelidir.
Çocuk hiçbir zaman okula uyumu veya performansı konusunda diğer kardeşleri veya arkadaşlarıyla kıyaslanmamalıdır.
Özellikle okula yeni başlayan okul öncesi ve 1. Sınıf gibi küçük yaş gruplarında okul hayatı heyecan ve kaygı verici olabilmektedir.
Velilerin çocuklarının okula alışma süreçlerinde sabırlı olmaları gerekmektedir.
Veliler ilk defa okula gidecek olan çocuğun zaman zaman hırçınlık yapma ve okula gitmeyi reddetme davranışlarıyla karşılaşabilirler.Bu durumda panik yapmamaları, bu davranışları görmezden gelmeleri ve yapıcı bir tutum sergilemeleri çocuğun okula uyum sürecini kolaylaştıracaktır.
Okul alışverişlerinde çocuğun zevkine göre hareket edilebilir, onu okula gitmek için heyecanlandıracak unsurlar devreye sokulabilir.

ÖĞRETMENLERLE
İŞBİRLİĞİ YAPMALI
Bunun yanı sıra velilerin çocuklarını diğer çocuklarla kıyaslamamaları, mutlaka öğretmenlerle iş birliği yaparak hareket etmeleri, yaşanan sorunları öğretmenlerle birlikte çözmeleri gerekmektedir.
Çocuğa ailesinin ona destek olduğu hissettirilmeli, okulda güvende olduğu anlatılmalı, ağlayarak okula gitmemeyi sağlamaya çalışan çocuklara bu konuda verilen mesajlar net olmalıdır.
Ayrıca sınava hazırlanacak çocukların tatil dönemleri daha sıkıntılı geçtiği için okulların açılması bu grup açısından daha büyük tedirginlik yaratabilmektedir. Sınav dönemi yaklaştıkça gerginlikleri ve stresleri artabilmektedir. Bu dönemde çocukla iletişim kurarken suçlayıcı, sorgulayıcı veya öğüt verici tarzda konuşmaktan kaçınılmalıdır. Çocukla işbirliği yapılmalı ve sınavına motivasyonu sağlanmalıdır.
Bilindiği üzere başarı hikayelerinin ardında genellikle iyi iletişime sahip olan bir ailenin varlığı görülmektedir.

Çocuklarla nitelikli vakit geçirilmeli, başarılarından ziyade mutlu ve huzurlu olmalarına değer verilmeli, hayatlarında karşılaştıkları her zorlukta ailesinin yanında olacağı hissettirilmelidir.
Alınan tüm tedbirlere rağmen çocukta uzun süren karın ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi gibi psikosomatik belirtiler veya şiddet eğilimi, isyankarlık, umursamazlık gibi davranış bozuklukları gözlenir ve bu durum çocuğun günlük yaşam akışını ciddi derecede bozacak düzeye gelir ise aileler bir uzmandan yardım almaktan kaçınmamalıdır.