Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Okullar açılırken


2015-2016 Eğitim ve Öğretim yılı 28 Eylül 2015 Pazartesi günü açıldı. Bakanlığın iş takvimine göre 14 Eylülde açılacaktı ama araya Kurban bayramı tatili de girince okulların açılışı ertelendi. Bizler de iki hafta daha fazla tatil yapma imkânı bulduk. Bunun için öğretmenler ve öğrenciler Milli Eğitim Bakanı´na teşekkür etmeliler.

Aslında tatilin uzaması bizim isteğimizle olmamıştır. Bakanlığın düşüncesi de değildir. Turizmciler rica etti; ?Terör sebebiyle bu sene zaten doğru dürüst iş yapamadık. Okullar 14 Eylülde açılsa 24 Eylülde Kurban Bayramı tatili var. Okulların açılması bayram sonuna bırakılırsa, velilerin ve de öğrencilerin tatili bölünmemiş olur. Biz de azıcık nasipleniriz? dediler. Sayın Bakanımız da teklifi uygun bulmuş olmalı ki okulların açılışını bayram sonuna erteledi. Bu gecikme, öğretim yılının sonuna 1 hafta eklenerek telafi edilecek. ?15 Hazirandan sonra ders mi yapılır?? diyeceksiniz ya.

Sanki 7 Hazirandan sonra yapılıyor muydu?

Uzun yıllar sonra okullar bu kadar geç açılıyor. Bizim okuduğumuz yıllarda okullar Eylülün son haftası açılırdı. Mesela; 1966-1967 öğretim yılı 26 Eylül Pazartesi, 1967-1968 öğretim yılı 27 Eylül Pazartesi açılmış. Dahası da var. 1977-1978 öğretim yılı 5 Ekim Çarşamba günü açılmış. Bu gecikmeyi açıklamak için o zamanlar Eylül ayında Bütünleme Sınavları yapıldığını hatırlamak gerekiyor. O yıl Ramazan bayramı 15 Eylül Perşembeye rastlarken, bütünleme sınavları da 20- 30 Eylül günleri arasında yapılmıştı.

Tatil konusunda öğretmenler, öğrenciler kadar şanslı değildi. Öğretim yılı sonunda 2 hafta ve okullar açılmadan önce de 2 hafta olmak üzere toplam 4 hafta (1 ay) seminer çalışmalarına tabi tutuldular. Özellikle Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı öğretmenler, diğerlerinden farklı bir proğramla tam bir seminer çalışması yaptılar. Bu çalışmalar için bize ev sahipliği yapan İHL Müdürü Yakup AR bey´e ve diğer görevlilere teşekkür ederim.

Öğretmenler bu seminerlerde eğitim ve öğretimle ilgili konuları tartıştılar. Karşılaşılan sorunları görüştüler ve çözüm önerileri getirdiler. Her branştan öğretmenler kendi aralarında zümre toplantıları yaptılar. Hazırladıkları raporlarla tekliflerini üst makamlara ve bakanlığa sunma imkanı buldular. Bilgi alışverişinde bulundular. Yeniliklerden haberdar oldular. Artık zaman geldi ve topladıkları enerjilerini kullanmak ve taze bilgileri öğrencilerine aktarmak için okulların açılmasını beklediler. Yaklaşık 4 ay süren hasret bitti. Öğrenciler okullarına, öğretmenler de öğrencilerine kavuştular.

Bir açıdan yaz mevsimi böyle geçti. Fakat bir başka açıdan bu dönem ülkemiz için çok sıkıntılı oldu. Özellikle Güneydoğu´dan hemen her gün 1 veya birkaç şehit haberi geldi. Anaların yüreği yandı. Birilerinin maşası, hain terör örgütü bayramdan bile haberdar olmadı. Acımasız saldırılarına ve kan dökmeye bayramda da devam etti. Bu bir savaş değil. Çünkü böyle günlerde savaşa bile ara verilir. Bu hainliktir, bu kalleşliktir.

Burada eğitim ordusuna da bir görev düşüyor. Öğretmenler kendilerine emanet edilen öğrencilerine sadece bilgiler sunmakla kalmayacak; sevgiyi, kardeşliği, hoşgörü ortamında birlikte yaşamayı da öğretecek. Kinin, nefretin, düşmanlığın her iki tarafı da yok edeceğini ve bunun sadece düşmanlara yarayacağını anlatacak.

Bu münasebetle; yeni eğitim ve öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilere ve bütün milletimize hayırlı olmasını; sevgi, saygı ve hoşgörü ortamında huzurlu ve başarılı bir öğretim yılı geçirmeyi Yüce Allah´tan diliyorum.