Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Olmaz böyle gelenek!


Arabistan´da İslâmiyet´ten önceki döneme ´Cahiliye Devri´ denir.

Bunun sebebi, insanların cahil olması mıdır? Bunun sebebi, insanların kendi elleriyle yaptıkları putlara tanrı diye tapmaları mıdır? Bunun sebebi, içkinin su gibi içilmesi, kumarın normal hadiselerden sayılması mıdır?

Elbette bunlar var. Ama sebepler sadece bunlar değil. Bu döneme Cahiliye Devri denmesinin başta gelen sebeplerinden birisi de kadınlara değer verilmemesi ve bazı ailelerin kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeleridir. Kuran-ı Kerim, kız çocuğu sahibi olan babaların ruh halini şöyle anlatıyor:

?Onlardan biri kız çocuğu ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolar ve yüzü simsiyah kesilir. Kendisine verilen bu kötü müjde(!) yüzünden halktan gizlenir. Şimdi onu (kız çocuğunu) aşağılanmış olarak yanında mı tutacak yoksa toprağa mı gömecek?? (Nahl Suresi, 58-59)

İslamiyet geldi ve kadınlara hak ettiği değeri verdi. Bu, hem söylemde böyleydi hem de uygulamada. İşte örnek:

Peygamberimiz döneminde bazı aileler kızlarını kendi istekleriyle değil, babalarının istediği kişilerle evlendiriyorlardı. Babası tarafından zorla evlendirilmek istenen bir kız, peygamberimizin eşi Hz. Aişe´ye gelerek, ?Babam beni istemediğim halde kardeşinin oğluna veriyor? dedi.

Hz. Aişe kıza, ?Peygamberimiz gelinceye kadar bekle? dedi.

Peygamberimiz (SAS) gelince Hz. Aişe durumu ona anlattı. Resulullah kızın babasını çağırdı ve yaptığının yanlış olduğunu söyleyerek, bu konuda kızının da görüşünü alması gerektiğini bildirdi. Bunun üzerine baba kararı kızına bıraktığını söyledi.

Babasının bu olumlu yaklaşımı üzerine genç kız söz aldı ve,

?Ey Allah´ın Resulü! Ben babamın yaptığına razıyım. Aslında ben babaların evlilik konusunda kızlarına sormadan karar vermemeleri gerektiğini kadınların öğrenmesini istedim? dedi.

İşte İslâm´ın uygulaması. İşte kadınlara verilen değer.

Bugün durum nasıl?

Bazı bölgelerde halâ cahiliye döneminin kalıntıları görülüyor.

Geçen hafta basında hayli konuşuldu. İzmir´in Kiraz ilçesinin iki dağ köyü, Sırımlı ve Olgunlar´da kızları kaçırarak evlenmek bir gelenekmiş! Hürriyet 5 Şubat tarihli sayısında konuyu ?Olmaz olsun böyle gelenek? manşetiyle haber yapmış.

Gelenek dendiğine göre bu köylerde evlilikler hep böyle oluyor demektir. Kızı kaçırılan ailenin, olaya rızası var demektir. Buna ne kadar kız kaçırma denir, bilmiyorum. Çünkü belki ana baba da öyle evlenmiş. Kızı kaçırıldığında bunun evlenmek için yapıldığını biliyor ve bir bedel karşılığında şikâyetçi olmuyor. Buna ´sus payı´ diyorlar. Bunun bedeli de belirlenmiş. Gazetenin haberine göre, 12-15 yaş arası kızların bedeli 40 bin, 15 yaşın üstündekilerin bedeli 20 bin imiş. 12 yaşındaki çocukla nasıl evlenilir, onu da anlayabilmiş değilim!

Bu geleneğe karşı çıkan aile olursa o zaman iş zorlaşıyor. Kızı kaçıran taraf ya daha yüksek bedel ödemek zorunda kalıyor ya da olay emniyete intikal ediyor.

Kiraz ilçesinin hanım kaymakamı Saliha Özçınar(33) olaya el koymuş. ?Sırımlı-Olgunlar hattında kız kaçırmanın sık olduğunu gördük. Çoğu anlaşmalı da olsa reşit olmayan kız çocuklarının mağduriyetleri söz konusu. Kızı beğenen, anlaşan kaçırıyor. Anneler, babalar da kaçarak evlenmişler. ´Sevmiş, gitmiş, sevmiş kaçırmış´ algısını kırmak lazım. Çocuk, çocuktur. Çocuktan eş olmaz, anne olmaz. ´Sevmiş, gönüllü gitmiş´ diyorlar. O bir çocuk. Anlamıyorlar. Ege Üniversitesi´nden yardım isteyeceğim. Sosyologlar gelip bu geleneğin nedenlerini araştırsınlar.? diyor.

Kızlar razı ise buna ´kaçırma´ mı denir, ´kaçma´ mı denir, o da ayrı bir konu. Eskiden bizim köylerde de bazı kızlar kaçarak evlenirdi. Biz bu gibi durumlarda ?Eşref, Kızı kaçırmış? demezdik. ?Hanife, Eşref´e kaçmış? derdik.

Umarım herkes, rızası alınarak evlendiği bir dünyaya kavuşur.

Yazımı Peygamberimiz (SAS)´in bir hadisi ile bitiriyorum:

?Mü´minlerin iman bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olandır. Sizin en hayırlınız da hanımlarına karşı iyi davrananlardır.? (Tirmizi, Radâ: 11 ve Ebu Davut, Sünnet: 15)