Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

B.Rahmi ÖZEN


ÖLÜ KOKUSUNDAN HOŞLANAN ADAM

ÖLÜ KOKUSUNDAN HOŞLANAN ADAM


Feryatlar, yanık gönüller, sevda pişirenler, aşktan pinhan olanlar, büyük sırra kurban olanlar ve kınamalar durduramıyor, Yahudi`yi. Savaşlardan yorgun Filistin toprağının yüzü kıpkırmızı...

Direnen Filistinlilerin kanlarını afiyetle içiyor Netenyahu. Bombaların hedefi Gazzeli yiğitler… Servi gibi, gök ekini biçmiş gibi düşeli Gazzelinin öz toprağı. İpek saçları, yanağına düşmüş; yığın yığın perçemlerini okuyor anaları. Kefenler değil, ak bulutlar örtüyor üstlerini. Temiz çaylar, ırmaklar, nehirler yıkamaya aday olmuş nazenin bedenlerini. Ulu dağlar, onlara dikmiş gözlerini. Gök kuşları, onlar için zikzaklar çiziyor havada.

Ölü kokusuna hasret ve ölü kokusundan hoşlanan Netenyahu`nun vicdanı öyle kara ki; yaptıklarını kaya kartalları bile yapmaktan utanıyor, bu manzara içinde.

Filistinli olup önüne kim gelirse öldürüp Filistin topraklarına konmak için can atıyor.

Beşiğinde uyuyan Filistinli bebekleri; anaların yumuşak elleri ve sevgi yüklü ipek sesleri değil, Netenyahu`nun bombaları uyandırıyor.

Filistinli analar ki, çocuklarının vurulduğu yere güvercin donuna bürünüp geliyor.

Ölü çocukların yüzleri tebessüm saçıyor, saçları geceler kadar siyah ve uzun. Yıldızlar gibi ışıl ışıl ceylan gözleri. Bir kısmı evlerine atılan bombalarla annesini yitirmiş yüreklerini boşaltmaya aşılmaz dağların yetimi olarak geliyorlar.

Bu çocukların hepsinin özlerini göynüttü kara vicdanlı Yahudi.

Ağuyu yutturuyor, onlara.

Çocuklarını yitiren Filistinli analar, yine de barışı simgeleyen ak donlu bir güvercin ülkelerinde. Kumru, suna, allı turna, telli turna ve kınalı keklik kimileri.

Kimileri, okyanusu çalınmış çığlık koparan martıdır hüznün kıyıcığında.

Yahudi zindanını kovalamak istiyor, tümü de…

Kimi; kanla göllenmiş toprağın bağrına düşmüş bir çocuğun döşüne kapaklanıp acı feryat koparıyor, kimi ürkek bakışlarıyla kanlar içinde çan çekişen erkeğinin başında divane dönüyor. Kolu kanadı kırık nineler ve dedeler de; Yaradan`dan medetle gök ekini biçmiş gibi yere serilmiş
yiğitlerin başında pervane.

Ve feryatlar, ölümün kara bağrında ezgiye dönüşüp Gazze`de avaz avaz ağıtlaşıyor.

Yer gök durup anaların sesini dinliyor; lakin Netenyahu ve adamları sağır; duymuyorlar. Vicdanları pörsümüş. Onlar, öldürmekten, ölü kokusundan, yakıp yıkmaktan ve talandan hoşlanıyorlar.

Elinde gücü olup Filistin`deki, Gazze`deki kan selinde güllerin boy verdiğini göremeyenler, kekik kokularının göğe ağdığını sezemeyen kirli beyinler, nasıl vicdanlarıyla hesaba oturacaklar?

Alın teri, emek, kültür ve medeniyet Yahudi`nin eliyle talana uğratılıyor, Filistin`de.

Çürüyen bir ceset gibi nice emekler, perişan yatmakta kara toprak üstünde.

Kemikleri kırılmış gibi damar damar çatlamış; bin bir emeğin ürünü ak meskenler altında çıkarılmayı bekleyen nice cesetler var. Nerede bu dünya?

Onlarla birlikte bütün bir insanlık mı öldü?

Filistinli kadınlar, erlerinden, çocuklarından ve yavrularından koparılmış elleri boş, döşleri boş dönüyor viraneye çevrilmiş yuvalarına.

Yıkık evler, hastaneler, hanlar, hamamlar ve elli yıldır kanla sulanan yorgun bir toprak yaralarını saracak bir el bekliyor. Öldün mü, nerdesin dünya, nerdesin merhamet?

Sen sustukça kan emici Netenyahu`nun kir yüklü yüreğinin atışı ha bire hızlanıyor ve hortlaklar gibi dikiliyorlar, masum insanların karşısına.

Nasıl görmek istiyorsun önüne konulan bu kanlı manzarayı?

Başı tolgalı, dudakları kanlı zalim dev, dişlerini bilemiş, anadut gibi dikilmişken mazlumların karşısına hala suskun kalacak mısın ey dünya?

Netenyahu`nun büyüdükçe büyüyen toprak vurgunu aç gözleri; hedefindeki çocuklara zehrini akıtmaya hazır korkunç bir karadul gibi beklerken sen, hala bekleyecek misin, ey dünya?

Ruhunun cevheri oyuldu ve örselendi ölümden kıl payı kurtulan Gazzeli çocukların. Ruh dünyaları, içten içe kurutuldu anaların.

Özünü yitirip yüreği taş kesilmiş Netenyahu`nun yıktığı evinde kısılı kalmış bu çocukları dünyanın hangi rehabilite merkezi kurtaracak?

Hiç irkilmeyecek misin, ey gücü elinde bulunduran ve hayali zor bir yükün altında bel vermiş dünya?

Bekle, bekle! Dev`in dişlerinde kanlar içinde suçsuz ve günahsız nice canlar feryat ederken sana bir davul, bir zurna gerek... Dişlerini çarkta bilemiş Netenyahu`yu kan ve kara düşünce mutlu ederken, sen bekle, dünya!!!