Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet TÜRKAN


ÖLÜM BİZE NE YAKIN

ÖLÜM BİZE NE YAKIN


Bizim toplumu-muzda hayat ölüleri ile beraber kaimdir. Yahya Kemal’in dediği gibi biz ölülerimizle birlikte yaşarız. Ölüm bize hem uzak hem de çok yakın. Bin lahza, bir nefes kadar yakınımızda. Hemen sağımızda hemen solumuzda.

Yazıma neden ölüm ifadeleri ile başladım. Yakın bir zamanda değerli dostum, güzel insan; yüzünden gülücükler eksik olmayan Felsefe Grubu Öğretmenimiz Recep Recai TÜREDi’ yi ahiret yolculuğuna uğurlamak beni ziyadesi ile etkiledi. Biraz önce konuştuğumuz, şakalaştığımız, sohbet edip ayrıldığımızı insanı biraz sonra ölümün gerçeğinin ortasında görmek gerçekten çok etkiledi.

Ölüm her zaman yanımızda bizimle beraberdir. Hayat ne kadar gerçek ise ölüm de o kadar gerçektir ama hiç birimiz kendimize ve sevdiklerimize onu yakıştıramayız ancak biliriz ki ölüm Allah’ın emridir ve “Her can ölümü dadacaktır.” Her doğan ölecektir. Bunu hepimiz adımız gibi biliriz ama bir yakınımızın başına gelince ancak onun farkına varırız. Önce şaşkınlıkla ne olduğunu bilemeyiz. Asıl ağırlığını, günden güne artan acısını sonra hissederiz.

Recai hocamızı da böyle beklemediği-miz bir zamanda sonsuz hayata uğurladık. Mekanı cennet olsun. Arkasında her gün kendisine Kur’an okuyan öğrenciler bırakarak gitti. . O, yüreği iman dolu, iyi bir imam hatipli, saygıdeğer bir öğretmen ve insan ve ehl- sünnet bir müslümandı. Ahireti de öyle güzel olur inşallah.
Okulda ölümü en son yakıştırabilece-ğimiz hayat dolu bir insanı kaybettik. Daha ölümüne inanmış değiliz. Dolabında kitapları duruyor. Hazırladığı yazılı soruları duruyor. Sabahları gene çay ısmarlamaya gelecek, ardından bahçeye çıkıp sigara içecek diye bekliyor gibiyiz. Hala espirileri dillerde dolaşıyor.

Hasılı bir gerçek var ki o da ölüm ve o ölüm şiirlere, hikayelere, romanlara hasılı hayatın her aşamısına hakim bir konu. Erdem Bayazıt bir şiirinde diyor ki:
“Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm”

Ölüm bize ne kadar uzak ise, yine bize o kadar da yakın. Ölümsüzlüğü yakalayabilirsek ne gam kalır ne keder. Mevlana’nın dediği gibi ölümü “Şeb-i Arus” yapabilirsek ölüm korkunç olmasa gerek.

Üstad Necip Fazıl Diyor ki:
“Ölüm güzel şey budur perde ardından haber,
Hiç güzel olmayaydı ölür müydü peygamber”

Yunus, ölümü ve hayatın kısalığını anlatırken diyor ki:
“Ana Rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara”

Maalesef! Recai hocam da Yunus’un dediği gibi o kısa hayatı yaşadı. Bir kefen aldı ve döndü mezara. Mekanı cennet olsun.