Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Seyfi GÜNAÇTI


Ordu- Giresun Yolunda


11. sınıf öğrencileri, Nevin Hanım´dan Ordu Üniversitesine bir gezi düzenlenmesini istemişler. Nevin Hanım teklifi iletince, ?Neden olmasın? Biz buna Giresun´u da ekleyelim? dedim. Böylece gezinin ana hatları ortaya çıkmış oldu. Okul idaresinin iznini aldıktan sonra o akşam gezinin planını hazırladım. İşlemler çabuk tamamlandı ve 5 gün içinde onaya sunuldu.

Müdür Yardımcısı Hayati Öztürk´ün kafile başkanlığında, 26 kız öğrenci ile 25 Nisan sabahı güzel bir havada Terme´den hareket ettik. Ünye´den Hatun Karacür´ü de alınca kadro tamamlanmış oldu. Tarih Öğretmeni Nevin Yücesan da bizimle beraber.

Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyorum. Geziye katılan öğrencilerin tamamı kız. Bu, ne bizim tercihimiz ne de okul idaresinin kararı. Kendiliğinden oluşmuş bir durum. Aslında ismini yazdıran 3 erkek öğrenci vardı. İkisi çeşitli sebeplerle ayrılmış. Diğeri de, ?Benden başka erkek yok? diyerek geziden vazgeçti.

Öğrencilerin çoğu Ünye´den sonrasını ilk defa görüyorlar. Bolaman´dan içeri sapınca iki tarafı yamaç bir vadide ilerlemeye başladık. Terme´nin düz ovalarında koşmaya alışmış olan Buse A. yamaçtaki evleri görünce şaşırdı. ?Bu ne biçim arazi! Bir de oralara ev yapmışlar. Nasıl inecekler oradan aşağı?? diye söyleniyordu. Böyle yerlerde yaşayan arkadaşlarından birisi, ?Oraları sen dik mi sayıyorsun? Bir de bizim köyleri görsen hepten şaşıracaksın? dedi.

İlk durağımız Ordu- Boztepe´ydi. Şehre girmeden tepeye çıkan bir yol olduğunu duymuştum ama bu yolu hiç kullanmadığımdan, bilmediğimiz bir yola girmek istemedim. Şehre girip Valiliğin önünden geçtikten sonra ilk rampada yol çalışmasına rastladık. Mecburen aşağı inip dar bir yoldan dolaşmak zorunda kaldık.

Boztepe´nin yolları dönemeçli ama manzarası güzel. Fındık dalları yapraklanmış, otlar büyümüş, çiçekler açmış. Bu yoldan hep bu mevsimde
geçmişimdir. Böyle bir görüntü içinden yol almak insana huzur veriyor.

Boztepe´ye yaklaştıkça yol genişletme çalışmalarına rastladık. İki aracın zorlukla geçebildiği o yolların genişletildiğini görmek, nedense bana bir ferahlık verdi. Burası benim evimin yolu mu?

-Hayır.

-Her gün gelip geçtiğim yol mu?

-Hayır!

Belki bu yoldan bir daha geçmek nasip olmayacak. Belki bir kere daha geçeceğim. Lâkin yine de bu dar yolları genişlemiş olarak düşünmek bana huzur veriyor, beni rahatlatıyor.

Son gelişimden bu yana Boztepe´de hayli değişiklikler olmuş. Bir kere teleferik yapılmış. Haliyle teleferik istasyonu yanında yeni binalar arz-ı endam etmişler. Toplu fotoğraf çekiminden sonra guruplar halinde dolaşmaya başlıyoruz. Gülseren benim gurubuma düşmüş. Gezimiz hayli eğlenceli olmaya başladı. Gülseren´in kahkahalarından Boztepe de nasibini aldı.

Hayati Bey, evden çıkmadan kahvaltı imkânı bulamadığından lokantaya girmişti. Guruba katılmaya giderken onun henüz kahvaltısını bitirmediğini öğrenince yanına gittim. Bu sırada Nevin Hanım´dan bir mesaj geldi:

-Biz hepimiz teleferikle aşağı iniyoruz. Siz otobüsü getirmeyi unutmayın!

İkinci durağımız Ordu Üniversitesi. Şehir merkezinden yaklaşık 7 km mesafedeki üniversite yerleşkesine geldik. Oğlunu sınava getiren Nevin Hanım
hariç, hepimiz buraya ilk defa geliyoruz. Burada bütün fakülteler aynı saha içinde bulunuyor. Eğitim Fakültesi´nin yerini bilmiyoruz. Etrafta soru soracak
kimseyi de göremiyoruz. Nihayet bir öğrenci bizi oraya götürüyor. Meğer az önce yanından geçmişiz.

Bu sefer de bina içinde yetkili bulamıyoruz. Sonunda bir memurun yardımı ile, bize yardımcı olacağı söylenen Dekan Yardımcısı Şenol Bey ile buluşuyoruz. Şenol Bey neşeli bir insan. İyi ki bize o refakat ediyor. Yoksa yüzü asık birine rastlasak, gezimizin tadı kaçabilirdi. Şenol Bey bizi sınıfına götürdü. Gerek tanıtımı gerekse konuşmaları eğlenceliydi. Bizim kızlardan biri gülmemek için eliyle ağzını tutuyordu. Şenol Bey´in facebook´ta paylaştığım bir görüntüsüne, taa Avustralya´dan Hüseyin Kıroğlu nasıl bir yorum yapmış dersiniz?

-Hocamız uçmuş!..

Fotoğrafa bakınca ?Tam isabet? dedim.

(Devam edecek)