Güz seminerinin son gününde, konu oraya nasıl geldi bilmiyorum, bir öğretmen arkadaş, ?Seyfi Hocam, bizi kanyona götür? deyince, ?Siz varsanız, ben hazırım? dedim. Hemen o anda ´evet´ diyenlerin listesini yaptım. Sayı daha o anda 19´a ulaşmıştı.
Vezirköprü´ye daha önce iki defa gitmiştim. Hemen bir gezi planı yaptım ve okulların öğretime açıldığı ilk hafta öğretmenlerin görüşüne sundum.
Gün geçtikçe mazeretler ortaya çıktı. Sayı bir yükseldi, bir azaldı. Bu yüzden gezi tarihini bile erteledik. Bu arada iyi giden havalar bir anda değişti, yağmurlar başladı. Sıcaklıklar da hayli düştü. Bu durum bizi endişelendirdiyse de kararımızdan dönmedik. 15 günlük hava tahmin raporları da gezi günü için 23 dereceyi gösterince rahatladık. Derken, Müdür Yardımcısı Hayati Öztürk´ün de gayretleriyle kontenjanı tamamladık. Okulumuz öğretmenleri ve eşlerinin yanı sıra Kız Meslek Lisesi ve
Kozluk Fen Lisesi´nden öğretmenler de listeye girdiler.
1 Ekim Cumartesi cam gibi bir havaya uyandık. Bu durum moralimizi hayli düzeltti. Cumhuriyet Meydanında toplanarak sabah saat 07.20´de Terme´den hareket ettik. Samsun´u çıkana kadar hemen her duraktan bir öğretmen alıyorduk.
Çarşamba´dan Samet Özdemir ve eşini, Gelemen´den Tarık Uçar´ı, Samsun Cumhuriyet Meydanından Burcu Hanım ve eşini ve Liman Kavşağından da Reyhan Hanım´ı alarak Ankara yoluna girdik. Matematik Öğretmenimiz Damla Hanım ve eşi de kendi araçları ile Samsun´dan itibaren bizi takip ettiler.
Taşhan´ı gezecek ve kahvaltıyı Çakallı´da yapacaktık. Samsun´u çıkar çıkmaz, önceden anlaştığımız Melemenci Selahattin´i ne kadar aradıysam da cevap vermedi. Taşhan sapağını geçtikten sonra farkına vardığımızdan Taşhan´ı gezemedik ve Melemenci Selahattin´in önünde park ettik.
Meğer aradığımız telefon arızalıymış. Usta cep telefonu da kullanmıyordu. Bu yüzden tek görevlinin, 30 kişinin siparişini alması, kahvaltının hazırlanması, melemenlerin pişirilmesi ve servis yapılması hayli zaman aldı. Bu da bekleyen arkadaşların canını sıktı. Bir de nereden geldiği belli olmayan küçük çalışanların uygunsuz kıyafeti de eklenince, hoşnutsuzluk arttı.
Bu aksama sebebiyle Vezirköprü´ye, planlanandan yarım saat geç ulaştık. Rehberimiz Ahmet Bey her zamanki yerinde bizi bekliyordu. Biz onu otobüse aldık, o da aracımızı park yerine götürdü.
İlk durak Adnan Menderes Parkıydı. ?Buraya neden Köprülüler Parkı dememişler?? diye içimden geçirdim. Çünkü parkta Adnan Menderes´e ait hiçbir şey görmemiş olmamıza rağmen, Köprülülere ait 5 tane büst vardı.
Konusunun uzmanı olduğu anlaşılan Ahmet Bey, her şeyi ayrıntısına kadar anlatmak istiyordu. Lakin nazikçe onu uyarma gereği duydum; ?12.30´da kebap için Oymaağaç Köyünde olmamız gerek??
Parktan ayrılıp Fazıl Ahmet Paşa Kütüphanesi´ne yöneldik. Burası vaktiyle medrese olarak yapıldığı için ´Taşmedrese´ diye de biliniyor. İki yıl önceki ziyaretimizde kütüphane müdürü burada 35 bin kitap olduğunu söylemişti.
Medresede hocaların oda kapıları alçak olduğu halde mescit kapısının neden yüksek olduğunu rehberimiz şöyle açıkladı:
?Talebeler hocalarının huzuruna girerken saygıda kusur etmesinler, dikleniyor görünmesinler diye bu kapılar alçak yapılmıştır. Talebe içeri girerken ister istemez başını eğecektir. Fakat Allah´ın huzurunda hocası da talebesi de birdir. Bu yüzden mescide başı dik girilebilir.?
İzzet Usta, ?kebap hazır? diye telefon edince planda olan bazı yerleri gezmeyi sonraya bırakarak Oymaağaç Köyüne yollandık. Usta, kebabı evinin alt katında yapıyormuş. Evi bulmak zor olmadı. Caminin yanında otobüsten inip sağa dönünce 50 metre ileride. Zaten rehberimiz de yanımızdaydı ve bu köyde 6 yıl görev yapmıştı.
´Maceracı´ diye bilinen televizyon yapımcısının burada program yaptığını duymuştuk. Ortamı görünce, ?Maceracı´nın program yaptığı ve orman kebabı yediği yer burası mıymış?? demekten kendimizi alamadık.
Biz oraya gidene kadar kebap biraz soğumuştu. Ondan mıdır bilmiyorum, kebap bana normal etten farklı gelmedi. Bazı arkadaşların görüşleri de bu yöndeydi.
Yemekten sonra yaptığımız tekne ile kanyon turu arkadaşların neşesini yerine getirmeye yetti.
Gezinin bundan sonraki bölümü için gelecek hafta görüşmek üzere, iyi haftalar.
Bugün, 17 Nisan 2024 Çarşamba
