Duyarsız kalmayalım Terme`ye kondurulup zehir püskürtecek termik santral için. Duyarsız kalırsan, denizde balık, karada mahlûk can çekişecek.
Bunu yapmazsak toprak ve yaprak bir gün dayanamayacaktır termik santralin çilesine, dengesinin bozulmasına... Ve bir gün Yaratan`a şikâyet edecektir altına tüm canlıların imza attığı kozmik bir dilekçeyle... “Semaların nice ulu katları duyuyor bu feryadımızı da, Termeliler duymuyor, Termelilerin gözü kör olmuş, görmüyor,” diyecektir tüm varlık âlemi... “Duyguları körelmiş Termelinin, kurumuş bir ağaç dalı,” diye Cenabı Hakk`a şikâyet edecektir.
Sahip çıkmazsan güzelim topraklarının kirlenmemesine o zaman bu, tabiatın son alarmı olacaktır sana. Bak, Termeli kardeşim, Yüce Yaratan, bu kozmik dilekçenin cevabını yüzyıllar önce vermişti ulu kitapta... “İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat (bozgun) çıkar; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını böylece kendilerine tattırır.”
Sahip çık ki; toprağına ve geleceğine yapılacak bu zulmü, bilinç ve temiz vicdanının gücüyle ortadan kaldıralım...
Sahip çık ki; güzel Terme`mizde toprakla çiçek, yaprakla böcek, su ile hava, bereketle tava hasret kalmayıp birbiriyle kucaklaşsın!
Sahip çık ki; nefret, garaz, kin, bozgunculuk, kara düşünce, kötülük çekilip gitsin Terme`mize henüz uğramadan!
Sahip çık ki; yok etmeyi değil, var etmeyi, öldürmeyi değil, yaşatmayı öğrensin yeni nesiller!..
Sahip çık ki; şairler, hasret türkülerini yazmasınlar doğaya! Evlerimiz yeşillikler içinde, derelerimiz tertemiz, şırıl şırıl, güneşimiz karabulutsuz, pırıl pırıl, yapraklarımız kıpır kıpır ve topraklarımız apul apul olsun!
Sahip çık ki gökten, yerden, dört köşeden, tarlalarımızdan, bahçelerimizden, denizimizden, ırmaklarımızdan, derelerimizden, bağlardan ambarımıza bereket fışkırsın!
Sahip çık ki senden sonra yeni nesil, doğa için, memleketi Terme için canını versin!
Sahip çık ki Allah`ın koyduğu bu dengeyi, bu ölçüyü, para kazanmak için, hırsları ve çıkarları için bozanlara, Terme`mizi yaşanmaz hâle getirmek isteyenlere ders olsun.
Aziz Termeli kardeşim, bu ilâhi denge ilçemize kurulacak olan termik santralle bozulursa hiç beklemediğin sorunlarla karşılaşacaksın. Bu Termik santral için toprağını değerinin üstünde satan kardeşlerimiz, çıkarcılıklarına karşılık çok acılar çektirecek, ancak karşılığında kendisi de Cenabı Hak`tan çok tokatlar yiyecektir.
Yüzyılımızda hiç şüphesiz ki hava kirliliğine en çok kömür, petrol ve tabiî gazların yanması sebep olmaktadır. Bu maddelerin yanmasından meydana gelen asitli zerrelerin sebep olduğu hava kirliliği, canlı-cansız birçok varlığa zarar vermektedir. Bu adı geçen maddeler, yanarken içinde bulunan kükürt ve öteki işe yaramaz maddeler `kükürtdioksit` ve `kül` olarak çevreye yayılır. Bu yanma esnasında, havada bulunan oksijenle birleşmesinden `azotoksit gazları` meydana gelir. Bu gazlar, su ve nem ile birleşince sülfirik asit tanecikleri ile nitrik asit oluşumu meydana gelir.
Bunların her ikisi de suda çözünür. Atmosfer, kuru olduğu zaman; nitrik asit, havada gaz olarak kalır. `Sülfirik asit`, sıvı zerrecikleri meydana getirir. Bu zerrecik damlacıklar, yağmurlarla toprağa ulaşırlar. Bu zerrecikler, güneş ışınlarını dağıtırlar, havadaki ve topraktaki ısı dengesini bozarlar. Güneş ışınlarının yeryüzüne gelmesine engel olurlar. Böylece yeryüzünün serin, atmosferin üst seviyelerinin sıcak olmasına neden olurlar. Bu sıcaklığın değişimi, havanın tabiî sirkülâsyonunu değiştirir, ayrıca `sülfat` yönünden zengin zerrecikler, görüşü engeller.
Lütfen, gözünü aç ve Terme`ne sahip çık! Sahip çık ki Terme topraklarının kozmik dengesinin bozuluşu bir Termik santrale feda edilmesin!
