Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Selim EROĞLU


ÖYLESİNE BİR HİKAYE

ÖYLESİNE BİR HİKAYE


Sizlere bugün… stresten uzak, huzur dolu bir hikaye anlatmak istiyorum. Sonunda çok iyi bir ders alacağımız hikaye. Rabbim doğru yolu gösterir inşallah.
*Gencin birisi Kabe`de hep, “ Ey doğruların yardımcısı olan Allah`ım! Ey haramdan sakınanların yardımcısı olan Allah`ım. Sana hamd ü sena ederim.” diye dua eder. Bu durum herkesin dikkatini çekmektedir. Birisi, “Neden hep aynı duayı yapıyorsun. Başka bir şey bilmiyor musun?” diye sorar. O da anlatmaya başlar:
“7-8 sene önce yine Kabe`de iken içi altın dolu bir torba buldum. Tam 1000 altın vardı.

İçimden bir ses, “Bu altınlarla, şunları şunları yaparsın” diyordu. “Hayır” dedim kendi kendime. “ Bu benim değil, başkasının malı. Kullanmam haram olur dedim. Bu sırada birisi:
“Şöyle bir torba bulan var mı?” diye bağırıyordu. Çağırdım onu, “Nasıl bir torbaydı, içinde ne vardı?” diye sordum. Torbayı tarif etti ve “İçinde 1000 altın vardı” dedi. “Al öyleyse torbanı” diyerek verdim. Adam torbayı açıp, içinden bana 30 altın verdi. Pazara gittim. Temiz yüzlü genç bir esiri överek satıyorlardı. Gencin temizliği dikkatimi çekti. Yanlarına gittim, “Bu köle için ne istiyorsunuz?” dedim. “30 altın” dediler. Adamdan aldığım 30 altını verip, genci satın aldım. Aradan 1-2 yıl geçti. Genç çok çalışkan, çok edepli idi. Onu aldığıma çok memnun olmuştum. Bir dün onunla giderken, karşıdan iki üç kişi geliyordu. Genç bana dedi ki “Efendim ben Fas Emirinin oğluyum. Bu gelenler babamın adamları. Beni buldular. Senden beni satın almak isterler. Sen iyi bir insansın. Onlara 30 bin altında aşağıya satma” dedi.

O kişiler yanıma geldi, “Bu esiri bize satar mısın?” dediler. “Satarım.” dedim.”60 altın verelim” dediler. “Olmaz!” dedim. “İyi ama sen bunu 30 altına almadın mı? Biz sana iki mislini veriyoruz.” dediler.
“Öyleyse gidin pazardan alın” dedim. Artıra artıra 20 bin altına kadar çıktılar. “30 binden aşağı olmaz!” dedim. Çaresiz kabul ettiler. Altınları alıp, genci alıp gittiler. Ben o 30 bin altınla işyerleri açtım, ticaret yaptım, daha çok zengin oldum. Bir gün bana arkadaşlar, “Çok zengin bir ailenin bir kızı var. Babası yeni vefat etti. Onunla seni evlendirelim” dediler. Ben de “olur” dedim.

Nikah kıyıldı. Deve yükleri ile çeyizini getirdiler. Çeyiz arasında bir torba dikkatimi çekti. Kıza “Bu nedir?” dedim. “İçinde 970 altın var, babam Kabe`de bunu kaybetmiş. Bulan gence 30`unu vermiş. Kalanını da bana hediye etti, çeyizine koyarsın” dedi.
Demek ki bulduğum altınlar benim rızkım imiş. Vermese idim haram yoldan gelecekti. Şimdi helal yoldan yine bana geldi. Bana yardım edip, haramlardan koruyan, nice nimetler ihsan eden yüce Rabbime hamd ederim. Takdirden ötesi yok, nasipten ötesi yok.*
Sağlıcakla kalın.