Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Selim EROĞLU


OYUNA GELMEYECEĞİZ

OYUNA GELMEYECEĞİZ


Son günlerde Kobani bahane edilerek cennet vatanımız kan gölüne çevrilmeye çalışılıyor.
Bir takım art niyetliler durumdan vazife çıkararak bulanık suda balık avlamaya çalışıyorlar.
Günlerdir içimiz kan ağlayarak, ekranlardaki pespayelikleri seyrediyoruz.

Bunun neresi hak arama?
212 okul binası, 67 emniyet binası, 25 kaymakamlık binası, 29 parti binası yakıldı yıkıldı.

Kızılay kan merkezleri, 780 belediye binası, 1113 bina yıkıldı ve tahrip edildi.
Belediye araçları, ambulanslar, polis araçları yakıldı ve toplamda 1177 araç kullanılamaz hale getirildi.

3 emniyet görevlisi hayatının baharında şehit oldu. 32 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Birçok şehirde meydana gelen olaylarda 221 sivil ve 139 polis yaralandı.

Bu rakamlar daha da artabilir. Temennimiz artmaması.
Hiçbir hak arama, şiddetle, terörle, silahla olamaz. Bunun adına hak arama denemez. Hiçbir gerekçe masum bir vatandaşın canına kastetmeyi haklı gösteremez.

Bunun adı barbarlıktır, hainliktir. Çünkü haksız yere birini öldürmek, bütün insanlığı öldürmek gibidir.
Çok hassas bir coğrafyada yaşıyoruz. Etrafımız ateş çemberiyle çevrili. Emperyalist güçler etrafımızı kan gölüne çevirdiler. Devlet otoritelerini ortadan kaldırdılar. Her kabileyi, her ırkı, her inancı kendi başına buyruk hale getirdiler. Çeşitli entrikalarla etnik ve dini şiddeti tırmandırdılar. Ondan sonra da karşıya geçip seyrediyorlar.

Son zamanlarda IŞİD diye bir terör örgütü peyda oldu. Ekranlardan görüyoruz ellerinde son derece modern silahlar var. Durmadan masum insanlara saldırıyorlar, öldürüyorlar, yakıp yıkıyorlar.
Bu insanlar en modern silahları nereden temin ediyorlar? Bunların cephanesi hiç bitmiyor mu?

Dünya barışını temin hususunda söz sahibi olan devletler, teşkilatlar neredeler acaba?
Ortalık daha da karışsın mı istiyorlar acaba? Türkiye, Suriye ve Irak`taki zulümden kaçan iki milyon kişiye ne pahasına olursa olsun kucak açmıştır. Onları mağdur etmemiş, her türlü ihtiyacını karşılamıştır. Büyük devlet olmanın, büyük millet olmanın gereğini yerine getirmiştir. Bunu yaparken, diline, dinine, ırkına, mezhebine bakmamıştır. Hiçbir masraftan da kaçınmamıştır. İslami anlamda ``ensar`` olmanın gereğini yapmıştır.

Sözde medeni (!) ülkeler sadece seyretmişler , bir iki nutuk atmakla işi geçiştirmişlerdir.
Alim olmaya gerek yok, arif olmak yeterli. Tarihi oyun tekrar sahneye konulmak istenmektedir. Milletimiz ırk temelinde birbirine düşürülmek istenmektedir. Birlik ve beraberliğimiz baltalanmak istenmektedir.

Görünür görünmez hadiseler bunun için tezgahlanmaktadır.
Unutulmamalıdır ki devletimiz güçlüdür, milletimiz güçlüdür. Asla bu tuzağa düşmeyeceğiz, bu bataklığa saplanmayacağız.

Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.