Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Pazar Camisi


Terme´nin ilçe merkezindeki bu en eski camisinin birden çok adı var. Genelde ´Pazar Camisi´ denilse de ´Merkez Camisi´ ve ´Tahtalı Cami´ diyenler de var. Halen kuzeye bakan ana giriş kapısı üzerinde ´Merkez Pazar Camii´ yazısı görülüyor.

Cami önceleri ´Terme Kazası Camisi´ olarak bilinirken, sonraları yanında kurulan pazar dolayısıyla ´Pazar Camisi´ olarak anılmaya başlamış. Ayrıca ´Çarşı Camisi´ diyenler de olmuştur. (Terme Dergisi, Yıl 1988, Sayı 1, sayfa: 25)

Caminin, Trabzon seferine giden Fatih Sultan Mehmet Han´ın elçisi tarafından yaptırıldığı söylense de, bu ihtimal zayıf bulunmuştur. Caminin doğu duvarına bitişik türbede iki kitabe mevcuttur. Birinci kitabe türbenin tamirini yapan ustayı tanıtıyor:

?Ömer Usta Muhammed bin Memiş. Arhavili.?

Diğer künyede ise, ?Sahib´ul Hayrat İmamzade es-Seyyid Mahmudu Gaferele. 1256? ibaresi bulunmaktadır ki, bu tarih Miladî 1840 yılına tekabül etmektedir. Buradan da caminin 1840 yılında yapılmış olduğu sonucu çıkarılmıştır. Acaba bu tarih, onarımın yapıldığı tarih olamaz mı?

Bir kayıtta ?1840 yıllarında yapıldığı tahmin edilen cami, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşımaktadır? deniliyor. Sanat Tarihi uzmanı değilim ama caminin mimarisi bana daha çok Beylikler ve Selçuklular dönemini hatırlattı. Selçuklularda camiler genelde düz tavanlı ve çok sütunludur. Kubbeli olanlarda ise kubbeler küçük ve fazla sayıdadır. Selçuk İsa Bey Camisi ve Konya Alâaddin Camisi buna örnektir.

Osmanlılarda ise, çok sayıdaki kubbelerin yerini ortadaki merkezi (tek) kubbe almıştır. Tavan yükselmiş, sütunlar azalmıştır. Bununla birlikte yine de ´Terme Pazar Camisi Selçuklular döneminde yapılmıştır´ diyemiyorum.

Şu anda camimiz onarımda bulunuyor. İş, Barbaros Mühendislik´e verilmiş. Bilgi panosundaki yazıya göre sözleşme tarihi; 18.10.2017. Onarımın 27.11.2018 tarihinde tamamlanacağı yazıyor. Asıl tartışma da burada başlıyor.

Yanlış anlaşılmasın, kimse onarıma karşı değil. Zaten uzun zamandan beri böyle bir onarımın gerekli olduğu konuşuluyordu. Cemaati rahatsız eden husus, onarımın bu kadar uzun sürmesidir. İşin müteahhide teslimi yapılıp, caminin etrafına çinko levhalardan bir duvar çekildikten sonra uzun süre bir çekiç, bir testere sesi duyamadık!

Kesin tarihi hatırlamıyorum ama bundan 32 sene kadar önce cami bir onarım görmüştü. O zaman minareye dokunulmadı ama tabandan tavana kadar bütün tahtaları aslına uygun olarak yenilendi ve boyandı. O zamanki onarımın bu kadar uzun sürmediğini düşünüyorum. Caminin o günkü imamı
Abdurrahman Beder Hoca daha iyisini bilir.

Bugünkü onarımda dikkat çeken bir diğer husus cami çevresine çekilen ´Berlin Duvarı´dır. Ölümü göze alarak Berlin Duvarı´nı (!)aşanlar oluyordu ama bu duvarı aşan henüz çıkmadı. Duvarın çekildiği ilk günlerde kapıyı çaldım. Kapıyı açan görevliye gazeteden geldiğimi söylememe rağmen beni bile içeri almadı.

Bu duvar adeta caminin halk ile ve Terme ile irtibatını kesmiştir. Sadece fiziksel olarak değil, görsel olarak da kesmiştir. İçeride ne olup bittiğini, onarımın hangi aşamada olduğunu cemaatten kimse bilmiyor. Acaba bu gizlilik neden?

Halbuki önceki onarımda bir yandan inşaat devam ederken, bir köşede namaz kılınabiliyordu. Cami, sadece ziyarete değil, ibadete de açıktı.

Müteahhit, ?Ben bahçeye inşaat malzemelerimi yığacağım. Orayı şantiye olarak kullanacağım. Halkın o alana girmesi sakıncalı olur? diyerek kendini savunmuş. Bu savunmayı inandırıcı bulmayanlar var. Çinko panellerin belli yerlerinde 10 cm çapında birer küçük pencere bırakılsaydı, caminin içini göremesek bile hiç olmazsa caminin başına neler gelip, neler gelmediğini görebilir, biraz olsun merakımızı giderebilirdik. Bu kadarcık yerden de kimse zaten içeri giremezdi.

Bir diğer husus, şadırvanın ve tuvaletlerin yıkılması. Tuvaletler yıkılmadan da kalan bölüme bir şantiye sığamaz mıydı? O zaman cemaat de bu kadar zor durumda kalmazdı. Eğer mutlaka yıkılacaksa bu yıkım işi en sona bırakılabilirdi.

Ne diyelim? Büyüklerimiz daha iyi bilir.

Temennimiz, müteahhidin elini çabuk tutması ve onarımın sözleşmeden önce bitirilerek cemaatin bir an önce camisine kavuşmasıdır.