Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Peygamberimiz (SAS) ve arkadaşları

Peygamberimiz (SAS) ve arkadaşları


14-20 Nisan tarihleri arası ülkemizde “Kutlu Doğum Haftası” olarak kutlanmaktadır. Diyanet İşleri başkanlığı bu yıl “Kur`an ve Sünnet ışığında samimiyet” konusunu seçmiş. Hafta dolayısıyla ilçe müftülüğümüz de hayli yoğun bir proğram hazırlamış. Kutlama ile ilgili afişleri şehrin muhtelif yerlerinde görmek mümkün. Bu vesile ile ben de birkaç cümle ile katkıda bulunmak istedim.

Hz Muhammed (SAS)`in peygamberliği döneminden `Asr-ı Saadet` diye söz ederiz. Asrı Saadet, kelime anlamı ile `Mutluluk Çağı` anlamına gelir. Buna `Cahiliye Devri`nin karşıtı da denebilir. İslamiyet`ten önceki Cahiliye döneminde insanlık ne derece karanlıkta ise Asrı Saadet, o derece aydınlıktı.

Cahiliye Devrinde haksızlıklar, adaletsizlikler, yolsuzluklar, ahlaksızlıklar almış yürümüştü. Bu güvensiz ortamda normal vatandaş için hayat çekilmez bir hal almıştı. Asrı Saadet`te ise insanlık bu karanlık dönemden kurtulmuş, adalet hakim olmuş, güven ortamı oluşmuş, inanan inanmayan herkes yarınından emin duruma gelmişti.
Asrı Saadet`in asıl temsilcileri `sahabe` idi. Sahabe; Hz Muhammed (SAS)`in arkadaşlarıdır. Çoğulu `Ashab` diye ifade edilir.

Kime sahabe denir?
“Hz Muhammed (SAS)`i Müslüman olarak gören ve aynı imanla ölenlere sahabe denir.”

Bu tanıma göre; bir dönem müslüman olduğu halde sonradan din değiştiren ve İslamiyet`ten ayrılanlar, vaktiyle Müslüman olarak Hz Muhammed`in sohbetinde bulunmuş olsalar bile sahabe ünvanını alamazlar.
Bizim için sahabenin hayatında bulunmaz örnekler vardır. Onlar, Resulullah`ı canlarından bile çok sevmiş kimselerdir. İşte onlardan biri:

Medine civarındaki iki kabile kendilerine İslam`ı anlatması için Peygamberimizden öğretmen istediler. Peygamberimiz de onlara 10 kişilik bir heyet gönderdi. Kafile, Reci` denilen yere vardığında 200 kişilik bir çete tarafından çevrildi. Kalleşliğe uğramışlardı. Çatışmada 8 Müslüman şehit oldu. İki tanesi hayatları korunmak şartıyla teslim oldu. Zeyd ve Hubeyb adındaki bu sahabeler Mekke`ye götürüldü. İkisi de öldürüldü. Zeyd`in idamında
Mekke`nin ileri gelenleri hazır bulundu. Cellat, elinde kılıç bekliyordu. Tam bu sırada Ebu Süfyan Zeyd`e;
“Söyle bana! Ailene dönmek üzere hayatının bağışlanması için senin yerine Muhammed`in burada olmasını ve bizim elimizde öldürülmesini tercih etmez misin?” dedi.

Zeyd, herhangi bir tereddüt göstermeden:
“Asla! Canımın kurtarılacağını bilsem dahi, Hz Muhammed (SAS)`in, değil burada öldürülmesine, Medine`de ayağına bir dikenin batmasına bile dayanamam” dedi.

Bu kuvvetli iman karşısında Ebu Süfyan, “Vallahi, hiç kimse arkadaşları tarafından Muhammed kadar sevilmemiştir” demekten kendini alamadı.
İşte onların imanı ve peygamber sevgisi.

Hz. Muhammed(SAS), alemlere rahmet olarak gönderilmiş bir peygamberdir.
Hafta boyunca Hz. Muhammed sevgisi ve onun örnek ahlâkı anlatılacak.

Ne mutlu O`nun ahlâkı ile ahlâklananlara.
Yazımı bir hadisi şerif ile bitirmek istiyorum.
“Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.”