Polisimin yanındayım

Yine bir bombalı terör saldırısı, yine onlarca can kaybı.

Geçen Cuma akşamı İstanbul Beşiktaş´daki bombalı saldırıda 30´u polis olmak üzere 38 vatandaşımız hayatını kaybetti. Üzüntümüz büyük.

Terörü şiddetle kınıyorum. Ölenlere Allah´tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Aile bireylerinin ve milletimizin acılarını paylaşıyorum.

Bunu yapanlar insan olarak doğmuş olsa bile bu haliyle insan olamazlar. Terörü lânetlemek için konuşanlar ve yazanlar, teröristler hakkında ´hainler´ diye söz ediyorlar. Onlara katılıyorum. Ancak bunlara hain demek biraz hafif kalıyor. Hainliğin de bir sınırı vardır. Hiçbir sebep yokken ve hiçbir gerekçe göstermeden günahsız

insanları bomba ile parçalamak, insanoğlunun fıtratı ile açıklanabilir mi?

Yemyeşil çayırlarda, rengarenk çiçekler arasında otlayan masum ve sevimli geyiğin üzerine atlayıp onu parçalayan aslanın bile bir gerekçesi var: Açlığını gidermek ve karnını doyurmak. Ama bu canilerin hiçbir gerekçesi yok. ?Var? demeyin. Son 2-3 yıl içinde böyle kaç tane toplu bombalama olayı oldu, kaç canı sevdiklerinden
ayırdılar. Hiç birinde de çıkıp ?Biz bunu şunun için yaptık? dediklerini duydunuz mu? Ben duymadım. Evet, bu son olayda hedef polisti, çevik kuvvet otobüsüydü. Ama polisi öldürmekteki amaçlarını açıklayabildiler mi?

Bu işin sonu yok. Yani canilerin, vicdansızların elde edebilecekleri bir sonuç yok. Pusu kurarak haince, kalleşçe öldürmekle bu milleti yok edemezler. Aksine bu olaylar milletin daha çok kenetlenmesine vesile olmaktadır.

Yurdun her tarafında teröre lanet ve kınama yürüyüşleri yapılıyor. Sık sık kavgalarına şahit olduğumuz futbol kulüplerimizin taraftarları bile birlik oldular. Hep bir ağızdan ?Şehitler ölmez, vatan bölünmez? diye haykırdılar.

Pazar günü oynanan Galatasaray- Gaziantep maçında hepimizi duygulandıran, gözyaşlarının yanaklardan süzülmesine yol açan güzel görüntüler oldu. G. Saray kaptanı Selçuk İNAN, genç bir polisi aldı ve tribünlere götürdü. Seyircilerin onu alkışlamasını sağladı. Gerçekte bu alkışlar, bütün milletin alkışlarıydı ve emniyet teşkilatının tümüne ithaf edilmişti.

Attığı golden sonra seyircilere dönüp asker selâmı çakan Yasin Öztekin´in, gidip kenardaki polislere sarılması, aslında bütün milletin kucaklaşmasıydı, teröre karşı yek vücut olmasıydı.

Vaktiyle Milli Takım Teknik Direktörü Mustafa Denizli, yenildiğimiz bir İrlanda maçından sonra, adeta sevinircesine ifadeler kullanan yazar çizer takımı için ?İçimizdeki İrlandalılar!? ifadesini kullanmış ve bu söz bir hayli meşhur olmuştu.

300 kiloluk bombayı patlatanlar cani ruhlu hainlerdi ama içimizde bomba patlatmayan hainler de vardı. Bunlar olaydan sonra içlerindeki kini, gayrı ihtiyari sosyal medyadan kustular. Bu çirkin ifadelere, bu sütunlarda yer vermek istemezdim ama bilinsin istiyorum, unutulmasın istiyorum. Açık isimlerini vermeden bazılarını
aşağıya alıyorum.

Berfin: ?Çevik kuvvete olmuş, oh olsun size.?

U.D. ?Bomba polis aracınaymış. Puhahahahaha??

E.A. ?Polislere ölüm.?

Ç.S. (Bir cep telefonu temsilcisi): ?Bina içinde özellikle sayın Tayyip Erdoğan, sayın Devlet Bahçeli, sayın Efkan Ala, sayın Hakan Fidan ve diğer tüm iktidar ve muhalefete mensup milletvekilleri varken, TBMM´yi havaya uçuracak olan onurlu ve gururlu terör örgütü; ister IŞİD, ister PKK, ister LPG, ister AEG, artık ne b.. olursa olsun, kendilerine hemen üyelik başvurusu yapacağımı bildiririm.?

Bir kere daha terörü ve teröristleri lanetliyor; Allah (CC) hainlere fırsat vermesin, emniyet mensuplarımıza sabır, uyanıklık, güç ve kuvvet versin diyorum.