Politikada Seviye

Eskilerin “Lisanı beyan ayniyle insan” diye bir sözü vardır. Günümüz Türkçesiyle aşağı yukarı şu demektir: İnsan söylediği gibidir.
Belki onun için “İki dinle bir sus” veya “Söz gümüşse, sükût altındır” demişlerdir. Yine “Kişi söylediği sözün esiri, söylemediklerinin de hâkimidir” demişlerdir.

Böyle bir girişten sonra gelelim mevzuumuza. Malum politika bir nevi söz sanatıdır. Kah seçilmeden önce vatandaşı ikna etmek, kah seçildikten sonra icraatını millete izah etmek, kah muhalefetin söylediklerine cevap verecek, kah yarınlara ait plan ve projelerini anlatacak. Bunlar hep kelimelerle ve konuşmalarla olan şeyler.

Politika tarihimize baktığımız zaman veciz söz söyleyenler, hatipler hep akıllarda daha çok kalmışlardır. Her ne eğri doğru icraatı ile tanınalar varsa da kalıcı sözler söylemekte ayrıca bir maharettir.
Gelelim günümüze. Maalesef yukarıda bahsedilen hallerin çok uzağında kaldık gibi… Malum her seçim zamanı kendi yapacaklarımızı varsa yaptıklarımızı değil de başkalarını karalayarak “koltuk” kapma sevdası içine düşünce iş tabiri caizse “şirazesinden” çıktı. O kadar ki ağzımızdan çıkanı
kulağımız duymaz oldu. “Hedefe giden her yol mubahtır” gibi gayri ahlaki bir anlayış bizi tam manasıyla esir alınca, iş meşruiyet çizgisinden çıkıp gayri insani boyutlara ulaştı. 

Hâlbuki biraz geçmişimize bakacak olursak “insanlık, ahlak ve fazilet” dolu olduğunu görürüz. Savaşta dahi düşmanına su ve yiyecek veren bu milletin torunları böyle mi olmalıydı?
Yazık! Çok yazık!

Her gün verilen salalar bir tanıdığımıza ait. Ve bizler zaman geçtikçe akranları azalan bir yaşa doğru gidiyoruz. Bir gün arkamızda yaptıklarımız, yapmadıklarımız ve söylediklerimiz kalacak. Sadece söylemediklerimiz bizimle gidecek.
O halde bu günden tezi yok kendimize bir çekidüzen verme zamanı gelmiştir. Belki bana “Aklını kendine sakla, bizden iyisini mi bileceksin” diyecekler olabilir. Unutulmamalıdır ki biz millet huzuruna çıkıp bir vaat de bulunmuşlardan değiliz. Sadece okuduklarımızdan öğrendiklerimi yazıp çiziyoruz. Ve yarın her canlı gibi biz de dar-ı bekaya irtihal ettikten sonra yani öldükten sonra arkamızdaki öğrencilerden bahsedilecek. Yoksa bizim ne ihalelerle, ne yolsuzluklarla ne kayırmacıklarla anılacak olan zümreden değiliz. Bu tür konular iş alanımızın dışında da ondan.

Bizim işimiz dün olduğu gibi bu gün de eğitimle. Bize doğru bildiklerinizi söyleyin dediler. Ancak bu gün olanları gördükçe içimiz acımıyor değil. Her aday adayı düşmanın bile yapmadığı şeyleri yapıyor muhataplarına. Yarın bunlar başka partideki muhaliflerine neler demez?

Söz ola kese savaşı
Söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı
Bal ile yağ ede bir söz
Sözünüze mukayyet olunuz!