Renkli Sayfalar

Bugün 29 Ocak Pazar. Bazı yazarlar, ?Bu bir Pazar yazısıdır? diye başlarlar. Benimki de öyle mi Kahvaltımı yaparken bir yandan da televizyona bakıyorum. Bir proğramın sonuna denk gelmişim, yeni bir proğram başlıyor. Ekranda uyarı görüntüsü:

´Genel İzleyici Kitlesi.´ Seyretmeye devam edince hiç de genel izleyiciye hitap etmediğini görüyorum. Hüküm vermek için uzun süre seyretmeye gerek yok. Çünkü o proğramı dün de seyretmiştim.

Proğramın adı; Renkli Sayfalar. Kanal D´de yayınlanıyor. Ben o kanalı 6 ayda ya 1 kere açarım ya da hiç açmam. ?İyi de peş peşe iki gün seyretmişsin? derseniz açıklamam var.

Yarıyıl tatilindeyiz ve Samsun´da kızlarımın yanındayım. Kızım akşam son olarak o kanalı seyretmiş. Sabahleyin ben de televizyonu açınca karşıma bu kanal çıktı. Ben de, açmışken bir müddet seyredeyim, diyorum. Hem bana da malzeme çıkıyor!

Renkli Sayfalar, bir magazin proğramı. Magazin proğramları bana göre Genel İzleyici Kitlesi´ne hitap etmiyor. Bir kere magazin proğramlarını çocukların seyretmesini sakıncalı buluyorum. Bu proğramlarda açık saçık görüntülerden eş aldatmaya kadar tehlikeli pek çok konu var. Renkli Sayfalar´ın daha içeriğine geçmeden sakınca karşınızda.

İlk seyrettiğim gün ekranda üç kadın ve bir kız çocuğu vardı. Kadınların ikisi görevli, biri misafir. Misafir; şarkıcı Kıraç´ın eşi Ayşe Şule Bilgiç imiş. Ben ilk defa görüyorum. Çocuk ise, misafirin kızı.

Kadınların üçünün de kolları çıplak, yani omuzdan itibaren açık. İkinci günkü proğramda da, sunucu mu diyelim görevli mi diyelim, kadınların kolları yine açık. Bir tanesinin göğüs dekoltesi de var. Proğram bu haliyle bile çocuklar için sakıncalı ve gelecekleri için tehlike oluşturuyor. İleride daha farklı bölgeleri açık kadınları görmemiz olağan. Zaten gördük de?

Ben uyarı olarak (7+) 7 Yaş ve Üzeri´ni bile yeterli görmüyorum. Bu tür proğramları 15 yaşından küçüklere seyrettirmek doğru değil. RTÜK´ün böyle bir izleyici dilimi yok. Bence olmalı.

Bu görüntüleri seyrederken, aldatma sahnelerini hafızasına kazırken büyüyen çocuklara sen nasıl edep dersi vereceksin, nasıl normal kıyafet giydireceksin? ?Kızım, açıklık doğru değil? desen, cevabı hazır;

?Ama herkes böyle giyiniyor!..?

Herkesin böyle giyinmediğini, sadece magazin proğramlarının malzemesi kadınların, artistlerin, mankenlerin, şarkıcıların ve bir de onlara özenenlerin böyle giyindiğini nasıl anlatacaksın? Bu ülke kadınlarının büyük çoğunluğunun normal kıyafetler giydiğini, edepli giyinen kadınların öyle zırt pırt sokağa çıkmadıklarını, hele de magazin proğramlarına hiç çıkarılmadıklarını nasıl açıklayacaksın?

Renkli Sayfalar´ı müdavimlerine bırakıp farklı haber tarzı ile bildiğim Fox Tv´ye geçtim. Yine farklı tarzı olan sunucu Murat Güloğlu, kendisine gelen fotoğrafları paylaşıyor. Bir gencin dövmeli vücudunu göstererek, ?Aaaa, dövmeler!.. Ne güzel! 10 numara 5 yıldız!..? diyor.

Şimdi yine beni bir düşünce aldı.

Dövmeyi kim över, kimler övmez?

Peygamberimizin dövmeleri hoş görmediği ve Müslümanlara yasakladığına dair rivayetler var. Kesin hadis olmasa bile takva, şüpheli şeylerden uzak durmayı gerektirir. Ve bir Müslüman dövmeyi övmez, kimseye tavsiye etmez.

Dini yönünün bir kenara bıraksak bile dövmenin bazı sakıncaları var.

Bir kere kötü bir görüntü oluşturuyor. Bazılarının vücudu, insan vücudu olmaktan çıkıyor. Dövme, bazen sakıncalı durumlara sebep oluyor. Uygun yerine sevgilisinin adını kazıtan kız bir süre sonra başka bir erkekle evlilik aşamasına geliyor. Lakin bu dövme iki gencin arasına giriyor, onları ayırıyor. Sonra istesen de dövmeyi kolay kolay vücudundan çıkaramıyorsun.

Bu gibi sunuculara sözüm şudur:

Hangi ülkede yaşadığınızı unutmayın. Bu ülke insanının % 95´inin Müslüman olduğunu hatırlayın. Toplumun hassasiyetlerine dikkat edin. İnançlarına saygılı olun. Olacak, yazı bittiğinde anlayacağız.