ROYHAN NEDEN ÇOK KONUŞULDU?

?Royhan?, Termeli yazarlardan Canan Uygun´un Dorlion Yayınları´ndan çıkan ikinci romanı. Yazarın ilk romanı ?Yasaklı Düşler?i göz önünde bulundurduğumuzda Royhan, üzerinde durulması ve hakkında konuşulması gereken önemli bir kitap?
Canan Uygun ilk romanı Yasaklı Düşler´le iyi bir giriş yapamaz aslında edebiyat dünyasına. Çünkü Sürrealist akımın özelliklerini taşıyan bu roman, özellikle konusu açısından çok eleştirilir. Öte yandan roman tekniği açısından da yazarın acemilik dünyasının bir eseridir diyebiliriz.
Evet, böyle bir kitabın ardından Royhan, yazın dünyasına adımını attığında Canan Uygun da edebiyat dünyasına ilk ciddi adımını atmış olur.
Şimdi bu kitap hakkında biraz da biz konuşalım.
Öncelikle Royhan, konusu itibariyle öncekinden çok farklı. Fantastik bir kurgu olmasına rağmen ?toplumsal fayda? yönü de göz ardı edilmemiş.
On yaşındaki bir kız çocuğunun kendi içinde yaptığı yolculuk destansı bir dille anlatılıyor. Royhan içinde gelgitler taşır, hayal dünyası labirentlerle örülüdür. Öte yandan anne-baba, çocuğun maddi ihtiyaçlarını karşılamakla görevlerini yerine getirdiği yanılgısına kapılır. Yazarın burada satır aralarında toplumdaki anne-baba rolüne ince bir ironi yaptığını görüyoruz.
Yazarın üslubundaki destansı anlatım, kelimeleri kullanış biçimi yine Termeli yazarlarımızdan Baha Rahmi Özen´in Amazon efsanesini anlattığı romanlarında da görmekteyiz. Terme yerine Termedon, Reyhan yerine Royhan gibi. Bu bağlamda kitabın isminin de Royhan olması, dikkat çekmektedir.
Canan Uygun; başından sonuna kadar başarıyla kullandığı anlatımdaki canlılık ve merak duygusuyla okuyucuyu romanın içinde tutmayı başarıyor. Yazar hayal dünyasının sınırlarını zorlamasına rağmen okuyucunun ayaklarını gerçeklerden de kesmiyor. Kitapta hayal-gerçek duygusu dengeli bir biçimde kullanılıyor.
İnanıyorum ki Royhan, Terme´nin edebiyat tarihinde yerini alacaktır. Çok konuşulması, tartışılması, eleştirilmesi onun bulunduğu yere daha sağlam oturmasını sağlayacaktır.
Unutmayın ki heykel yapacağınız bir taşın fazlalıklarını yontmadan bir sanat eseri ortaya çıkaramazsınız?