SAĞLIKLAR DİLİYORUM

 Çok bilinen bir sözü tekrar ederek başlayalım; “Her şeyin başı sağlık.”
Bu sözün doğruluğunu ispat için dil dökmeye gerek yok.
Eğer hasta iseniz, başınız ağrıyorsa, vücudunuzun bir yerinde sancınız varsa; televizyonda en sevdiğiniz programı seyretmenin de, sürükleyici bir romanı okumanın da, çiçeklerle süslü bahçelerde dolaşmanın da bir tadı olmaz. 
Bir ameliyat sonrası dokuzuncu günde yazmaya çalışıyorum.
Son üç yılda üç rahatsızlık geçirdim. Dokuz gün önceki ameliyatımın iyileşme süreci henüz tamamlanmamış olsa da, şu andaki durumuma şükrediyorum.
Korona salgınının başlamasından altı ay sonra Eylül 2020'de hastalığa yakalandım. Aile bireylerimin de yakın ilgisiyle, yetkililerin bu hastalık için belirlediği ondört günlük hastalık sürecini şifa ile atlattım. 
Mart 2023'de kasık fıtığından ameliyat oldum. Kısa sürede ondan da şifa buldum. Bir ara iyileştiğimi düşünerek bahçede bedensel işlerde çalışmaya başlayınca iyileşme süresi biraz uzadı.
Kasık fıtığı ameliyatı; insanın başını ağrıtan, kendisini halsiz düşüren bir hastalık değil. Yani vücutta fiziksel rahatsızlığa sebep olan bir arızadır. Çok şükür o konuda bir sıkıntım yok.
Hastalıkla ilgili son imtihanı 5 Aralık 2023'de yaşadım; prostattan ameliyat oldum.
Ameliyat öncesinde yakınlarım bana moral vermeye çalıştılar. “Korkma! Bu, pek çok erkeğin şifa ile geçirdiği bir ameliyat” dediler. 
Bu ameliyatın, benim açımdan 'korku' ile ifade edilecek bir yanı yok. Büyük konuşmak istemem ama başka yönü olsa da korkmazdım diye düşünüyorum. Çünkü biz, Allah'ın takdirine inanmış kişileriz. Bize düşen görev, elinden gelen tedbirleri almaktır. 
Prostat konusu ile dokuz sene önce karşılaştım.
Sağ göğsümün altında hissettiğim bir ağrı sebebiyle dahiliye doktoruna gitmiştim. Doktor, kendisiyle ilgili konuyu söyledikten sonra, “Böbreklerde sorun olabilir. Sen bir de üroloji doktoruna görün” demişti. İşte o zaman prostat ile tanıştım.
06.02.2014 tarihinde gittiğim Üroloji Uzmanı Kenan Öztorun, “Sende prostat var. Kırk yaşın üstündeki erkeklerin çoğunda görülür. Ameliyat mı ilaç mı?” dedi. 
Ameliyat konu olduğunda insanlar, “İlk gittiğiniz doktorun isteği ile hemen ameliyat olmayın. Bir başka doktora daha görünün” derlerdi. Ben de öyle yaptım. Bir ay sonra bir başka doktora daha göründüm. 
Bu doktor ameliyat önermedi. Ancak “ameliyat olmam gerekir mi?” diye ben sordum. Doktor, sonuçlara baktı. “Ameliyat olsan da bundan daha iyi olmaz” dedi.
Ben de konuyu bir süreliğine askıya aldım. Bununla birlikte iki senede bir yahut üç senede bir kontrole gidiyordum. Nihayet Mayıs 2023'deki kontrolde, prostatın belirleyici ölçülerinden PSA oranı 7.00'ın üstünde çıkınca ve diğer tahlillere de bakınca doktor ameliyat önerdi. 
Ben de karara uydum. Bu arada ameliyat yöntemleri ve bedelleri konusunda bilgi edinmeye başladım. Lazer yöntemi, robotik cerrahi, laparoskopik yöntem (kapalı ameliyat) ve açık ameliyat gibi yöntemler karşımıza çıktı. Her birinin bedeli farklıydı. 
Araştırmalarımız ve tavsiyeleri değerlendirerek Tıp Fakültesinde Prof Dr Ender Özden'e ameliyat olmaya karar verdim. Bu ameliyatın da hastaneye ödenecek bir bedeli vardı. 
Ameliyatla ilgili tahlil ve muayene raporlarını 20 Ekimde profesörün asistanına teslim ettim. Bu arada doktorun annesi hastalandı, ameliyatım ertelendi. Derken doktorun annesi vefat etti, ameliyat bir kere daha ertelendi.
Nihayet baş asistandan davet geldi. 4 Aralıkta Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji servisine yattım. 5 Aralık Salı günü öğleden sonra da ameliyat oldum. Üç gün hastanede kaldıktan sonra taburcu olabileceğimi söylediler. Bir sebeple ben bir gün daha kalmayı tercih ettim. 8 Aralık Cuma günü hastaneden taburcu oldum. Sağlığım, bu yazıyı yazmama imkân veriyor. 
Rabbime binlerce şükür. Sizlere de sağlıklar diliyorum.