SAHİPSİZ KALAN DEĞELERİMİZ

Geçtiğimiz haftalarda çok değerli kardeşim İsa Baş´ın bana gönderdiği o anlamlı yazıyı sizlerle paylamıştım.
Bu yazı gerçekten baştan sona kadar haklılığı olan bir yazıydı.
İsa Baş kardeşim, gerek görsel gerekse yazılı basında çevredeki il ve ilçelerin bölgelerinin cazip hale geldiğini gördükçe üzüldüğünü dile getirmişti.
Ben de aynı duygular içerisindeyim. Bunun konular için yıllarımı verdim.
İlçemizin saklı olan tarihi mirasları göz göre göre kaybolup giderken biz ne yapıyoruz?
İsa Baş ?Ben bir yıl belediye başkanlığı yaptım. Şuanda da belediye encümeniyim. O bölgeyi tarihi misyonu ile ayağa kaldırmak için elimden gelen bütün gayreti sarfettim. Amazon Festivalini gerçekleştirmek için çalmadık kapı bırakmadım. Fakat kimse bu tarihi mirasa sahip çıkan bizlere destek olmadı. Amazon tarihini canlandırmak için arkeologlar getirdik. Fakat göl balçıkla kaplı olduğundan çalışmaları yapmak mümkün olmadı.
DSİ´nin göle bağladığı kanallarla göl metal atıklarıyla dolmaya başladı. Gölde yaşayan canlılar, oksijen yetersizliğinden telef oluyorlar.?diyor.
4200 dönümlük bir alana sahip olan gerdanlık gibi Simenit Gölü, Karadeniz´in hemen kıyısında değerlendirilmeyi bekliyor.
Peki yetkililer neden buraya sahip çıkmıyor?
O konuşulan meşhur Uzun Göl, Karagöl, kayak merkezleri buradan daha mı değerli?
Merak ettiğim bir konu var.
Sayın valimiz ve kaymakamımız bu bölgeyi hiç gezdiler mi? Bu bölgeden haberleri var mı?
Simenit ve çevresinin, ayrıca göçmen kuş türlerinin uğrak yeri olduğunu biliyorlar mı?
Diğer bölgeler kuş cenneti olarak turizm kazandırılırken bizim bölgemiz neden bundan mahrum bırakılıyor?
İsa Baş´ın bu haklı isyanının, göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Yerel seçimlere sayılı günler kala iki başkan adayına da buradan sormak istiyorum.
Göreve geldiğinizde, projelerinizde bu bölgeye ait çalışmalarınız da olacak mı?
Ben, Terme´nin kalkınmasının ve cazip bölge haline gelmesinin tek çözümünün turizm olduğuna inanıyorum.
Kalın sağlıcakla.