Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Selim EROĞLU


SAMSUM İÇİN OKUMA VAKTİ


Son zamanlarda ilimiz için en faydalı proje olarak görüyorum ?SAMSUN İÇİN OKUMA VAKTİ? etkinliğini.

Proje, bizzat Sayın Valimiz Osman Kaymak tarafından başlatıldı. Başladığından bu yana bütün hızıyla devam ediyor.

Her akşam 8´den sonra bütün evlerde her şeyden vaz geçiliyor, sadece okumaya vakit ayrılıyor. O saat geldiğinde bütün aile fertleri hep beraber okuyor.


Kimler okuyor?


Anne okuyor, baba okuyor, evlatlar okuyor; o anda varsa şayet misafirler okuyor.


Peki ne okuyorlar*


O an ne bulursa okuyorlar.


Tabi bu okumalar zamanla planlı hale gelecek. Okuyucular, okuma vaktinde ne okuyacaklarını önceden planlayacak hale gelecekler. Vakti gelince açacak kitabını , başlayacak okumaya.


Derslerimde, kampanyaya elimden geldiğince destek olmaya gayret ediyorum. Hatta bunu kendime bir vazife addettim. Her gün okuma vaktinin nasıl gittiğini soruyorum.


Kampanya başladıktan sonra çoğu öğrencinin elinde birer kitap görüyorum.


Kimimin elinde Küçük Ağa, kiminin elinde Aşk Medeniyetine Yolçuluk, kiminin elide Gönlün Kayıt Defteri, kiminin elinde Kır Çiçekleri, kiminin elinde Suç ve Ceza? vardı.


Öğrenciler, ?´hocam, akşam okuma vaktinde bitiremedik, okumaya burada devam edebilir miyiz´´ diye soruyorlar.


Memnuniyet verici bir gelişme.


Termemiz´den de çok hoş okuma manzaralarına şahit oluyorum.Bazı okullar din görevlileriyle işbirliği yaparak camileri birer okuma alanlına dönüştürmüşler. Böylece okuma, camilerimizde ibadet aşkıyla yapılır hale gelmiş.


Okumayan insan boş insandır. Okuyan insan dolu insandır. Okumayan insan asi insandır. Çünkü, Rabb´inin ?oku´ emrine icabet etmemiştir.


Bir insana bir şeyin tesir edebilmesi için ilk önce o insanın okuyor olması lazımdır. Okumayan insana ne anlatacaksınız?


Okumak aydınlanmaktır. Okuyan insan aydın insandır.


Meslek hayatım boyunca şunu müşahede ettim:


Hayatta, çok okuyanlar , çok test çözenlerden daha başarılı oldular.


Test çözmesiyle meşhur bir öğrencime bir soru sordum. Uzun süre sessiz kaldı. Bir zaman sonra ?´şıkları görebilir miyim hocam´´ dedi. Sonradan anladım ki öğrencim şıklara göre kendini formatlamış. Kendiliğinden bir şey üretemiyor.


Türkiye´nin başkenti neresidir´´ diye soruyorum, şıkları görmeden Ankara´dır diyemiyor. Okumadan gelebildiğimiz son nokta!


Okuyan insan üreten insandır. Okuyan insan şıkları görmeden de inisiyatif alır. En zor anlarda bile bir çıkış kapısı bulur.


Şahsen ben okuyan insanların sohbetinden büyük haz alıyorum. Çok da istifade ediyorum.

Avukat arkadaşım Mahmut YILMAZ evime ziyarete gelmişti. Sohbet esnasında, Sefiller romanını ta lise yılarında okuduğunu, Hıristiyan bir din adamının azılı bir katil ve büyük bir hırsız olan Jan Valjan´a yardım ederek onu nasıl

iyi bir insan haline getirip tekrar hayata kazandırdığını anlattı ki hayran oldum.´´ Meslek hayatımda müvekkillerimi savunurken bu romandan çokça istifade ettim´´ diye de vurgulamayı özellikle belirtti.

Günümüzde bir din görevlisi, camiinin avlusun uygun bir yerine sokakta kalanlar için duş yeri yapmış. ?´ Sizin bu hale gelmenizde asıl suçlu bizleriz. Sizlere yeterince sahip çıkamadık. Şayet sahip çıkabilseydik sizler böyle sokakta kalmazdınız´´ diye konuşmuş.


Avukat arkadaşla, ?´ kesinlikle bu imam, Sefiller romanını okumuş olmalı. Oradaki olaydan etkilenerek, Hıristiyan bir din adamının yapabildiği erdemli davranışı halis bir müsliman olarak ben neden ya;
pamayayım, diye düşünmüştür,´´ kanaatine vardık.


Okuyan insan üreten insandır dedik ya, iyi bir okuyucu yabancı bir romandan bile müspet bir sonuç çıkarabilir.

Samsun İçin Okuma Vakti projesine hep beraber sahip çıkmalıyız.

Nasıl mı?


Başta kendimiz okuyarak. Okuyarak ve örnek olarak. Okuyana değer vererek ve onu baş tacı ederek.


İtibar görmeyen marifet körelmeye mahkumdur.


Yoksa şıkları görmeden fikir beyan edemeyen bir nesil ortaya çıkar ki, zararını hep beraber çekeriz.