Dedem Sarı Hoca hakkında kaleme aldığım yazım tahminlerimin ötesinde ses getirdi. Telefon açanlar oldu, yorumda bulunanlar oldu, kendisiyle ilgili hatıralarını nakledenler oldu.
Vefatının üzerinden yarım asırdan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen hatıraların hala daha canlı olmasını önemsiyorum. Bu durum, her faniye nasip olmaz diye düşünüyorum.
Yapılan yorumları, önemine binaen, tarihe not düşmek adına buraya alıyorum.
‘’ Çok iyi tanır ve saygı duyardım.1968 yılında oğlum Sinan doğduğunda ‘adını ne koydun Muallim’ diye sordu. Sinan deyince ‘çok güzel’ dedi. Allah rahmet eylesin.’’( Mustafa TURANLI- İlkokul Müdürümüz-Emekli )
‘’Rahmetli ile sohbet etmiştim İleri görüşlü, alçak gönüllü biriydi.’’ ( Ahmet AL-Emekli Öğretmen )
‘’Hocam, kalemine sağlık. Hacı Fevzi Dedem geldi aklıma. Çok iyi dostlarmış.’’ ( İrfan ÖZKAN- Esnaf)
‘’Allah rahmet eylesin. Bu makaleniz sayesinde pazaryerinin hikayesini de öğrenmiş oldum. ( Ali Rıza ARSLAN-İlkokul Öğretmenim-Emekli)
‘’Ben de büyüklerimden duyduğum kadar biliyordum Sarı Hoca’yı. İlk kez sizin yazınız sayesinde biraz daha bilgi sahibi oldum. Trabzon’da hangi hocalardan ders aldığını merak ediyorum. Çünkü bu gibi insanlar hayatlarını hocalarından aldıkları terbiye üzerine devam ettirirler, hocalarını örnek alırlar. Şu an görev yaptığım İkizce’de Eyüp Hoca’nın torununa bazen Sarı Hoca diye hitap ediyorum.’’ ( İsmail ATALAY- İmam-Hatip)
‘’ Allahım Peygamberimiz’e komşu eylesin, mekanı cennet olsun. Hakikaten Kuran, sünnet ehli, hizmetleriyle Kuran’ın emrettikleriyle yaşayan, cemaate anlattıklarını birebir yapan, yaşayan böyle bir muhterem zatın torunu olduğun için seni tebrik ediyorum. Onun yolunda şevkle, muhabbetle olmayı Rabbim cümlemize ihsan eylesin. Bizlere de aynı gayreti vererek kendisinin razı olduğu kullarından eylesin.’’ ( Mustafa TUNCER-Emekli)
‘’ Molla Ahmet Dedemiz’e ve ahirete irtihal eden babamız, anamız ve tüm sevdiklerimize Allah rahmet eylesin. Yaklaşık iki seneden beri Selim Hoca’ya söylüyordum ve sitem ediyordum. Bilakis çok memnun oldum. Devamını beklerim. Kalemine, yüreğine sağlık. Molla Ahmet Dede, dedemin de amcaoğlu. ‘’ ( Mehmet AZAK- Emekli Polis)
‘’ Hacı Ahmet Dedemiz’e , Cevat, Ali, İsmet ve Bayram amcalara, Yakup Abi’ye ve Hüseyin dostuma Rabbim’den gani gani rahmetler diliyorum. Hacı İdris Dede ve tüm ölmüşlerimize de rahmetler diliyorum.’’ ( Nafiz ÖZGEN-Emekli- Polis)
‘’Dedeni iyi tanıyorum Ben de o zamanlar 7 ya da 8 yaş civarı idim.’’ ( Hüsamettin ERDOĞAN-Emekli –Terzi)
‘’ Selim Hoca ile akranım. Merhum Sarı Hocam’ı büyüklerimden öğrendim. Büyüklerim, Sarı Hoca derken, ‘acaba doğru telaffuz edebildim mi’ saygınlığını ses tonundan anlıyordum. Babamla geçmişten konuşurken merhum Hocamızla olan bir hatırasını anlattı. Ben de paylaşmak istedim. Yıl 1950’ler. İnsanlar radyo ile tanışıyorlar. Tabi radyo için tereddütler var ‘dinlenir mi dinlenmez mi’ diye. Sarı Hoca’ya soralım demişler. Merhum ‘topluluk olan yerlerde dinleyebilirsiniz’ demiş ve halkı
rahatlatmış. Bugün için garip gelebilir bir radyonun başına toplanıp dinlemek ama o gün hayat şartları öyleydi. Halk radyo alamıyordu.’’ ( İs uzun-Makine Mühendisi)
‘’ Sarı Hoca , halen üzerinde çalıştığım araştırmaya konu aile reislerinden biridir. Yakınlarından hayli bilgi almıştım. Bu yazı vesilesiyle yeni bilgiler edindim. Onları da değerlendireceğim. Bu arada torunu Hüseyin’in cenazesinde sarıklı mezar taşını bizzat gördüm. İlaveten söyleyeyim, Selim Bey dedesini anlatarak bir vefa örneği göstermiş oluyor.’’ ( Seyfi GÜNAÇTI- Emekli-Eğitimci-Yazar)
‘’Selim Hocam, ben de bilmiyordum dedenin Sarı Hoca olduğunu. Ne güzel yaşamış. Allah gani gani rahmet eylesin, mekanını cennet eylesin.’’ ( Ömer AKYÜZ-Esnaf)
‘’Allah razı olsun hocam, o garip günlerde insanlara dinini öğretmiş, rehberlik yapmış. Mekanı cennettir inşallah.’’ ( Süleyman ÇENGE-Esnaf)
‘’ Dedemizi iyi anlatmışsın. Öbür ded
