Çok derin malumatlarıdır ki; `Çanakkale Geçilmez` gerçeği hem tarihimizde, hem de dünya tarihinde bir dönüm noktası olmuştur.
Bugün olduğu gibi 100 yıl önce de kahramanlığımızdan, inançlarımızdan ve dünyayı nizama sokma arzumuzdan ruhumuz ve cisminiz çekilmemişti. Çanakkale kapılarında necip milletimizin dalları budanmak, davası ve adı tarihten silinmek istenmişti.
Çanakkale topraklarından mana âlemine yücelen; bedenleri topraklarımızda, ruhları her dem aramızda, olan soylu yiğitlerimizin aziz hatırasını yaşatmak ve onlara minnet ve şükran borcumuzu ödemek için 100. yılına rastlayan 2015 yılında yapılması düşünülen bir dizi etkinliklerin içinde; Çanakkale`yi destanlaştıran aziz ve muhteşem ruhun; romanlarımızda, öykülerimizde, tiyatro ve şiirlerimizde abideleşmesi için sizlere mektubumdur Sayın Başbakanım, Sayın Milli Eğitim Bakanım, Sayın Kültür ve Turizm Bakanım.
Ceddimiz, Kelam Sahibi`nin yüce buyruğuyla çok çetin şartlarda cephelere koşan, canlarını Allah yoluna, milletin namusuna, vatana, bayrağa adayan aşk erleriydi. Çok kötü şartlarda tek dişi kalmış, azgın bir canavarla boğaz boğaza gelip bizler için canlarını verdiler, bizlere bu aziz toprakları hediye edip çok muhkem bir ipe sarılarak sonsuzluğun göğüne yükseldiler.
Onlar ki; iman ordusunun ruh çekirdeğini timsaliydi. Yürüdükleri yolun kutluluğundan ve davalarının üstünlüğünden; her biri, hiçbir orduyla kıyaslanmayacak kadar isimlerini aşmış aziz kahramanlardı.
Batılı mankurtların yolculukları; hırsları, egoları ve batıl emellerineyken; atalarımızınki fetihle müjdelenmiş bir komutanın ipekten kutlu bayrağını yere düşürmeme ceht ve aşkıydı. Onların her biri, sinelerinde taşımış oldukları kutlu değerlerle evreni kucaklayan ulu bir çınardı. Milletimizi paramparça etme emeliyle saldıranlar; renkleri ayrı, dilleri ayrı, dinleri ayrı mahşeri bir kalabalıktı.
Çanakkale`de azlığınızı görenler bu mankurtlar, ordular minyatüründe ruhaunuzun da minicik çizildiğini sanmışlardı. Gerçek oydu ki; atalarımızın yüreği evreni karanlıktan ışığa kavuşturmak için patlayacak bir ışık volkanının çekirdeğiydi.
Bizlere açtıkları kapı; ülke kapısından öte, şehir kapısından öte ve kale kapısından öte; sonsuzluğun mutluluk ödülü sunan cennet ve iftihar kapısı oldu. Şimdi, atalarımızın kefensiz gömüldükleri toprakların ve taşıdıklar değerlerin hatırına 2015`te 100. yılı münasebetiyle yeni yetişen neslimizin onları bir tarih şuuruyla daha iyi tanımaları için Başta Başbakanlığınız, Milli Eğitim Bakanlığınız ve Kültür Bakanlığınızın; yazarlarımız, şairlerimiz ve ediplerimiz arasında uluslararası bir roman, hikâye, tiyatro ve şiir yazma yarışması düzenlemesini bizlere bu aziz vatanı teslim ve emanet eden ceddimiz ve necip milletimiz adına talep ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma
